36

29 2 13
                                    

Saat akşam 8'e geliyordu. Apartmandan çıktım ve sokak lambalarının aydınlattığı sokakta yürümeye başladı. Esat ile sevgiliyken hep gittiğimiz parkta buluşacaktık. İsimlerimizi kazıdığımız bir çardak bile vardı o parkta. Esat'la yaklaşık 6 ay kadar sevgili kalmıştık. Tabi ki biriktirdiğimiz onca anının hatırı vardı bende. Esat'a değer veriyordum. Onun üzülmesini istemezdim. Onu üzmeyi de istemezdim. Fakat o beni üzüyordu. Belki fazla maldım. Ama merhametim, öfkemden ağır basıyordu.

Parka ulaştığımda Esat'ın isimlerimizi kazıdığımız bankta oturduğunu gördüm. Çekingen adımlarla ilerledim. Sırtı bana dönük olduğundan beni görmüyordu. En sonunda çardağa ulaşıp karşısına oturdum. Bakışları beni bulduğunda gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. Ağlamıştı veya uykusuzdu. Saçları birbirine karışmıştı. Dudakları çatlamıştı. Yüzünde birkaç sivilce vardı.

Leyal: Esat, çok üzgünüm.

Diyebildim sadece. O ise yerinden hızlıca kalkıp kollarıyla beni sardı. Bende ona karşılık verdim. Kollarımı boynuna doladım ve kafasını omzuma gömmesine izin verdim. Kokusu hala aynıydı. Esat hala aynı mıydı? Sanmıyordum.

Titreyen sesiyle

Esat: Seni çok özledim Leyal

Dediğini duydum. Sesi... Sesi titriyordu.

Leyal: Esat yapma böyle.

Diyebildim. Ben Uraz'la sevgiliydim. Şuan Esat'a sarılmam ne kadar doğruydu? Belki de hiç değildi. Ama yemin ederim Esat'a üzüldüğüm içindi bu. Esat'la bizden olmazdı, asla olmayacaktı.

Ve ben yine büyük konuştum...

Yaklaşık 15 dakika kadar o pozisyonda durduk. Eğer ben kollarımı çekmesem, Esat hiç ayırmazdı vücutlarımızı. Yüzünü ellerimin içine aldım.

Leyal: Toparlaman gerek, Esat. Böyle olmaz. Toparlayacaksın, eski haline döneceksin. 

Esat: Çok yoruldum Leyal. Ölmek istiyorum

Leyal: Sakın!

Diye bağırdım.

Leyal: Sakın, bunu aklından geçirme.

Esat: Tamam, tamam sakin ol. 

Leyal: Kendine iyi bak.

Esat: Sende öyle. Gerçi sevgilin sana iyi bakar. Ne buluyorsun o sünepede?

Leyal: Esat, seni kırmak istemiyorum ama ben ona aşığım

Esat: Bir zamanlarda bana aşıktın.

Leyal: Bir zamanlar... Her neyse... Ben eve gidiyorum, görüşürüz.

Esat: Dur.

Dedi ve eliyle çenemi kavradı. Kaşlarımı çattın ve elini çekmeme izin vermeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ben öylece kaldığımda Esat'ın kafasını mı kırmalıydım yoksa penisine sert bir tekme mi atmalıydım bilmiyordum. Hızlıca kendime gelip arkaya kaçtım ve Esat'a sert bir tokat attım. 

O sırada parkın içinde bir ses yankılandı.

Uraz: LEYAL!

AŞK ÜÇGENİ [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin