2-seni öyle bir sikerim ki o gözlerin sadece yukarı kayar

28 4 45
                                    

taekook'un ogretmenler odasinda sikistigi bir bolum yazsam mi acaba?

baska hangi idollerin ogretmen olmasini isterdiniz?

-

birden kapı tekrar açıldı. 10 öğrenci ve jungkook hoca içeri girdi...

-
jungkook hoca içeri girip taehyung hocaya gülümsedi ve konuşmaya başladı.

"hocam sizde mi yarışmaya burda hazırlanacaksınız" bir yarışma daha mı vardı? ne yarışması?

"evet hocam"

"ama sorun olmasın?"

"onu bana değil çocuklara sorun jeon hocam"

hem jungkook hoca hemde taehyung hoca bize baktı, jungkook hoca konuşmaya başladı.

"20 kişi burayı bölüşebilirsiniz demi?"

"hocam onların yarışma konusu ney ki?" dedi yeonjun.

"şarkı söyleyecekler"

ney? şarkı mı söyleyecekler? tamam şarkı dinlemeye bayılırım ama saatlerce de dinleyemem.

"hocam biz resim odasında çizemez miyiz?" dedim.

"eğer resim kağıtları büyük olmasaydı emin olun sizi ilk oraya indirirdim" yapmayın be hocam ya.

"neyse biz gidiyoruz hocanızla, siz konuşun anlaşın başka çözümümüz yok çünkü" dedi jungkook hoca ve iki hocada odadan çıktı.

hocalar çıkınca yeonjun soobin'in yanına gitti. yeonjun'u bildim bileli soobin'e aşıktı. vazgeçemiyordu ama maalesef ki soobin de pas vermiyordu. onlara baktığımda gülüşüp anlaşıyorlardı.

"YA AMK BEN BUNLA AYNI ODADA DURAMAM Kİ!" sunoo'nun bağırmasıyla ona baktım. sunghoon'u gösterip bağırmıştı.

"ben sanki sana çok meraklıydım" diyip göz devirdi sunghoon.

"seni öyle bir sikerim ki o gözlerin sadece yukarı kayar"

sunoo dostum bu çok ağır oldu. sunghoon bile şaşkınlıkla baktı.

jihyo'nun ellerini çırpmasıyla herkes jihyo'ya baktı.

"bakın çocuklar" demesiyle çok bilmiş 12. sınıflar 'öhüm' yaptı. jihyo göz devirip devam etti.

"burayı paylaşmamız lazım, bu yüzden şöyle yapalım iki gün biz bir gün siz gelirsiniz"

"niye biz bir gün geliyoruz, siz iki gün geliyorsunuz?" dedi jay.

"çünkü şarkı söylemenin aksine resim çizmek zor bir şey"

"pardon da gitar, davul ve piyano çalmakta zor" dalga mı geçiyorsunuz aq.

"hayır zor değil karina" dedi winter.

"öğrendikten sonra hep aynı şeyi yapıyorsunuz zaten" diye devam etti.

haklıydı, resim çizmekle şarkı söylemeyi karşılaştırdığımızda resim çizmenin zor olduğunu herkes bilir.

"bu fikri gözden geçiririz bir ara" dedi minho.

"iyi"

sunoo yanıma gelip kolunu omzuma attı.

"birazdan teneffüs çalar, kantine inelim mi?" dedi.

"olar ama jeongin'i de alalım" dedim. sunoo'da başını onaylar şekilde salladı.

"JİHYO YAKALA" miyeon'un bağırmasıyla, miyeon kollarına aldığı yujin'i jihyo'ya attı. bu kızların ne yaşıyor? ÇOK EĞLENCELİYMİŞ.

"BENDE BENDE!" sunoo'nun elini tutup kızların yanına gittik.

"jisung hafif zaten ben tutarım" winter beni kollarına aldı.

"kime atayım?"

yeonjun kollarını açıp "yolla gelsin" dedi.

hava küçük bir uçuşumla kendimi yeonjun'un kollarında buldum. kollarımı boynuna dolayıp flörtleşir bir şekilde konuşmaya başladım.

"aşkım sen ben bu gece ne dersin?" diyip göz kırptım.

"geceyi beklemeyelim gel şu masada yapalım"

"oha şapşal" dedim. elimle ağzımı kapatıp gülümsedim. (🤭)

kolları ağırlaşmış olacak ki beni indirdi.

müzikçilerin toplandığı yere baktığımda bize 'deli mi bunlar?' bakışı attıklarını gördüm.

"ne bakıyorsunuz yarram" dedi sunoo. sunoo şirin çocuktur ama sevdiklerine karşı.

"amanın anına bakıyoruz" jay çok ayıp karşîm.

"neysee HADİ Bİ' DAHA, BU SEFER MİYEON NONAYI BEN ALIYORUM KOLLARIMA BİRİNİZ TUTUYORSUNUZ!"

...

teneffüs sizi çaldığında bu muhteşem oyunumuzu bıraktık.

sunoo ile beraber aşağıya inerken yeonjun da bize katıldı. jeongin'i de alıp kantine gittik.

dördümüzde çikolata alıp kafeteryaya gittik. sandalyeleri çekip oturduk. müzikçilerin dedikodusunu ettik. jeongin başlarda bir şey anlamasada onada detaylı bir şekilde anlattıktan sonra bize hak verdi. (zaten başka şansı yoktu. ya bize hak verecekti ya da bize)

-
bu bolum diger bolume gore kisa oldu ama olsundu

bolum hakkinda dusuncelerinizi aliyimmm

ve erken biliyorum ama en cok hangi karakteri sevdinizzz?

resimciler vs muzikcilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin