Kan ve Su

Ada ve Su

Su karşısındaki uzun , karanlık ve boş yoldaki hızla geçip giden şeritlere bakıyordu. Etrafta hiç ev yoktu . Okan bir yandan araba kullanırken bir eliyle ensesini tutuyordu. Bu hareketi Su'nun gözünden kaçmadı. Bir süre sonra arkada yatan yaralı adam sayıklamaya başladı. Dedikleri anlaşılmıyordu. Okan gergin görünüyordu ve Su ya " Sana neden saldırdı ? " dedi . Su , bu gerginliği fark etti ve sakince bir tavırla " Bilmiyorum , soyguncu olabilir mi ? " dedi . Okan " Soyguncu olsaydı seninle işi olmazdı , seni yerine yaşlı adama saldırırdı , Su . Bana doğru söyle başın belada mı ? " dedi. Su heyecanlanmaya başladı ve Okan'a bakmayı kesti . Okan bu sessizliği evet olarak algıladı. " Demek peşinde insanlar var ! Bana neden en başta söylemedin ?! " dedi. Okan gerçekten kızgındı . Su , Okanın bu tavırına sakince cevap verdi " Üzgünüm , gerçekten. Seni buna karıştırmak istemezdim ama - " Okan kızgın bir şekilde sözünü kesti ve " Bana bildiğin herşeyi hemen anlat ! " dedi. Su artık kızmaya başlamıştı " O zaman dinle , bir sokak arasında uyandım " kemerine bağladığı telsizi okana göstererek " Bu telsizi yanımda buldum . Sanırım babamla konuştum ve peşimde insanların olduğunu söyledi. " arkada baygın halde yatan adamı göstererek " Sanırım o da onlardan biri. " dedi. Okan tekrar elini ensesine götürdü " Bunu bilseydim bu işe karışmazdım " dedi . Su üzgün bir ifadeyle " Eğer karışmasaydın çoktan ölmüştüm. Hayatımı şimdiden iki kez kurtardın . Şimdi ben sana yardım etmek istiyorum" Okan derin bir nefes aldı ve " Nasıl yardım ediceksin Su ? " dedi. Su Okana baktı " Bunu yapmana gerek yok Okan " dedi .Aniden arkadaki baygın olması gereken iri adam , Okan'ın kafasını kollarıyla sardı ve Okan'ı boğmak için kafasını sıkıştırmaya başladı. Okan kaza yapmamak için aniden frene bastı. Su ani frenin etkisiyle başını ön cama çarptı. Su acıya aldırmadı ve cebinden aldığı silahı çıkardı ve saldıran adamın başına dayadı. " Hemen elini çek !" Diye bağırdı. Alnındaki sargı bezi kafasını vurduğunda kanlanmıştı . İri adam yavaş hareketlerle " Tamam , çekiyorum." Dedi ve yavaş hareketlerle ellerini Okandan çekti. Su , Okan'a baktı ve " Gördün mü ? Şimdi bir can borcum kaldı." Bunu derken aldığı zevk yüzünden anlaşılıyordu. Su tekrar iri adama döndüğünde , iri adam ayakkabısındaki çakıyı arıyordu. Su çok bilmiş bir tavırla " Boşuna uğraşma , onu ben aldım " dedi . Okan'ın dili tutulmuş Su'ya bakıyordu. Su tekrar ciddileşti ve " Şimdi , madem ölmedin o zaman sorularmızı yanıtlayacaksın. " iri adam sinirlenmiş görünüyordu. Arkasına yaslandı ve kızgın gözlerle Su'ya baktı. Su tekrar çok bilmiş tavrını aldı ve " Öncelikle adın ne ?" Dedi. Okan oldukça etkilenmişti ve sessizce izledi. İri adam teddüt etmeden " Orhun " dedi . Su tekrar patronluk taslayarak konuşmaya başladı. " Sen bir avcısın değil mi ? " Orhun kaşlarını çattı ve daha da ciddi bir tavır aldı . "Sen ! Nasıl ? Senin hiçbir şey hatırlamaman gerekiyordu. " Su'nun aklı karıştı , oda ciddi bir tavır aldı ve silahı tam da Orhun'un üzerine tuttu. Ateş edip Orhun'un başını uçurmak üzereydi . " Sen ! Demekki beni bu hale sokan sendin ! " Okan korkulu gözlerle Su'ya baktı ve " Su , dur sakın yapma ! Bırak o ölmeye değmez . Hayatı boyunca hapiste çürüsün . Ama onu öldürmek seni sadece katil yapıcak!" Orhun gözlerini dikip Su'ya bakmaya devam etti. Su silahı Orhun'un yüzüne tutmaya devam etti . Bunun üzerine Okan elini silahın üstüne koydu ve yavaş yavaş indirdi ve bir yandan da Su'nun gözlerine bakmaya devam etti. Okan'ın içi rahatlamış gibiydi. Su'nun elini tutup " Bırak onunla ben konuşayım " dedi . Su kafasını sallayarak onayladı . Okan , Orhun'a döndü " Hayatta kalmak istiyosan genç hanımı kızdırmamalısın " dedi ve Su'ya bakıp gülümsedi. Okanın gülümsemesi Su'nun gerginliğini azalttı. Okan tekrar Orhuna döndü. " Sen bir avcı mısın ? " dedi . Orhun kalın bir sesle " Evet " dedi. Su'nun hafızasını kaybetmesinden sen mi sorumlusun ?" Dedi . Orhan biraz durakladı " Su mu ?" Su'ya baktı " Annen hafızasını mı kaybetti ? " dedi . Su kaşlarını çattı " Bir dakika , annemin adı Su mu ? Bende bana tanıdık geldiği için adımı Su yapmıştım ! " Orhun gülümsedi ve " Demek hafızan hala geri gelmedi ." Orhun'un sırıtması çok uzun sürmedi Su , Orhuna öyle soğuk bir bakış atmıştı ki , Orhunun keyfi kaçmıştı. " Annem hakkında bildiklerini anlat " dedi. Orhun sanki kendisine bu sorunun sorulmasını istiyordu . " Annen ''Avcılar'' denilen örgütün ileri gelenlerinden birisi . Aslında dört yöneticisinden birisi , o kadınla hayatımda bir kere karşılaştım . Hiç o kadar gaddar bir insan görmedim . Annen çok güçlü biri . Hatta seni öldürmem için beni o gönderdi " Su kaşlarını çattı , gözleri yaşardı ve titrek bir sesle " Annem beni öldürmek mi istiyor ? " Orhun gülümsedi ve " Tabii , ama söylemeliyim ki annen çok bonkör biri . Senden kurtulmak için bana istiyeceğimin iki katı parayı verdi. " Okan daha önce Orhun'u bayıltmak için kullandığı ağır sopayı tekrar çıkardı. Su'nun üzülmesine ve Orhun'un bundan zevk almasına dayanamamıştı . " Adam gibi cevaplar vermezsen , seni iyi geceler sopasıyla tekrar yatırırım ! " dedi. Orhun cevap vermedi. Su bir soru daha sormak için toparlandı . "Peki ya babam ? " Orhun'un bütün keyfi kaçmıştı . " O sadece bir haşere ! " dedi . Su buna kızdı " Sanırım iyi geceler sopasını hak etti değil mi ? " Okan kafasıyla onayladı ve Orhun'un bacaklarına ardı ardına darbeler indirdi. Su tekrar soru sormak istiyordu " Tamam Okan , bence nasıl konuşması gerektiğini anlamıştır " dedi. Okan vurmayı kesti ve arkasına yaslanıp soluklandı . Orhun bacaklarını tutarak bağırdı ve küfür etti. Su kızgın bir ses tonuyla " Artık birbirimizi ve içinde bulunduğumuz durumu daha iyi anlıyoruz değil mi ? Bir daha beni kızdırırsan bu sefer seni vururum " Orhun'un kendini toparlaması çok zaman almadı çektiği acı konuşmasına da yansıyordu. " Tıpkı annene çekmişsin . Aynı onun gibi görünüyorsun ve kızınca onun gibi bir canavar oluyorsun . " Su buna karşı ne diyeceğini bilemedi . Okan sözü aldı ve " Su'nun , yani bu arabadakinin gerçek adı ne ? "
Orhun hızlı bir şekilde " Ada " dedi. Okan tekrar etti " Ada ... Hmm bak artık en azından adını biliyoruz " dedi . Orhun " Benimle ne yapmayı düşünüyorsunuz istediğinizi söyledim artık bırakın gideyim ! " Ada , Orhun'un bu dediğini komik buldu ve " İşimi daha sonra bitirmeni ne engelleyecek ? Ayrıca babam hakkında hala birşey anlatmadın ." Dedi . Orhun sessiz kaldı ve Ada'ya bir süre baktı . Ada , daha yüksek bir sesle " Konuşamayacak kadar aptal mısın ? " Okan endişeli bir şekilde " Ada , sanırım Orhun'un arkadaşları gelmiş" dedi. Yolun tam karşısında iki tane siyah araba vardı. Hızla yaklaşıyorlardı. Ada heyecanlı bir şekilde " Çabuk çabuk , hadi bas gaza" Okan aniden hızlandı ve bir kovalamaca başladı. Ada , Orhun'a " Uslu durman senin için iyi olur " dedi. Orhun sessiz kaldı . İki araba hızla yaklaşıyordu , Ada telaşlandı ve " Hadi daha hızlı ! " dedi . Okan bağırarak " En fazla bu kadar hızlı olabiliyor ! " dedi . O anda arabanın arka camı parçalandı . Mermi kimseye isabet etmedi . Ada elindeki silahla arkasını döndü . Ateş edecekti ki dört mermisi olduğunu hatırlayınca daha uygun bir zaman kollamaya karar verdi ve Okan'a " Yavaşla. " dedi . Okan bağırarak " Deli misin sen ? Ateş ediyorlar ! " dedi . Ada kendinden emin bir şekilde " Bende onlara aynı şeyi yapmayı planlıyorum. " dedi . Okan endişeli bir şekilde " Sen ateş etmeyi biliyor musun ? " dedi . Orhun dalga geçercesine " Şaka mı yapıyorsun ? O bulabileceğin en iyi nişancı ! " dedi sonra birden sustu. Bunu söylememesi gerektiğini biliyordu. Derken arabaya tekrar ateş ettiler bu sefer bütün mermiler bagaja isabet etti. Okan bunu fark edince " Kahretsin ! Arabamı delik deşik ediyorlar ! " dedi . Ada tekrar " Yavaşla artık ! " dedi. Okan başka çare bulamadı ve yavaşladı . Ada onlara doğru yaklaşan iki arabanın yakın olanına ateş etti. Mermi Arabanın ön camına çarptı , fakat kırıp içeri giremedi. Camların kurşun geçirmez olduğunu o zaman anladı . Okan bağırarak " Hani en iyi nişancıydı ? Adamlar hala geliyor ! " dedi . Ada sakin kalarak " Onu vurdum ama kurşun geçirmez camları var. " Ada tekrar arkasını döndü ve arabada vurabileceği bir yer aramaya başladı . O sırada ateş ettiği camın çatladığını fark etti . Silahını tekrar doğrulttu ve eski ateş ettiği yere nişan aldı. Derin bir nefes aldı ve nefesini verirken ateş etti . Bu sefer camın çatladığı yerden vurmuştu . Mermi hizla içeri girdi ve şoföre isabet etti . Araba sola doğru fırlayarak yoldan dışarı çıktı ve ters döndü . Ada arabada sevinç çığlığı attı . Okan şaşkın görünüyordu . Ada daha fazla mermi harcamak istemedi ve silahı beline koydu . Okan arabayı bir köye doğru sürmüştü . Köye kadar arkasındaki siyah araba onu takip etti . Köyde izini kaybettirmek istemişti ama köyün içinde hızla dolaşırken bir çıkmaz sokağa saptı . Çıkmaz sokak olduğunu biraz geç farkettiler . Okan arabayı sert şekilde durdurdu geri gitmek için hazırlanırken , Orhun arka kapıyı açtı ve arabadan dışarı atladı . Okan onu geri getirmek için inmeye kalkıştı ve Ada gergin bir şekilde " Zaman yok hadi gidelim !" dedi . Okan arabayı hızlıca geriye doğru sürdü . Arabayı toparladı ve gaza bastı . Hızın etkisiyle açık olan arka kapı sertçe kapandı . Çıkmaz sokaktan çıkıp ara sokaklara karıştılar ve kapısı açık duvarlarla çevrili bir bahçeye arabayla hızla girdiler . Arabayı , traktör için ayrılmış bir yere park ettiler. Araba durduğunda dışarıdan görülmüyordu. birbirlerine bakıp derin bir nefes aldılar . Okan yine elini ensesine götürmüştü . Bir süre arabada sessiz kalarak oturdular . Okan bu süre içerisinde uzaklara dalmış , hatta başka bir dünyada yaşıyormuş gibi dondu kaldı. Ada bunu fark etti ve Okan'ın omuzuna elini koydu. O anda Okan " Neden böyle oldu ki ? Ben sadece yolda bulduğum yaralı birine yardım etmek istemiştim ." Sesi zar zor duyuluyordu. Ada onun bu haline acıdı .Okan'ın gözlerine bakarak " Bunları hak etmiyorsun. Bu işe seni bilerek bulaştırmadım . Bilmeni istiyorum ki şu anda tek güvendiğim kişi sensin , seni kaybetmek istemiyorum ." Okan'ın omuzuna tekrar dokunarak " Seni hayatım pahasına koruyacağım . " dedi . Okan az önceki ruh halinden çıktı ve Ada'ya baktı . Gülümseyerek " Bunu küçük bi kızdan duymam oldukça ilginç. Ada " dedi ve gözlerinin içine baktı " Ben senin gibi küçük bi kızı zor durumda bırakamam . " Ada gülümsedi " Küçük bir kız mı ? Bahsettiğin küçük kız iki atışta bir araba dolusu adamı paramparça etti. " Okan hala gülümsüyordu . " Evet , sanırım bu sefer küçük kız büyük adamı kurtardı ." Arkasına yaslandı ve camdan dışarı doğru bakmaya başladı. " Biliyor musun hayatım ilk defa bu kadar eğlendim . Gerçi oyun biterse sonumuz iyi olmaz ama -" Ada , Okanın sözünü kesti " Oyun mu ? Bizi öldürmek isteyen silahlı adamlardan kaçmak . Muhtemelen yakalarlarsa önce işkence yapacaklar " Okan suratındaki güler yüzü bozmadı . " Öyle diyince eğlencesi kaçıyor tabi. Eee peki bir planımız var mı ? " Ada belindeki telsizi çıkardı. " Babamın bizi tekrar aramasını bekliyoruz. Onunla buluşup güvende olacağız." Okan içini çekti " Avcılar kim ? " dedi. Ada , " Kolunda ok ve yay işareti olan adamlar. Hani şu bizi öldürmek isteyenlerden. " Okan'ın başka sorusu kalmamış gibiydi. Bir süre daha orada beklediler ...