bölün 5

2.1K 127 65
                                    

Lavin Çevik

Şuan bir rüyanın içindeydim.Evet evet rüya.Hatta kabus.Ne eksik ne fazla.Bunun gerçek olma ihtimali yoktu.Aynı şeyler tekrar olamazdı.
Bu sefer kaldıramazdım.Bu sefer savaşamazdım.

Gözlerim kitlenmiş şekilde sadece ona bakıyordu.Başka yere odaklanamıyordum.O da aynı şekilde iğrenç gülümsemesiyle bana bakıyordu.

Baran da durumu farketmiş gibi bana dönüp"Bir sorun mu var güzelim?"dedi.Barana dönüp zoraki bir gülümseme yerleştirdim yüzüme."İyiyim ben.Heyecandan oldu galiba"

"Bu kadar streslenme abim.Sadece yemek.Hem bak abilerin yanında."
Kafamı "biliyorum" der gibi sallayıp tekrar ona döndüm.Hala bana bakıyordu.Ne yapmam gerekiyordu şimdi?Abimlere söylemem gerekiyor muydu?Ya da hiçbir şey anlatmayıp evden çıkıp gitmesini mi beklemeliydim?

"Daha fazla durmayalım burda,Tahir bey.İçeri direkt sofraya geçelim."

"Çok iyi olur vallahi Ömer bey.Baya acıkmıştım yeminle."

Adam aşırı samimi ve tatlı birine benziyordu.Hiçbir şeyden haberi yok muydu?Ne mahkemede ne de başka bir yerde görmemiştim babasını.Zaten anladığım kadarıyla babasının gözünde bir melekti.Ne sigarasını ne alkolünü ne de uyuşturucusunu biliyordu babası.Hepsini babasından gizli yapıyordu.Belki haberi olsaydı izin vermezdi.Belki o kadar şeyi çekmezdim.

Birlikte sofraya geçtik.Baranın elinden tutmuş içeri öyle girmiştim.Sanki tutunca daha güvenli hissediyordum.O da elimi hiç bırakmamıştı.Memnundu galiba halinden.Ben Baranın yanına oturmuştum.Benimde yanımda Murat abim oturmuştu.O karşımda oturmuşken yemekte yiyemiyordum.
Bir an önce gitsin istiyordum.

Abimde sürekli tabağıma birşey koydu.Kendisine bakınca bana kaş göz işareti yapıp"Abim sabah kahvaltıda da birşey yemedin.Açsındır sen şimdi.Ye bakalım."

Ne zaman gideceklerdi bunlar?

Aklıma sürekli yıllar önce olanlar geliyordu.Aşırı tedirgindim.Krizin eşiğindeymişim gibi hissediyordum.Hemen şimdi çıkıp gitmeliydi burdan.Yanımdan abim sesleniyordu ama onu da duymuyordum.Sürekli eski anılar canlanıyordu gözümün önünde.

"Senden asla vazgeçmem"

"Bizim kaderimiz bir tamam mı?"

"Kimse ayıramaz bizi.Sok şunu kafana"

"Hayır..hayır...hayır"

"SUS!!"

Susmuyordu.Ne yaparsam yapayım kafamdaki sesler susmuyordu.Biri bu işgenceyi hemen bitirmeliydi.Daha fazla katlanamıyordum.

"Abim sakin ol.Beni duyuyor musun?Derin derin nefesler al."

"Abi noluyor?Ambulansı mı arasak?"

"Abi gittikçe kötüleşiyor.Birşey yap."

"Oğlum bir sakin olun.Kriz geçiriyor şuan.Sakinleşmesini beklememiz lazım.Eğer olmazsa sakinleştirici vurucam.Anne sen kendi iğnenden getire bilir misin?"

"Tamam oğlum.Ben hemen gidip getireyim."

Herkesin telaı olduğunu,benim için endişelendiğini biliyordum ama elimden birşey gelmiyordu.Ağzımı açıp "iyiyim" diyemiyordum.

Çünki iyi değildim.

Kafamdaki sesler susmuyordum.O burada olduğu müddetçede susmayacaktı.Daha fazla aynı ortamda kalmak istemiyordum.Bağırıp burdan çıkıp git demek istiyordum.

☆Lavin☆ (gerçek aile kurgusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin