4

184 27 20
                                    

Henüz birkaç dakika önce hayatında ilk defa silah sesi duymuştu Sakura. Sesini duymakla kalmayıp bizzat üzerine ateş açmasına maruz kalmıştı. Dakikalar önce vücudu bir adamın kendisine olan yakınlığı dolayısıyla kavrulurken ve elektrik akımı damarlarını sarmışken şimdi sadece korku hakimdi kendisine.

Silahlı adamın kim olduğu, neden bunu yaptığı gibi sorular doğal olarak kafasında gezinecekti ancak önce şoku üstünden atması gerekliydi. Bunu yapmasına da fırsat verilmemişti çünkü biraz önce öpüşecek olduğu adam Sasuke, motor uzaklaşır uzaklaşmaz kendisini çimlerden kaldırarak eve sürüklemişti.

"O da kimdi!? Eve ateş açtı... Polisi aramalıyız!" İçeride de dehşet hakim olan eve giriş yaparken Sasuke'ye arkadan bağırıyordu kadın ancak adam onun sorularını görmezden gelerek kendilerini içeri sokmuştu. Kapıdan girer girmez onların yanına çıkmak için koşturan Naruto ile çarpıştılar. Arkadaşlarının bu esnada dışarıda olduğunu bilen sarışın oğlan, onları karşısında görünce biraz rahatlamıştı,

"Sasuke, Sakura! Bir şeyiniz yok değil mi?"

"Kiyomi nerede?"

Sasuke, pembe saçlı kadının elini bırakmadan dostunu es geçti ve salona yöneldi. Telaş ve merak içinde olan kalabalığın arasında kız kardeşini aradı gözleriyle. Yerler pencereden giren kurşunlar sebebiyle cam kırıklarıyla doluydu, ancak genel bir bakış attığında yaralanan kimsenin olmadığını gördü. Kara gözleri en sonunda kendi arkadaş grubunun yanında olan kardeşini görünce etrafı taramayı bıraktı ve onlara doğru yürüdü.

"Ne oluyor? Kimse polisi aramadı mı?" Sakura, hala onun kendisini peşinden sürüklediğini fark edince kolunu çekti. "Kolumu bırakır mısın artık!?"

Tamamen serbest kalmasına rağmen neler olduğunu anlamak adına onu kendi isteğiyle takip ediyordu. Diğerlerinin yanına gittiklerinde Sasuke doğrudan arkadaşı Neji'ye yönelmişti.

"Bu işi uzatmaya kararlılar demek?"

Neji de sıkıntılı görünüyordu. Yüz ifadesinden ve aralarında geçen diyalogdan dolayı onun bu işin içinde olan kişi olduğunu anlamıştı Sakura. "Öyle görünüyor," dedi uzun saçlı adam. "İntikam almak istiyorlar. Ancak ben bunun sorumlusu değilim."

"Bunu gel de onlara anlat..." diye hayıflandı Kiba. Ardından evi aceleyle boşaltan kalabalığa baktı. "Bunlar daha başlangıç anlaşılan."

"İşleri daha da ileri getirmeden onlarla yüzleşmelisin." Bunu diyen Karin'di. Onun da yanında sevgilisinin koluna sıkı sıkı sarılmış Ino duruyordu. Evi tarandığı için ona ayrıyeten üzüldü Sakura.

"Yüzleşeceğim." diye onayladı Neji. Bu sırada Naruto ve Hinata yanlarına gelmişti. Hinata gelir gelmez kolunu Ino'nun omzuna attı. Naruto ise öfkeli gözüküyordu, "Ben diyorum ki sikelim bunların belalarını."

"Başka bir seçenek söz konusu değil zaten," Aynı öfkeyi paylaşıyordu Sasuke ancak Neji hareketlenerek ikisine uyarıcı bakışlar atarak konuştu, "Bu benim meselem. Kimse kendini dahil etmesin."

"Burada neler oluyor!?" Sessizce onları dinlemiş olsa da bu konuşma hiçbir yere varmamıştı Sakura için ve en sonunda patladı. "Gerçekten kimse polisi aramadı mı, hala gelmediler? Tanrım..." Şortunun arka cebinden telefonunu çıkarıp tuşlara basmıştı ki Sasuke dirseğinden hafifçe kavrayarak onu durdurdu.

"Bu onların halledebileceği bir mesele değil."

"Ah tabii, sonuçta taramalı silahla tarandık. Silahlı Kuvvetler'i arasam daha yerinde olur!" Onu umursamadan numarayı çevirmeye devam edecekken bu kez onu durduran kişi Hinata oldu. Eliyle telefonunun ekranını örterek aşağı indirdi. "Sasuke'yi dinle Sakura. Sorunu çözmemizin de önüne geçmiş olursun."

asphalt, blood and tears | sasusakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin