İntikam

42 2 0
                                    

Ada ve Sarp sırtçantası bulmaya , evin deposuna gittiler.  Depo aslında merdiven altı bir dolabı andırıyordu,  sadece biraz fazla genişti. Sarp kapısını açıp içeri  girdi . Ada da dışarıda duvara yaslanarak bekliyordu. Biraz sonra Sarp elinde iki sırt çantasıyla geldi. Küçük hertarafında bağcıklı olan çantayı Ada ya verdi .  Ada da zaten o çantayı istiyordu. Sarpın kendisine aldığı çanta biraz daha büyük, sade ve bağcıksızdı. Sarp , Ada'ya gülümseyerek " Ben yayımı almaya gidiyorum . " dedi.  Ada gözlerini kırparak onayladı ve " Peki bende hazırlanayım. " dedi . Ada çantayı aldıktan sonra içine Orhundan aldığı silahı ve beyaz bıçağı koydu.  Babasından aldığı siyah kutuyu ayrı bir bölümüne koydu. Aslında o ilacı pek kullanmak istemiyordu. Çünkü duyguları onun için önemliydi ve yarımsaat onlardan ayrı kalmak düşüncesi bile onu ürkütüyordu. Orhandan aldığı silahın iki mermisi kaldığını hatırlayınca Hakan'ın yanına gitti. O sıra Hakan da kendi çantasını hazırlıyordu . Ada ona yaklaşınca çantanın içine silah yerine tıbbi eşyalar koyduğunu gördü  . Ada " Silah kullanmıyor musun ? " dedi. Hakan " Ben savaşmak yerine tedavi etmek ve düzeltmeyi tercih ediyorum.  Tabii ki bozulması gereken bağzı düzenler de var , ama onları bozma işi sizin ve bozulmaması gereken şeyleri düzeltmek de benim görevim. " dedi. Ada , Hakan'ın bakış açısını sevmişti ve "  İyi madem.  Nereden silah bulabilirim ? " dedi. Hakan " Merdivenlerden en alt kata in , orada bulursun" dedi. Ada " Tamam patron ."  dedi . Hızla merdivenlerden en alt kata indi. Birçok elektronik alet ve kablo vardı.  Orada ahşap bir kapı gördü . Vapurlardaki kapılar gibi üstünde yuvarlak bir pencere  vardı. Camdan baktığında içeride bir sürü silah gördü . İçinden " Sanırım burası " dedi ve içeri girdi.  Her tarafa silahlar asılmıştı. Ada beğendiği silahları yanına almaya karar verdi.  Çantasına sığacak kadar küçük olmalıydı. Ve o sıra İki tane şık, parlak siyah , ve üstünde kuş tüyü işlemesi olan tabancaları gördü. Bu iki silah sanki " Beni al " diye bağırıyordu. Ada da çok karşı koyamadı zaten. İkisini ve hazır dolu şarjörlerinden dört  tane çantasına attı. Silah ambarına bakmaya devam etti . Bir süre orada kaldı ve iki el bombası , iki susturucu , bir büyük bıçak ve bir elektro şok  alarak çantasını doldurdu. Orhundan aldığı silahı beline bıçağı da ayakkabısına koydu. İşini bitirmiş ve yukarı çıkmaya karar vermişti arkasını döndüğünde Hakan kapıyı tıklamış ve " Kriz anında üstündeki giysiler sana engel olucak. O yüzden al , bunları giyersen daha rahat hareket edersin . " Rahat olduğu doğruydu ama bir o kadar da şık giysilerdi. Tamamen siyah kıyafetler getirmişti ki Ada'nın siyah saçlarıyla çok uyumlu oluyordu. Ada heyecanla  Hakan'ın elinden kıyafetleri aldı ve Hakan yukarı çıkınca onları giydi. Şimdi tek ihtiyacı bir aynaydı. Kendisini görmesi ve mutlu olması gerekiyordu. Çantasını sırtına alıp yukarı doğru çıktı. Merdivenleri çıkınca Sarpla karşılaştı . O da aynı Ada gibi siyah havalı kıyafetten giymiş ve bu kıyafet Sarp'ın vucudunu ortaya çıkarmıştı. Ada neşeli bir şekilde " Bu kıyafetlerle çok uyumlu olmuşuz " dedi. Sarp gülerek " Bu kıyafetleri alan sendin. " dedi. Ada gülümseyerek " Demek tarz sahibi bir insanmışım. " dedi. Mutlu olduğu belli oluyordu.  Biraz sonra Hakan yukarıdan indi . siyah kıyafetten onda yoktu. Onun yerine yeşil bir gömlek gitmişti. Hakan enerjik bir şekilde " Evet ! Arabaya gidelim . " dedi. Ada " Ama daha Okan gelmedi. " dedi . Hakan enerjisini bozmayarak " Bahçedeler zaten . " dedi . Ada Okan'ın ne kadar üzgün olduğunu düşündü .  Onu teselli etmek ve kendine getirmek Ada'nın görevi idi. Sarp kapıyı açtı ve Ada da peşinden devam etti.  Okan bahçedeki banka  oturmuş Ahmetle konuşuyordu. Ada hızlı adımlarla Okan'a doğru gitti. Okan'ın moralinin bozuk olduğu belliydi. Ada , Okan'ın gözlerine bakıp onu geri alacağız , merak etme . " dedi. Okan , Ada'ya bu şekilde görünmek istemiyordu ve kendini toparlayarak Ada'ya baktı. " Ada , çok daha güzel olmuşsun. Karşılaştığımızdan beri sürekli güzelleşiyorsun. " dedi. Bu sözleri Ada'nın çok hoşuna gitmişti. " Teşekkürler. " dedi.  Hakan " Hadi
gidiyoruz. " dedi ve arabaya bindi. Sürücü koltuğuna  Hakan ,ön koltuğa Ahmet ve geri kalanlar da arka koltuğa oturmuştu . Herkes arabaya bindikten sonra Hakan herkese küçük siyah telsiz kulaklıklardan dağıttı . Ada artık tam ajan filmlerindekilere benziyordu ve bundan çok memnundu. Hakan " Bunları kulağınıza geçirin ve konuşmak için üstündeki düğmeye dokunun. " dedi . Ada , Orhandan aldığı silahı Okana uzatarak " Sonuçta geçen seferki gibi sopayla saldıramaya bilirsin ." dedi . Okan " Evet ama sadece iki mermisi kaldı ve ben çok iyi bi nişancı değilim sende kalsın. " dedi ve Ada arkasından iki tane siyah parlak tabanca çıkardı. Ahmet " Hey onlar benim ufaklık " dedi.  Ada ufaklık ve küçük hanım gibi kelimelerden sıkılmıştı " Ben ufaklık değilim , bu silahları bizim güvenliğimiz için kullanacağım. " Okana bakarak " Ayrıca o silahın iki mermisinden fazla var. Ahmetin deposundan aynı kalibre  mermiler buldum  , işte burdalar. " dedi çantasından iki dolu şarjör çıkartıp Okan'a uzattı. Hakan " O zaman gidiyoruz . " dedi ve yola koyuldular.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kan ve SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin