"Bazen okulu bırakmasam daha mı iyi olurdu diye düşünmüyorum değil."
Yüzüne ikinci kez güneş kremini yayarken konuştu sarışın kadın. Şezlongda boylu boyunca uzanmış, güneş gözlüğünü çekmişti. İki yanındaki ise arkadaşları oturuyordu. Şezlongunda bağdaş kurarak oturan Sakura, tepelerindeki şemsiyenin yaptığı gölgeye minnet duyarak içeceğini içiyordu. "Neden bıraktın ki?"
"Okuma hevesi Sai'yle tanışıncaya kadardı," diye yanıtlayan Hinata o günleri gözünde canlandırarak gülmüştü. "Hey! Sadece o değil." İtirazına rağmen kendisi de gülüyordu Ino'nun, "Birde ailemin parasının hayatımın sonuna kadar bitmeyeceğine olan inancım var tabii." Kızlar tekrar güldü.
"Sai demişken, neden saatlerdir aramasına rağmen açmıyorsun?"
"Onu protesto ediyorum."
"Hangi konuda olduğunu sormayın lütfen." Karin, Sakura'nın yanında bacak bacak üstüne atmış otururken bu mevzuyu bildiğini belirtmiş oldu. Tavsiyesi kızlar tarafından dikkate alındığı için kimse sormaya yeltenmedi. Aralarındaki sessizlikten yararlanarak boş boş havuzu izlemeye koyulmuştu Sakura. Aklını meşgul eden konuları dağıtmak konusunda kızlar büyük yardım ediyordu ancak en ufak sessizlikte zihni tekrar doluyordu.
Onun bir problemi olduğu konusunda az çok bilgi sahibi olan Hinata, konuyu açmak için hafiften yerinde kıpırdandı. "Bu arada Sakura, bunlardan konu açılmışken... Senin de iki gündür Sasuke'nin telefonlarını açmadığını duydum. Sabah evine gelmiş ve sen hasta olduğunu söylemişsin, tabii şimdi buradasın." Araya hafif şaka katıp onu yumuşatmak istedi. "Elbette buradaki ulak Naruto."
Kızların dikkati bu konu üzerine Sakura'ya çekildiğinde Ino hayretle bağırdı, "Sen de mi protesto ediyorsun Sakura!? Bu yolda yalnız yürümüyor olmak beni mutlu etti." Ardından sebebini merak edercesine gözlüğünün altından gözlerini kadına dikti.
"Sorun ne?" Onun aksine ciddiyetle sormuştu Karin. Arkadaşlarının kendisine olan ilgili bakışları altında gerilen Sakura elindeki bardağın pipetiyle oynamaya başladı. Sebebi tam olarak açıklamak çok zordu, çünkü muhtemelen anlaşılmayacak ve ciddiyetsiz bir mevzu gibi gözükecekti. Sasuke'nin yarış kariyeri ve arabayı sürüş şekli onlara gayet normal gelecekti çünkü. Neticede onlar da Sasuke gibi bu sektörün içinde olan insanlardı ve Sasuke'yi yıllardır yarışırken görüyorlardı. Ancak Sakura için bunların çok farklı uzantıları vardı.
"Anlatmakta zorlanacaksan seni yargılamayız." Suratındaki gerginliği fark etmişti Karin.
"Gerçekten sizinle alakası yok, bu sadece kendi içimde olan bir sıkıntı ve anlatabilmem için biraz süreye ihtiyacım var." Arkadaşlarının bu duruma kırılmaması için elinden gelen en nazik dili kullandı pembe saçlı kadın.
"Sorun değil, Sakura. Hazır hissettiğin her an konuşabiliriz." dedi Hinata. Sakura içtenliklerine karşı gülümsedi. Ancak sağ profiline hala bakmakta olan bir çift gözün varlığını hissedip ona döndüğünde Karin'in bakışlarını fark etti.
"Ondan daha iyisini bulabilirsin, seni kötü hissettiren biri yerine."
Sözleri şok etmişti Sakura'yı. "N-Ne? Hayır, öyle değil aslında..." Şu an onunla arasına mesafe koyması veya içten içe sorunlar yaşamasının sebebi, Sasuke'nin ona kötü hissettirmesi değildi. Onun yanında kimseyle olmadığı kadar mutlu, heyecanlı ve huzurluydu. Karin'in ilişkisine olan ani çıkışı afallatmıştı onu. "Sorun o değil-"
"Daha sorunu bile bilmeden anında onu bırakmasını mı söylüyorsun?" diye araya girdi Hinata, Sakura'yı kurtararak, "Üstelik daha çiçeği burnunda bir ilişki. Ben ikisinin de birbirine karşı samimi duyguları olduğunu düşünüyorum. O yüzden sorun her neyse zamanla aşacaklardır."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
asphalt, blood and tears | sasusaku
FanfictionArabalar, yarışlar, aşk ve geri kalanı hakkında. sasusaku|30.04.24