5

140 25 31
                                    

Arabaların farları karanlık yolu bir kağıt gibi deliyor, sesleri ise havadaki diğer gürültülere karışıyordu. Arabaların ön kapıları, şoförlerini içeri buyur edercesine ardına kadar açıktı. Arabasının buyruğunu ilk kabul eden Neji olmuştu. Porsche'un koltuğuna kendini bıraktıktan sonra kapısını hemen çekmedi, arkadaşını bekledi.

Kendi Maseratisine doğru adımlarken göğsü, hızlı nefesleri yüzünden durmaksızın şişiyordu. İlk defa bir yarış onu bu denli korkutuyor, kendine olan hakimiyetini korumasını güç kılıyordu. Bir direksiyon ve gaz pedalı, bir hayatı kurtaracak ya da sonlandıracaktı. Elini kapıya attıktan sonra bir kez daha arkasını döndü. Kendini durmaksızın izleyen korku dolu yeşil gözlere tek seferde sabitlendi. Kadının şakağına silahı tutan, ağzını eliyle sıkı sıkı örten leş herife bakmak istemedi. Direksiyona oturduğunda aklında son kalanın Sakura ve gözleri olmasını istiyordu. 

 Neji'nin egzoz sesiyle beraber arabaya bindi. Diğer iki rakip de araçlarındaydı. Artık tek ses gaz seslerindeydi. Dördünün ki birbirine karışmış vaziyetteydi, saldırmak için işaret bekleyen dört canavar. O işaret ise bir düdük olarak geldi ve eş zamanlı gaz pedallarına abandılar. Lastikler zeminde çığlık atarak oldukları yerde dönmelerinin ardından ileri atıldılar. 

Müthiş bir heyecan hakimdi. İkiye iki yarışın nasıl sonuçlanacağı hakkında konuşmalar dönüyordu ancak onların heyecanının yanında Sakura'nın hissettiği bambaşkaydı. Sessiz sessiz ağlamaktan başka yapabileceği, bildiklerini söyleyebileceği hiçbir yol yoktu. Bir yandan Naruto ve arkadaşlarının gözünün kendisinde olduğunu görüyordu. Onun için tetikte duruyor ve her ne kadar yarışı seyrediyor gibi gözükseler de Sakura'dan gözlerini ayırmıyorlardı.

Ancak bu yarışın sonunda endişelenmeleri gerekenin Sasuke ve Neji olduğundan habersizlerdi. Sakura, durmadan patlama senaryosunu gözleri önüne getirip hayal etmeye çalışıyordu. Bunu yaptıkça aklını kaçıracak gibi oluyor ve daha fazla ağlamak istiyordu. Bu anlardan birinde Hinata ile göz göze geldi. Kendisi kadar endişeli gözüken kız, onu bakışlarıyla rahatlatmak istiyordu ancak onun asıl korkusundan habersizdi elbette. Ardından Kiyomi girdi görüş açısına. İki elini çenesinin altında birleştirmiş, kaçamak bakışlarla kendisine bakıyordu. Ancak dikkati yine de en çok yarıştaki abisindeydi. 

Etraftakilerin bağırışlarından duyduğu kadarıyla başa baş gidiyorlardı, tur henüz bitmemişti. Bu sırada gözleri  Naruto'yu buldu. Sarışın adamın mavi gözleri, keskince kendisine değil hemen arkasındaki bir noktaya baktığından dikkatini çekmişti. Hemen ardından ise bir tetik sesi duyuldu. Sakura'nın ağzını tutan eller gevşemiş, şakağındaki silah şaşkınlıkla uzaklaşmıştı kendinden. Kadın arkasında olan biteni göremediğinden panikle kıpırdandı, neler olduğunu az çok anlamasını sağlayan bir ses konuşmaya başladı. 

"Kızı bırak."

Doğru analiz edip etmediği konusunda emin değildi ancak sesin sahibi Karin gibiydi. Kaldı ki yanılmıyordu, kendisini rehin tutan herifin tam ense köküne bir silah yaslamıştı Karin. "Yoksa boynunu deler geçerim, yarışın galibi kim olursa olsun."

Arkasındaki kişinin korkudan titrediğini hissetmişti Sakura. Yandaşları da hemen yusuf yusuf kesilmişti zaten. Dudaklarının üstündeki eller çekildiğinde hunharca nefes almaya başladı Sakura. Ardından vücudunu tutan kollar gevşemiş ve yavaşça tamamen bırakmıştı.

"Sakura!" Heriften kurtulur kurtulmaz kendisini öne attı kadın, Naruto onu anında kollarına almış ve ayakta durmasına yardım etmişti. Hinata, Ino ve diğer erkekler de etrafını sardı. "Sakinleş, kurtuldun." Kendisine böyle telkinler veriyorlardı ancak boğuluyormuşçasına nefesler alarak konuşmaya çalışan Sakura onların dediklerini umursamıyordu. Nefeslerinin çabucak düzene girmesi için ağlayarak daha da yalvardı içinden.

asphalt, blood and tears | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin