Karanlık varlık

4 2 0
                                    

1522 ile 1124 odadan çıktı. 1522 oldukça üzgün, aynı zamanda sinirliydi. Yüzünden fazlasıyla belli oluyordu. Diğerlerinin olduğu yere varınca 1341 soru sormaya başladı.

"Ne oldu? Ne dedi?"

"Hayırdır? Karadeniz'de ki gemilerin mı battı?"

Bunu diyen Yuna'ydı ve tabiki 1522'ye demişti.

"Kapa çeneni."

1522 hızlıca yürüyerek onların yanından ayrıldı.

"Ne oldu buna?"

"Anlatırım."

O sırada 1522 kara kara 1481'i düşünüyordu. 1129'un dedikleri ise aklından çıkmıyordu. Sonra bir anda birinin ona seslendiğini duydu.

"Hey Jessica."

1522 etrafına baktı ama kimseyi göremedi.

"Sen..."

"Benim kim olduğum önemli değil. Ben sana yardım etmek istiyorum."

"Benim yardıma ihtiyacım falan yok."

"Hayır var. Zaten belli olmuyor mu? Güçsüzsün ve mavi çekirdeği almak zorundasın. Bunun için sana yardım edeceğim."

O kişi birşeyler söylemeye devam ederken 1522 başını tutarak kısık bir sesle sadece 1 cümleyi tekrar etmeye başlar.

"Çık kafamın içinden. Çık kafamın içinden. Çık kafamın içinden."

Bir denek ona seslenene kadar da bu cümle devam eder.

"J-jessica?"

Onun sesini duyunca bir anda 1522 kendi bedeninin kontrolünü kaybeder ve korkutucu bir sırıtma ile ona seslenen deneğe bakar. Sol gözü ise koyu kırmızı bir hal alır. O anki hali aynı 1481'i andırıyordur...

Bir anda ele geçirilmiş olan 1522, o deneği kovalamaya başlar. O denek koşarken yerde demirden bir çubuk görür ve arkasına dönerek o çubuğu 1522'ye fırlatır. 1522 ise sağ koluyla o çubuğu parçalar ve baltasını o deneğe fırlatır. Denek sağa doğru çekilir ve koşmaya devam eder. 1522 ise ona bakarken bir anda sırtından 4 tane ahtapot kollarına benzeyen siyah, sivri kollar çıkar ve o kollardan biriyle baltasını alarak peşinden koşmaya devam eder. 1522'nin kovaladığı denek büyük bir depoya girer ancak depodaki tek çıkış, onun girdiği kapıdır ve geri dönmek için çok geçtir. Arkasına baktığında kapıda duran 1522'yi görür ve 1522 ayağını yere vurarak o deneğe doğru giden siyah, büyük sivri dikenler çıkarır ama o denek kendini sola atar. 1522 ise onun kalkmasına izin vermeden siyah ahtapot kollarıyla onun ayağını tutarak havaya fırlatır. Ardından kendisi havaya uçarak sağ koluyla ona çok güçlü bir yumruk atar ve o denek yere çakılır ve düştüğü yeri parçalar. 1522 ise yere iner ve tam baltasıyla onu öldürecekken arkadan bir ses duyulur.

"BU KADAR YETER!"

1522 Arkasını döner ve arkasında 1129, 1124, 1341, 1425, 1447 ve Yuna'yı görür. Ona 'bu kadar yeter!' diye bağıran 1129'dur ve konuşmaya devam eder.

"Baltayı indir."

Kontrol edilen 1522, onlara bakar ve yerde çıkan sivri dikenler kaybolur. 1522 onlara baktığı an, 1129 onun karanlık varlık tarafından kontrol edildiğini anlar.

"Ona ne olmuş?"

"Karanlık varlık onu kontrol ediyor."

1522 ise baltayı indirir ve gülerek konuşmaya başlar. Sesi normal 1522'ye göre oldukça kalındır.

"Kendinden büyük birinin işini neden bir anda s*çıp batırıyorsun ki 1129?"

"O sana hiçbir şey yapmadı neden onu öldürüyorsun ki?"

"Onun gücü benim olacak. Sadece benim."

1129 yavaşça ona yaklaşmaya çalışır.

"Dur. Sakın bir adım daha atma yoksa bu onu son görüşün olur."

Bunu derken 1522 ya da karanlık varlık, duvardan yine o büyük siyah dikenlerden çıkarır ve o siyah dikenin ucu o deneğin kalbinde durur.

"Tamam. Ona zarar verme."

"Ben sadece onun gücünü 1522 için almak istiyorum."

O deneği sırtındaki siyah ahtapot kollarından biriyle kendine çeker ve canavarı andıran sağ elini onun kalbine koyar.

"Dur! Bunu yapma!"

"Beni engelleyebileceğini sanmıyorum."

Karanlık varlık elini o deneğin kalbine sokar ve beyaz küreyi elde eder. Beyaz küre 1265'de olduğu gibi onun gücüdür ve elini yumruk yapar yapmaz büyük bir patlama olur. Ardından karanlık varlık gider ve asıl 1522 bayılır.

Karanlığın İçinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin