Nefes nefese kalan herkes dehşet içinde arkasına baktı. Tehlikenin hala onları takip edip etmediğini anlamaya çalışıyorlardı. Nefesini toparlayan ilk kişi Bahar oldu.
"Aslı ayaklarının durumu nasıl?"
"İyiyim. Beni buraya kadar sürüklediğiniz için teşekkürler. Bir an arkada kalacağımdan çok korkmuştum."
"Seni arkada bırakabilecek kadar vicdansız değiliz."
Diyerek söze karıştı Merve. Yerde oturmuştu, okul çantasından çıkardığı suyu lıkır lıkır içiyordu. Bahar herkesin iyi olduğundan emin olmak için herkesi tek tek süzüyordu. En arkada kalan Alp'e gözü ilişti. Alp az önce geçtikleri loş koridora bakıyordu. Bir şeye çok odaklanmış gibiydi. Alp'e doğru ilerledi.
Alp ise bakıyordu. Çok belli etmese de burasının varlığı aklını kurcalıyordu. Bu kurcalama ise öbür arkadaşlarınınkinden farklıydı. Onlar buranın varlığını sorgularken o bir çok kez dile getirdiği oyun kavramından sorguluyordu.
Zengin oyun deneyimi, özellikle korku oyunlarında uzmanlaşmış bir oyun sunucusu olarak, yaşadıklarını ve bu zamana kadar başlarına gelenleri oynadığı oyunlarla karşılaştırmadan edemiyordu. Ortamın korku atmosferi, kendilerinin oyunda kontrol edilen npc'ye benzemesi ve keşfettikleri sisle alakalı gerçeklerle kazandıkları hayalet parası...
Düşünceleri hayalet paralara kaydı, eğer hayalet paraları bu oyunun makenizması yüzünden kazanmışlarsa daha da kazanma ihtimali olabilirdi. Bu ödül parası ona yeni başladığı oyunlarda oyunun nasıl oynandığını anlamak için oyun ayarlarını keşfetmesine benziyordu. Aynı zamanda bu hayalet paralarını kazanmışlarsa onları harcayacakları bir yerlerde olmalıydı değil mi? Tıpkı Merve'nin daha önce de dediği gibi. Burası onları keşfetmeye itiyordu ve teşvik etmek için de hayalet para veriyordu.
Dünyanın gerçeğini keşfettiği ve ilk 25 kişi içinde yer aldığı için oyuncu12223 20 ödül parası kazandı.
Alp kahkahalarla gülmeye başladı. Sesi sessiz koridorda yankılanıyordu. Alp içinde bir öfkenin kabardığını hissetti. Şu an başlarına gelen şeyin saçmalığı ona derin bir rahatsızlık veriyordu.
"Alp iyi misin?"
Alp sağına döndüğünde Bahar'ın ifadesiz bir şekilde baktığını gördü. Bahar'ın kafasının üstünden diğerlerine baktı. Aslı ürkek bir şekilde ona bakıyor, Merve ise yüzünde anlamsız bir ifadeyle bakıyordu.
Alp derin bir nefes aldı, çalkantılı duyguları daha stabil hale geldiğinde az önce keşfettiği gerçekleri onlara anlatmaya karar verdi. Öğrendiği şeyleri onlardan sır tutması için bir neden olmamakla beraber onların fikirlerini de öğrenmenin iyi olacağını düşündü.
"İyiyim Bahar, biraz oturup konuşsak mı?"
Daha bir cevap verilmeden Merve'nin yanına çöktü. Bahar hafifçe kaşlarını çattı ama olumsuz bir yanıt vermek yerine o da yere oturup sırtını duvara yasladı. Aslı artık kirli bir yere oturmayı umursamamaya karar verdi, onların yanına çöküverdi.
Alp az önce olanları anlattı. Merve ilk konuşan kişi oldu.
"Az önce ben de hayalet paralardan kazandım. Ve diğerlerinin de kazandığını düşünüyorum."
Bahar ve Aslı sırasıyla kafasını salladı. Aslı hala kafasında bir sesin konuşmasına alışamamış gibi gözüküyordu. Bahar ise çantasını karıştırıyordu. Ders kitaplarının arasından bir defter çıkardı.
"Bir özet çıkaralım istiyorum. Herkesin kafası karışmış gibi gözüküyor. Eğer şu ana kadar olanları yazıya geçirirsek düşünmek ve anlamak daha kolay olur. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Ghost
AléatoireHayatta gerçekten tuhaf şeylerle karşılaşılabiliyordu. Mesala hangi insan evladı hayaletlerden kaçarken kendisini bir cenaze tabutuna saklardı ki? Hem de nereye gittiği hakkında hiç bir fikrinin olmadığı bir tabuta? Merve sessizce mırıldandı, "Allah...