Karanlığın İçinde

1481 ve kırmızı çekirdek

Bir süre sonra 1481, Yuna'ya sarılmayı bıraktı. Ve diğerlerini gösterdi.

"Peki onlar?"

1425, 1447, 1341 ve 1129'u kastediyordu.

"Onlara da anlatacağız karşı gelebilirler ama eminim anlayacaklardır."

"Ama 1124? Bana çok kızgın ve muhtemelen beni dinlemeyecektir. Öldü mü hala hayatta mı onu bile bilmiyoruz."

"Biz onu ararız ve onunla konuşmaya çalışırız."

"Tamam. Zamanı ilerlet de onların yanına gidelim."

Yuna 1481'den kaçmak için zamanı durdurmuştu ve geri devam ettirdi. Yuna onların yanına giderken 1481 bir yere saklandı ve onları dinlemeye başladı.

"Hey!"

"Yuna. Sen neredeydin? Ve 1124 nerede kaldı?"

"Size önemli birşey söylemeliyim. 1481 ile ilgili."

"Dinliyoruz."

"Siz Jessica'nın 1481'i boşluğa hapsettiğini sanıyorsunuz ama bu tam tersi."

Bunu duyunca hepsi şaşırdı.

"NE?!"

"Durun da bir dinleyin! 1481, Jessica'nın kılığına girip bizi kandırıyordu ama o kötü biri değil... Az önce 1481'in yanındaydım."

"Ne?!"

"Evet. Hani Jessica buradayken karanlık varlık onu kontrol etmişti hatırlıyor musunuz?"

"Evet? Ama bunun 1481 ile ne alakası var?"

"1481 bana kendisinden bahsetti. O 4-5 yaşlarındayken içinde bulunduğu otel yanmış ve ailesi şeytanla anlaşma yaparak onu hayata geri getirmişler. O günden sonra da karanlık varlık hep 1481'i kontrol etmiş. Yani 1481 Jessica'ya zarar vermek istemediğini söyledi."

"Vay canına."

"Peki bunu neden Jessica'ya anlatmamış ki?"

"Geç kaldığını düşünüyormuş ve varlık onu engellemiş. Şuan 1481 ve Jessica düşmanlar ama Jessica ona yardım ederek onu kurtarabilir."

"Ama Jessica neden böyle birşey yapsın ki?"

"1481 isteyerek onun hayatını mahfetmedi ve gerçekten pişman. Ayrıca Jessica ile benzer şeyler yaşadı ve onu eminim anlayacaktır."

"Kötü birine yardım edeceğinize inanamıyorum."

Bunu söyleyen 1341'di. 1447 de 1481'i savunmaya başladı.

"Eşşek herif sana o daha az önce hayat hikayesini anlattılar niye dinlemedin."

"Bu yinede onun yaptığı gerçeğini değiştirmez."

1129 onlara bakarak ikisinide susturdu ve Yuna'ya yöneldi.

"Tamam kesin! Yuna şimdi o nerede?"

"Kapıda. Bizi bekliyor."

"Söyle yanımıza gelsin. Ona yardım edeceğiz."

Yuna onların yanından ayrılarak kapıda bekleyen 1481'in yanına gitti.

"Seni bekliyorlar."

"Ne dediler?"

"Yardım edeceklermiş. Ama önce konuşmak istiyorlar."

"Ama- sanırım ben giremeyeceğim."

"Neden?"

"Bilmiyorum. Sanırım bana öfkeli olmalarından korkuyorum."

"Merak etme. Onlar sadece yardım etmek istiyorlar. Hadi."

1481 korkarak içeriye girdi. O an deneklerin yanına gidiyordu ama sanki diş doktorundan korkan ve oraya gitmek istemeyen küçük bir çocuk gibiydi. O güçlü daha önce milyon kere savaşmıştı ama hiç bu kadar korkmamıştı. Peki neden şuan küçük bir çocuk gibi korkuyordu? O zaten bir çocuk değil miydi? 1129 sakince 1481 ile konuşmaya başladı.

"Demek bunca zaman Jessica'nın kılığına girerek bizi kandırıyordun."

"Evet. Ama inanın bana. Şuan yaptıklarımdan çok pişmanım."

1481 aşağılanmayı bekliyordu. Ama 1129 onunla dostça konuşmaya başladı.

"Üzülme. Herkes hata yapar. Önemli olan hatanızı anlamak ve bir daha yapmamaktır."

"Ben bile mi?"

"Hiç kimse kötü biri olmayı istemez Amelia. Kişiyi kötü biri gibi gösteren Psikolojik sorunları ve davranışlarıdır."

1447 araya girerek 1481'e soru sormaya başladı.

"1124 uzun zamandır etrafta yok. Sen onu gördün mü?"

"Ben...-"

1481 söyleyip söylememek arasında kararsızdı.

"O ben 1522'nin kılığındayken beni öğrendi ve Yuna'ya söyledi. Bende takip ederek ona saldırdım ve öldürdüm. Onun öldüğünü sanıp giderken 1522 onun bedenini ele geçirdi ve bana saldırdı. Şuan hayatta mı öldü mü bilmiyoruz."

"Bilmiyoruz derken?"

Bu sefer de Yuna konuşmaya başladı.

"Hatırlıyor musunuz benimle dalga geçtiğinizde ben gitmiştim. Gittiğim zaman onlara katıldım. Ama aslında... Ben ruhlar sayesinde zamanı bükebilme gücüne sahibim."

Herkes şok olmuş bir şekilde onları dinliyordu.

"Bu kadar sır. Bunları bizden nasıl hiçbir şey olmamış gibi saklayabildiniz?"

"Bu şuan konumuz değil. Asıl konu 1124'ü bulmak ve 1522'nin boşluktan çıkmasını sağlayarak 1481'e yardım etmek."

"1124 hayatta olsa bile bunu yapmamıza izin vermez. O şuan bana çok fazla öfkeli. Bunu hissedebiliyorum."

"Aman boşverin. Hayatta olsa bile bize birşey yapamaz. 1481 ondan bin kat daha güçlü."

"Hayır değilim."

"Nasıl yani?"

"Benim 1522 ile kullanırken kullandığım güçlerim sahteydi. Asıl güçlerim Karanlık varlık ve kırmızı çekirdeğin güçleri..."

"Kırmızı çekirdek en başından beri sende miydi..?"

"Evet. Ama 925 ve 687 o güçleri kullanmama izin vermedi. Onlara göre siz beni iyice hafife aldıktan sonra size saldırmalıymışım."

"Onların yolumuza çıkmasına izin veremeyiz. Onları öldürmek zorundasın."

"Onların güçlerini kullanmaması güçsüz olduğu anlamına gelmez ama. Ben onları yenemem."

"Senin sahte güçlerin bile güçlüyse kırmızı çekirdek ile neler yapabileceğini hayal edemiyorum. Onları öldürmek 2 saniyeni falan alır."

"Peki. Gidiyorum."

1481 arkasını dönerek onların yanından ayrılırken bir gözü kırmızı olarak parlamaya başladı.

"Onların ölümünden zevk alacağım."

O gitti. 1341 ise panikle soru sordu.

"Bu karanlık varlık mıydı?"

"Hayır. Bu kırmızı çekirdeğin gücü."