"Sen yokken ben diye bir şey de yoktur güzelim"
Barın Aydının Anlatımıyla
Ne de olsa Batu ve Arda var diye kantine indim.
Kantinde sıra beklerken bir kaç kişinin arkamda olan masada konuşmalarına şahit oldum.
"Baba annemle kanlarınız nasıl uyumlu değil baba anneme eğer kan bulamazsak ölü-"
"Hayır Leyla öyle bir şey olmayacak bulacağız"
"Baba benimle de uyumlu değil biliyorsun ki o benim üvey an-ama gerçek olarak görüyorum"
Annesinin ne hastalığı vardı?
Yanlarına gidip sormak için cesaret aldım ve yanlarına gittim.
"Merhaba iyi günler"
Adam ve kız bana döndü.
"Buyurun oğlum bir şey mi olmuştu"
"Eee...şey...Ben istemeden kulak misafiri oldum da...acaba eşinizin ne gibi bir durumu var"
Bu sefer kız konuştu.
"Annem k-kanser ve kana ihtiyacı var ama bulamıyoruz"
Bir umut sordum kan değerini
"Açana kanı neydi belki bulurum ben veya benimle aynıdır"
"Sanmıyorum oğlum zor bulunan bir kan değeri bu dünyada nadir"
"Siz söyleyin yine de belki bir umut"
Adam biraz homurdandi ve cevap verdi.
"0 RH-"
Aha benim kanım tutuyor ama...ama yaşım tutmuyor"
"Benimde kanım 0 RH- ama..."
"Cidden mi ama ne"
"Aması yaşım tutmuyor"
"Ah ne cidden mi"
"Ama bir deneyelim"
"Nasıl olacak ki"
"Abicim sen gel"
"Peki..."
Hepsi ayağa kalktı.Ben önden onlar arkamdan kan alma yerine geldik odayı tıkladım.
"Gir"
Odanın içine girdik hemşire oturuyordu.
"Buyurun"
"İyi günler ben kan vercem ama yaşım tutmuyor nasıl yapabiliriz yani önemli de o yüzden söyledim acil"
"Yani yaşınız kaç?"
"17"
"Hmmm olabilir de hastalığınız var mı"
Var Parlanin hastasıyım hdjdksksk
"Yok"
"Tamam şöyle oturun"
Beni bir koltuğa oturttular iğneli tüpü damarıma batırdılar 5-10 dk kan aldılar sonra da oraya yara bandı yapıştırdilar.
Odadan çıktım.
Adam ve kız yanıma geldi.
"Kanı verdim geçmiş olsun Allah şifa versin"
"Sağol oğlum Allah senden razı olsun sen neden burdasın"
"Ben bir arkadaşım için burdayım vuruldu da"
"Çok mu yakın arkadaşın neyin oluyor demek ki önemli de burdasın"
"Önemli önemli seviyorum galiba ya da bilmiyorum kafam karışık"
Bunu neden söyledim bilmiyorum ama birilerinin beni duyması lazımdı"
"Anlıyorum oğlum sevdiğin kız galiba Allah şifalar versin adı neydi?"
"Parla... adı Parla"
"Parla hmmm Allah şifalar versin en kısa zaman da inşallah iyileşir oğlum"
"Sagolun"
Vedalaşıp yanlarından ayrıldım ve yoğun bakımın önüne geldim.
Batu yoktu Arda da koltukta oturuyordu içim rahatladı.
Yalnız değilmiş.
Sonra yoğun bakımdan sesler geldi.
Kapıda Batu belirdi.
Batu nun gözleri kızarmıştı ve ağlıyordu.
Batu çok ağlamazdı bir kaç kez ağlardı ama bu o günkü gibi ağlama yoksa PAR-HAYIR OLAMAZ DEĞİL Mİ?
Hemen yanına koştuk.
Noldu Batu
Noldu Abi neden ağlıyorsun?
Batu yutkundu sanki sözcükler boğazımda tugumleniyordu.
Parla...Parlanin kalbi durdu doktorlar masaj yapıyor.
NE!NE DİYORSUN SEN BATU NE DEMEK PARLANİN KALBİ DURUYOR.
Batu başını tuttu ve yanımızdan geçip koltuğa oturdu ve başını oğdu.
Herşey bu kadarmiymis ne demek duruyor Parla ya bir şey olmayacak buna izin vermem yoğum bakımın camına vurdum.
Açın şu kapıyı Parla...Parla yaşayacak lütfen lütfen kurtarın onu lütfen...Parla...Beni yani aileni bırakma lütfen dayan be güzelim dayan...
Bu sefer Parla kurtarilabilecek mi?
Barın onsuz yaşayabilir mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın Akışı✅(Yarı Texting)
RomanceHayatından 17 yıl çalınmış bir kızın hayatını sadece bir DNA sonucunun değiştirmesi işkencelerden hayallere geçmesi gibi bir şey olabilirdi Parla için. 17 yıl önce kaçırılan Parla'ya yalanlar söylenip onu kandırdılar ama Parla 17 yıl sonra gerçekle...
