Bölüm 28

1K 47 7
                                    

İsterdim mutlu bir aile tablosunda yer almak

.

.

.

Bana soğuk davrandığında kalbimin ne kadar üşüdüğünü görseydin ceketini verirdin.

.

.

.

Geçti gülüm seneler

Geçti gülümsemeler :)

.

.

(Yazardan)

 Kağıt açıldı ve Alp okumaya başladı.

 Merhaba. Ben Asena. Ailenize sonradan geldim ve çabuk gidiyorum. Bunun bir çok sebebi var. Size iyi anılar topladığım için teşekkür ederim. Bu anlar benim için vazgeçilmezdi ve hiç bir zaman unutmayacam. Aynı şekilde sizi de. Ama burada kötü anılarım daha çok. Bu yaptığım için benden nefret ede bilirsiniz ama ben bu evden gelmemek üzere gittim. Sadece kendi eşyalarımı aldım. Sizin verdiğiniz hiç bir eşyaya dokunmadım. Benim de gururum var onca olanlardan sonra burada kalamam. Görüşmemek üzere.....

_Asena dan_

Mektup burada biterken artık Cansel hanım ağlamaya başlamıştı bile. Hepsi şok olmuş bir şekilde duruyordu. Cahid bey elini kalbine götürdü. Sızlıyordu. Sert bir şekilde konuştu "Hepiniz Asenayı arayın! Yankı sen polis arkadaşlarına haber ver. Bulun kızımı" dedi.

    Hepsi hemen işe koyulmaya başladı. Oğullar dışarı çıkıp ararken Yankı polislere haber vermeye başladı. 

  Hepsi derinden etkilenmişti. Böyle olacağını beklemiyorlardı. Ne yapar Asena? Nasıl yaşar? Ne yiyer? Akıllarında bir cümle vardı. Asenanı iyi bir şekilde bulmak. Bu kısa zamanda kendileri de fark etmeden alışmışlardı Asenaya.

   Asenanın boşluğu hemen evde his ediliyordu. Fark ediliyordu. Asena dan önce ev aile değildi. Polatla Fırat hotel de kalıyor. Asille Alp öğrenci evinde kalıyordu. Demirse işlerim var dosyalarım var diyerek eve gelmiyordu.

  Kısaca bir aile düşünün bir yerde olmayan. Bir birlerine destek çıkmayan, bir birine yardım etmeyen, yanında olmayan. Hani bir söz vardır bilir misiniz. Bir yerde yaşamakla aile olunmaz. Bunlar bir yerde bile yaşamıyordu.

  Bir birlerinden kopuktular.

   Saat gece 3:34 olmuştu ama bir haber yoktu. Sadece evdeki kameralardan Asenanın evden çıkış saatini bula bilmişlerdi. Başkada bir şey bulamamışlardı.

(Asena dan)

 Yurttaydım ve yatağımda yatmaya çalışıyordum ama olmuyordu. İçimde bir sıkıntı vardı. Bir sağa bir sola dönüyordum ama yok arkadaş. Gelmiyor uyku. Yerimden doğruldum. Ayaklarımı yere bastım ve ayağa kalktım.

   Odanın kapısını açıp dışarı çıktım. Bahçeye gelirken soğuk hava daha iyi hissettirdi. Derin bir nefes aldım. Yanımda bir nefes his ederken korkarak sıçradım arkamı döndüm. Karanlık olduğu için bir şey göremiyordum.

   "Kimsin?!" dedim. Aniden fenerini açıp yüzüne tutunca çığlık attım. "Kız sussana benim." dedi sesin sahibi. "Of Eylül of. Her zaman beni korkutmak zorunda mısın?" dedim. Yurtta kendime arkadaş bulmuştum. Daha doğrusu o beni bulmuştu.

  "Napıyım sen korkunca eğlenceli oluyor." dedi. Kafasına hafif vurarak "Ruh hastası" dedim. Gülüp "Sen napıyorsun dışarıda?" dedi. "Uyku tutmadı" dedim. Daha sonra "Peki sen neden uyumadın?" diye ekledim.

  "Beni de uyku tutmadı" dedi. "Napak gariban bir"dedim "Bilmiyorum ki gariban iki" dedi. Güldüm. "Garibanız diymi?" dedim. "Garibanız bacum" dedi.

  "Ben uyumaya gidiyorum" dedim "İyi uykular"dedi. Bende odama gidip uzandım.

 Sıcakkanlı biriydi Eylül. Geldiğim ilk günden beri valizimi odama götürmeye yerleştirmeye kadar yardımcı olmuştu. Sonrada benle beraber kantine gelmişti. İyi bir kızdı şimdilik. Bana kötülüğü dokunmamıştı.

  Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Bir an önce uyuyup bu düşüncelerimden kurtulmalıyım. Uyumak bunu eni iyi çözüm yolu.

 Sabah alarım sesiyle uyandım. Cumartesiydi ve okula daha 2 gün vardı. Şimdiyse işe gidicektim. Ayağa kalkıp üzerimi giydim. Banyoya girip işlerimi hallettim. Çıkınca Eylülü uyandırdım. İkimizde aynı odada kalıyorduk.

  Yatağa oturup onun işlerini hal etmesini bekledim. Gelince odadan çıkıp kantine gittik. Yemek sırasına girdik bu esnada sohbet ediyorduk. Yemeklerimiz gelince yemeğe başladık. "Bu gün boş musun?" dedi Eylül. Başımı olumlu anlamda sallayarak yemeğimi yuttum.

  "Hayır işe gidicem" dedim. "Tamam" dedi oda. Yemeklerimizi bitirince o odaya geri döndü bense yurttan çıkıp otobüs durağına gittim. Şansıma ben gelince gelmişti. Binip kartı okuttum ve boş bir yere oturdum.

  Kısaca size yurt dan bahsedeyim. Bahçe çok büyük ve iki tane yurt var. Biri erkekler biri kızlar için. Onların bizi yurda girmesi yasak bizimde onların. Yurtta ikişerli üçlü yataklar vardı odalarda. Şansıma ben Eylülle bir yerdeydim.

    Yurttaki çalışanların hepsi kızdı ve bu kendimi dahada güvende hissetmemi sağlıyordu. Çalışanlar müdür ve kızlar hepsi şimdilik iyiydiler. Oldukça güler yüzlü ve naziktiler.

  Örnek veriyim ben dün sabah Eylülle yeni yeni arkadaşız tabi dışarıda bir çardakta oturuyorduk. Bazı kızlar yanımıza gelip soru sordular ve oldukça naziklerdi. Hatta bazılar hoş geldin amaçlı çikolata bile verdiler.

   Umarım sonuna kadar böyle devam ederdi.

Otobüs durunca indim. Tam kütüphanenin önünde durmuştu. Kütüphaneye girerek çalışana baş Selamı verdim. Daha sonra işe başladım.

  Yeni kitaplar gelmişti ve onları yerleştirmeye sırası bendeydi. Tabure alıp üzerine çıktım kitapları yerleştirmeye sırasıyla başladım.

  Yerleştirdiğim kitapların çoğunu okumuştum. Konularını biliyordum ve iyi kitaplardı. Gerçekten iyi kitaplar okumuştum. Hayatımdaki tek iyikim okuduğum kitablar dı.

   

Saate baktığımda 21:45 ve çıkma zamanımdı. Çalışana çıkacağımı haber verip çıktım. Otobüs durağına gidip beklemeye başladım.

Kısa süre sonra otobüs gelince kartı okutup bindim. Şansıma bu sefer boş yer yoktu.

===========================================================================

Herkese merhaba arkadaşlar.

Bölüm nasıldı?

Siz nasılsınız?

Uzatmaya çalıştım elimden geldiği kadar.

Umarım beyenmişsinizdir.

Vote atmayı ve yorum yapmayı unutumayın.

Birde dilenci değilim ama bir takip atsanız iyi olurdu he.

Kendinize çok çok çok çok ama çok iyi bakın.

Görüşürüz bay bayy.

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin