Bölüm 4

2.2K 112 8
                                    

Beni de güldürenler olsa mesela yani

.

.

.

Ne çok öldüm biraz yaşamak için

.

.

Her sabah yeni umutlar mı doğardı ? Yoksa her sabah yeni umutlar mı batardı? Bazı insanlar biraz yaşamak için her gün ölürdü. Ve ben bu bazı insanlardandım. Hala ölüyorum ama daha yaşayamadım...........

     Siyah pantolonumun üstüne beyaz gömlek giydim Klasik olarak ta üstüne siyah deri ceket giydim. Çantamı aldım ve odadan çıktım. Aşağı inip yemek odasına girdim. İçeri girdiğimde yine her kes buradaydı ve yine benim için en köşeyi ayırmışlardı.

     Oturduğumda bu sefer yanımdaki Eymen masasını kenara çekti.

  Yine kırıldım......

Bu sefer önümde Polat oturuyordum. Pardon Polat Alemdar. Bu şakamı daha sonra gülmek için aklımın bir kenarına yazdım. Cahid beyin "Afiyet olsun"demesiyle yemeğe başladık. Cansel hanım"Kızım akşam nereye gideceksin?"dedi. Alp sa"Nereye olacak sevgilisi yoksa arkadaşıyla buluşmaya. Sevgilisi olmaması şüpheli ama neyse.

    Alp ismin Asena mı çocuğum. "Benim arkadaşım yok"dedim bende. "Onlara ne yaptın acaba senle arkadaş olmadılar?"dedi Eymen. İlla bir şey mi yapmam gerekiyor."Bu seni hiç alakadar etmez."Evet idolum Polat Alemdar ama bizim Polat değil

    "Zoruna mı gitti"dedi. Acaba ne zoruma gidecek?"Senin ve ya sizin dediğiniz hiç bir söz zerre umurum da değil. Bu güne kadar sadece 1 tane arkadaşım vardı o da şimdi yok."dedim."Ona ne yaptın?Çok merak ettim."dedi Demir.

         Olum bunlar bas baya takıldı benim birine bir şey yapmama."Merak etme Demir. Çok merak zararlı"dedim."Bir şey olmaz ya de"Öldü"dedim ve ayağa kalktım."Afiyet olsun doydum."deyip çantamı aldım ve odadan çıktım. Kapının önüne gelip ayakkabılarımı giydim. Çantanı koluma taktım ve evden çıktım.

       Başımı sıradan kaldırdığımda yine kimse yoktu ve yine uyandırılmamış dım. Saate baktığımda 14.38 di. Çantamı koluma takıp sınıftan ve okuldan çıktım. Durağa gidip otobüs beklemeye başladım.

    Saate baktığımda 22.00 du. Önlüğümü ve kiyafeti çıkarıp kendi kiyafeti mi giydim. Restoran bu gün kalabalık değildi. Neyse......

   Otobüsün parasını ödeyip indim. Evin önüne geldiğimde kapıyı tıkladım. Kapıyı yine o kadın açtı. Bir adını öğrenemedim. "Hoş geldiniz"deyince bir şey demedim. Ayakkabımı giyip içeri geçtim. Cansel hanım beni görüp yanıma geldi.

  "Neredeydin kızım. Bu kadar geç gelinir mi?Korkuttun bizi."dedi. Asilse"kim bilir kiminleydi."Sinirle nefes aldım. Sabahtan beri neler neler diyorlardı. Zaten yorgunum. İş günleri ayrı agresif oluyorum.

   "SANANE. Kiminle olup olmadığım seni ilgilendirmez. Sana söz hakkı verilmedi. "Polat"Düzgün konuş"dedi. "Konuşmazsam ne olur?Çok merak ediyorum."Demir gelip kolumu sıktı."Abim o seninde büyüğün. Terbiyesiz sana orada hiç terbiye verilmedi mi? Orada prensesler gibi yaşaya bilirsin ama burada kelimelerine dikkat et." 

Sıktığı yer Muradın geçen sıcak bıçak bastırdığı yerdi. O yüzden acıyordu. Yara hala tazeydi. Dahada sıkarken yara kanamıştı. Çeketi giymediğim için de belli oluyordu."Bırak"dedim. Bırakmayınca tekrar"Bırak"dedim. Elini kolumdan çekerek koluma baktı ve "Kan"dedi. Fırat yanıma gelip koluma baktı. Gömleğin kolunu yukarı kaldırmak isterken kolumu çektim.

     "Kolumun kanayıp kanamaması sizi ilgilendirmez. Endişelenmenize de gerek yok. umurunuz da bile değilim zaten."deyip hızlıca odama çıktım. Odama girince gömleği çıkarıp çöpe attım.

    Evet yıkaya bilirdim. Evet kan da giderdi. Ama ben ne zaman o gömleği girsem kan görürdüm kolunda. Duşa girip soğuk suyu açtım. Bi dek ben mi soğuk suda rahatlıyorum?

    Siyah pijama takımını da giyip yatağa oturdum. Koluma pansuman yapıp eşyaları masaya bıraktım. Ardından saati saat 8. kurup uykuya daldım.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin