28

35 1 0
                                    

Leyal'den

Siz: Esat?

Siz: Cevap vermeyi düşünüyor musun?

Siz: Nerdesin?

Siz: Bana cevap ver.

Leyal'den cevapsız çağrı

Leyal'den cevapsız çağrı

Leyal'den cevapsız çağrı

Siz: Lanet olsun Esat

Düşün Leyal düşün. Nereye gitmiş olabilir? Nerede olabilir?

Evdedir belki. Aklıma başka bir yer gelmiyor. Bakmadan bilemem.

Hemen odamdan çıktım ve koridordaki şifonyerin çekmecesinde duran Esat'ın evinin anahtarını aldım. Sonrada hızla evden çıktım.

Asansördeyken gerçekten Esat için endişelendiğimi hissettim. Bana bir veda mesajı atmıştı. Bunun anlamı neydi?

Esat'ın evine gidecektim fakat yanlış anlaşılmak istemiyordum bu yüzden asansörden indikten sonra Bartu'yu aradım

Leyal: Alo, Bartu. Ya benim Esat'ın evine gitmem lazım. Bana saçma sapan bir mesaj atmış. Kendine zarar vermesinden korkuyorum. Bana yardım eder misin? Lütfen Bartu...

Bartu: Of Leyal of. Ne yapalım, emir büyük yerden. Neredesin sen?

Leyal: Evdeyim şimdi

Bartu: Tamam ben geliyorum emanetle. Seni alırım sonrada o piçin evine gideriz.

Leyal: Tamam, çok sağ ol Bartu. Ben seni bekliyorum.

Bartu: Hadi Allah'a emanet.

Bartu telefonla konuştuktan yaklaşık 5 dakika sonra sitenin önünde göründü."Emanet" diye bahsettiği motoru ile gelmişti. Bana bir kask uzattı ve takmamı istedi.

Bartu: Atla bakalım Leyal Sultan

Demesiyle arkasında yerimi aldım ve kollarımı da beline doladım.

Bartu motoru gazladı ve tarif ettiğim yere doğru motoru sürdü. Öyle hızlıydık ki Esat'ın evine ulaştığımızda ışınlandığımızı düşündüm.

Esat, 2 katlı lüks bir villada amcasıyla beraber kalıyordu. Bu yüzden eve girmemiz pekte zor olmayacaktı.

Kapıya ulaştığımda zile basmak yerine direk elimdeki anahtarla kapıyı açtım ve Bartu'nun sorgulayan bakışlarını göz ardı ettim. Hızla eve girip odaları ararken bir yandan da Esat'a sesleniyordum.

İlk katta yoktu ve üst kata çıktım. İlk girdiğim oda Esat'ın yatak odası oldu ve onu yatakta ölü gibi yatarken buldum.

Leyal: Esat! 

Diye bağırdım ve yanına koştum. Bartu'da beni takip etti.

Esat'ın yanına geldiğimde gözlerinin de kapalı olduğunu gördüm. Nabzını kontrol etmek için elimi boynundaki atar damarının üzerine koydum. Kalp atışlarını hissettim. 

Bartu: Ne olmuş bu oça?

Deyip Esat'ın yüzünü tokatlamaya başladı. Öyle sert vuruyordu ki bunu hırsını çıkartmak için de yaptığını anladım.

Esat, Bartu'nun sert tokatlarıyla beraber gözleri araladı ve bir şeyler mırıldandı.

Leyal: Esat ne yaptın sen?

Esat: Ben...

Diyebildi sadece. Büyük ihtimalle ilaç içmişti. Onu banyoya taşımamız ve midesindeki ilaçları kusturmamız gerekiyordu.

Leyal: Bartu, onu banyoya götürmeliyiz.

Dedim ve Bartu beni ikiletmeden Esat'ın koluna girdi. Esat pek kendinde değil gibiydi fakat zor bela onu banyoya götürmeyi başardık.

Klozetin önüne oturturduk Esat'ı ve kusmasını bekledik. Esat klozetin iki yanında destek alıp midesindekileri klozete boşaltırken midemin bulanması işten bile değildi. 

En sonunda midesinde bir şey kalmadığını düşünerek geri çekildi ve bacaklarını uzatıp banyonun ortasına uzattı. Bende yere bocaklarımın üzerinde çöktüm ve Esat'ın yüzünü avuçlarımın içine aldım. Gözlerinin içine bakarken bile içim acımıştı bu haline. Esat'a fazla mı haksızlık etmiştim?

Ellerimle saçlarını arkaya atarken onun gözleri de bendeydi. Onu ilk kez böyle görüyordum. Savunmasız bir çocuk gibiydi. Gözleri kızarmış ve şişmiş, dudakları çatlamış, saçlarıysa dağılmıştı.

Leyal: Neden yaptın bunu kendine?

Diye sordum acılı bir sesle. O ise bana cevap vermek yerine gözlerini kaçırdı. Bartu'nun da burada olduğunu hatırlayarak ona döndüm.

Leyal: Esat'ı yatağına yatırmalıyız.

Bartu beni dinleyerek yine Esat'ın koluna girdi. Bende Esat'a destek oldum ve onu odasına götürüp yatağa yatırdık. Tam odadan çıkacağım sırada Esat'ın adımı söylediğini işittim.

Esat: Leyall, gitme.

Dönüp baktım ona, öyle savunmasız ve acınası görünüyordu ki ona destek olmak istiyordum. Beni vicdanımdan vuruyordu.

Bartu: Leyal hadi gidelim artık

Leyal: Aslında, Esat'ın yanında kalmamız daha iyi olur bugün...

diye mırıldandım fakat Bartu ikna olmamıştı.

Bartu: Bu soysuza bu kadar iyi niyet göstermek yeter. Gidiyoruz hadi.

AŞK ÜÇGENİ [Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin