Yanlış Seçim - KıvMer

3.

Sene 2007.

Kıvılcım Ömer'i gördüğü an donup kaldı. Kapıya geldi hemen.

Ö: Konuşmamız lazım.
S: Kıvılcım
K: Anne lütfen babamı idare et ben yarım saate geri dönerim.

Kıvılcım annesini ikna edip çıktı evden.

K: Nerde konuşacağız?
Ö: Yukarı tepeye çıkalım.
K: Ayrı ayrı gidelim ama.
Ö: Düş önüme.

Kıvılcım önde Ömer ondan biraz arkada hep buluştukları yere geldiler.

Ömer olan biteni anlamak için hemen söze girdi. Sakin sakin konuşmaya çalıştı, çünkü eğer duydukları yanlış anlaşılmaysa Kıvılcım'ı üzmek istemiyordu.

Ö: Evet seni dinliyorum Kıvılcım, nedir bu duyduklarım?

Kıvılcım konuşmak istiyordu ama laflar ağzından bir türlü çıkmıyordu.

Ö: Evleniyor musun gerçekten?

Kıvılcım'ın ağzından tek bir söz çıktı.

K: Evet.

Ömer inanmadı.

Ö: Şaka yapıyorsun herhalde. Ne diyorsun sen Kıvılcım?

Ömer Kıvılcım'ın gözlerinin dolduğunu görünce ona yaklaşıp yüzünü tuttu.

Ö: Ailen mi mecbur ediyor seni? Ha? Söyle bana. Ben gelip isterim seni. Vermezlerse, kaçarız buradan.
K: Kimse beni mecbur etmiyor.
Ö: Yalan söylüyorsun. Biz birbirimizi seviyoruz. Sevgilim, iki yıldır birlikteyiz çok mutluyuz. O yüzden buna inanmamı bekleme. Belli işte, mecbur bırakıyorlar seni.
K: Hayır Ömer, bu benim kararım.

Ömer onun yalan söylemediğini anladığı an geri çekildi.

Ö: Sen istedin yani evlenmeyi?
K: Evet.
Ö: Nedir bu acele? Ben askerliğimi yapıp iş bulduktan sonra evlenecektik zaten. Birlikte öyle hayal kurmadık mı seninle? Ne değişti bir hafta içerisinde?
K: Biz ayrıldık seninle.
Ö: Ne ayrılması? Küstün gittin ben de kafa dinle diye seni rahat bıraktım bir süre, nerden bilecektim senin böyle alelacele biriyle evlenmek gibi bir karar alacağını.
K: Özür dilerim, sana yüz yüze söylemeliydim haklısın.

Ömer sinirle saçlarını çekiştirdi.

Ö: Haklıymışım. Ben gerçekten kafayı yiyeceğim!

Ömer dönüp durmaya başladı.

Ö: Hayır izin vermeyeceğim, evlenemezsin. Bitti gitti, söylersin annene istemediğini.

K: Ömer lütfen. Ben bir karar verdim, seçimimi yaptım, evleneceğim 2 hafta sonra.

Ömer dondu kaldı. Bu konuşan sanki onun sevdiği Kıvılcım değildi.

Ö: Ya bana tek bir neden söyle!

Kıvılcım'ın gözleri doldu tekrar.

K: Annem gibi olmak istemiyorum.
Ö: Nasıl yani?
K: Annem gibi aşk evliliği yapıpta sürünmek istemiyorum! Sürekli kiralarda oturmak, ödeyemediğim takdirde ev değiştirmek, çocuklarımı peşimden sürüklemek istemiyorum! Bu yüzden mantık evliliği yapacağım!

Ömer hayretle Kıvılcım'a baktı.

Ö: Benimle evlensen, seni, çocuklarımızı süründüreceğimi mi düşünüyorsun? Ben böyle biri miyim?
K: Senin bakman gereken bir ailen var zaten.
Ö: Ola bilir, daha fazla çalışır seni de ailemi de mağdur etmezdim.

Kıvılcım sessiz kaldı.

Ö: Şuan beni öyle bir hayal kırıklığına uğrattın ki. Seni tanıyamadığımı farkediyorum. Her şey para yüzünden mi yani?