44

24 1 0
                                    

Bir anda clupın içi hareketlendi. Herkes etrafta koşuşturuyordu. Ben Esat'a bakakalmıştım. Ömer ambulansı aradı. Aral,daha çok kan kaybetmesin diye Esat'ın yarasına bastırdı. Bense öylece durdum. Esat'a bir an göz göze geldik ve o ufacık sürede gözlerim doldu. Yanına gitmeye korkuyordum. Biraz uzaktan izliyordum olanları.

Adımın söylenmesiyle afalladım.

Uraz: Leyal, seni eve götürmemi ister misin?

Leyal: H-hayır bende hastaneye geleceğim.

Uraz: Bunun bi faydası olmayacak.

Leyal: Esat'ı bu halde bıraktığımda zaten içim rahat etmeyecek. O yüzden yanında olmam en iyisi. Beni anlıyorsun değil mi Uraz?

Uraz: Herneyse sen Esat'ın yanına git hadi.

Leyal: Uraz gerçekten sırası değil. Ben çok kötü hissediyorum. Canı yanıyor! O vuruldu! Farkındasın değil mi?

Uraz: Evet Leyal farkındayım. Kötüleştiğinin de farkındayım. Bu yüzden eve gitmeni istiyorum zaten.

Leyal: Daha kötü olacağım öyle. Birde vicdanım işin içine girecek çünkü.

Uraz: Tamam Leyal ama istediğin zaman seni eve götürebilirim.

Leyal: Sağ ol Uraz. Teşekkür ederim.

Uraz başımı eliyle kavrayıp göğsüne bastırdı. Bende ellerimi beline doladım.

Uraz: Her zaman yanındayım Leyal. Biz birlikteyiz.

Tekrar ettim.

Leyal: Biz birlikteyiz Uraz.

Orada Esat can havliyle kıvranırken burada da romantiklik peşinde koşmak ne kadar doğruydu bilmiyordum ama konu Uraz olduğunda yer, zaman veya mekan fark etmiyordu. Ben bu adama aşıktım.

Ömer'in sesiyle başımı kaldırıp etrafa bakındım. Ne kadar süredir bu pozisyonda duruyorduk?

Esat'ı sedye ile götürdüklerini gördüm. Kanlar içindeydi. Karnından vurulmuş olmalıydı. Aniden midem bulandı ve başım döndü. Etraf karardı, görüntü bulanıklaştı ve bilincim kendini kapattı.

(...)

Uyandığımda gözlerimi odamda açtım. Etrafıma bakındım. Başucumda Uraz oturuyordu.

Uraz: Leyal'im iyi misin?

diye sordu ilgiyle

Leyal: İ-iyiyim Uraz. Ne oldu bana?

Uraz: Sanırım tansiyonun düştü ve bayıldın. Senin için çok endişelendim.

Leyal: Uraz... Esat iyi mi? O vuruldu değil mi? Nasıl? Durumu nasıl?

Uraz  bozulduğunu belli eden bir ifadeyle

Uraz: Ameliyatı iyi geçmiş fakat yoğun bakımda.

Leyal: Onu görmek istiyorum.

Uraz: Burada kal ve dinlen Leyal. Onu görmen bir işe yaramayacak

Leyal: Uraz lütfen...

Uraz: Leyal beni çıldırtma. Yat ve dinlen.

Leyal: Of Uraz ne olur sanki beni hastaneye götürsen?

Uraz: Gerçekten sinirleniyorum

Leyal: Beni hiçbir zaman anlamayacaksın

Uraz: Anlamayacağım

Leyal: Birlikte olan insanlar birbirini anlar.

Uraz: Anlamıyorum Leyal üzgünüm.

Leyal: Belki de büyütüyorum ama beni böyle kabullenmelisin Uraz. Vicdanım her zaman ağır basar benim. Duygusalımdır. Senin gibi beynimi dinlemem, kalbimle hareket ederim. Hatalarım var belki ama bunlar benim doğrularım.

Uraz: Bilmiyorum Leyal. Belki de başka dünyaların insanlarıyız.

Leyal: Öyleyiz.

Uraz: Biz bir hatayız. Bu beraberlik bir hatadan ibaret.

Leyal: Evet, bu bir hata.

Uraz: Ama seni sevmek ve beraberliğimiz yaptığım en güzel hata. Sen benim en güzel hatamsın Leyal'im.

Leyal: Seni seviyorum, bu bir hata olsa bile.

Uraz: Seni seviyorum, hata olup olmaması umurumda değil çünkü bu hata çok güzel.

Yavaşça yatakta doğruldum ve Uraz'a doğru yaklaştım. Gözlerim dudaklarına kaydı. Oldukça yakın duruyorduk. Kollarımı boynuna doladım ve ensesindeki saçları okşadım. Uraz'a kollarıyla beni sardı. Aramızda 2 santim ya vardı ya yoktu. Neredeyse öpecektim onu.

Ve bir ses... Uraz'ın telefon sesi...

Dırırım dırırım dırırım

Uraz: Sikeyim!

diye haykırdı. Geri çekildim ve ondan uzaklaştım. Telefonunu cebinden çıkarttı ve açık olan pencereden aşağı fırlattı.

Uraz: Belki de artık kalbimi dinlemenin sırasıdır.

Kolumu sertçe kavradı ve beni kendine çekti. Kucağına oturdum ve gülümsedim.

Leyal: Gerçekten mi?

Parmağını dudağımda gezdirdi.

Uraz: Hiç bu kadar gerçek olmamıştı.

Dedi ve sırıttı. Gözlerini dudağıma dikti ve fazla oyalanmadan dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. 

Ve yine...

Bu kez de zilin çalmasıyla bölündü asla başlayamayan öpüşmemiz. Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım.

Leyal: Ben kapıya bakayım.

Uraz: Tanrı bizi sınıyor olmalı.

Tanrı değil ama yazarcığınız sizi sınıyor aşk kuşlarım :Deheheheh

AŞK ÜÇGENİ [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin