İkinci ve tek Alfa Prens Jeon Jungkook'un bir sorunu vardır: Rut'u sırasında tehlikeli ve neredeyse vahşi hâle geliyordur.
"çeviri hakları tamamen bana aittir."
Hiç bekletmeden bölüme geçmenizi istiyorum ve keyifli okumalar diliyoruum 💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♔♔♔
Daha gözlerini açmadan bir şeylerin ters gittiğinin farkındaydı.
Jungkook'un kendisine daha da sıkı sarılan vücudu artık sadece sıcak değildi. Cildi o kadar sıcaktı ki, Jimin'in kendisi de terle kaplanmıştı.
Alfanın kokusu da farklıydı. Daha derindi, daha az kontrollüydü ve dolayısıyla çok açtı. Bu kesinlikle Prensin kokusu değildi.
Bu, rut'una girmek üzere olan bir alfanın kokusuydu.
Jimin gözlerini açtı. Jungkook uyanmadan önce bir şeyler yapması gerekiyordu.
Olabildiğince dikkatli bir şekilde kendini Jungkook'un tutuşundan kurtardı. Fakat kurtulur kurtulmaz alfanın göğsünden hafif bir hırıltı yükseldi. Jimin hiç düşünmeden gömleğini çıkardı ve Jungkook'un yüzünün önüne koydu. Koku biraz işe yaramış gibi görünüyordu ama Jimin bunun uzun sürmeyeceğini biliyordu.
Yatak odasından koşarak çıktı, bulduğu ilk kıyafetleri hızla giydi ve ön kapıyı açtı.
Kapıdaki iki korumayı tanımadığını görünce neredeyse paniğe kapılıyordu. Omega'sı şu anda Jungkook'a karşı aşırı korumacı hissediyordu ve bu ikisine güvenip güvenemeyeceğini bilmiyordu. Ama başka seçeneği de yoktu.
"Prens'in rut'u başlıyor." dedi onlara hemen. "Bize birkaç gün yetecek kadar yiyecek ve su getirin."
İki gardiyan da şaşkınlıkla ona baktı.
"Birkaç gün içinde başlaması gerekmiyor muydu?" diye sordu biri.
"Dediğimi yap!" Jimin ona emir verdi.
Jungkook'tan uzakta geçirdiği her an daha da kaygılanıyordu. Bunun omegası için doğal bir tepki olduğunu biliyordu. Seokjin'in alfalarıyla birlikte olamadıkları için omegaların vahşileşme eğiliminde olduğunu görmüştü ama bu onun bunu kendi başına deneyimlediği ilk seferdi ve bu duygudan şimdiden nefret etmişti.
Diğer gardiyan, "Namjoon zaten her şeyi hazırladı." dedi.
Jimin onun koridorun diğer tarafındaki küçük bir kapıya, muhtemelen Prens'in depo odasına doğru koşmasını izledi. Bekçi iki sandık taşıyarak geri gelene kadar, ayaklarını yere vurarak, her saniye Jungkook'un onsuz uyanacağından endişe ederek bekledi.
Adam onları Jimin'e uzatarak, "İhtiyacın olan her şey var." dedi. "Gıda, ilaç..."
Jimin bitirmesine izin vermedi. Kapıyı elleri olmadan elinden geldiğince kapattı ve kasaları yatak odasına geri taşıdı. Neyse ki Jungkook sıkıntılı görünmesine rağmen hâlâ uyuyordu, ve elleri artık Jimin'in gömleğini yüzüne daha yakın tutuyordu.
