Yazarın anlatımıyla
Olayların üzerinden birkaç saat geçmişti ki kızlardan ses gelmiyordu. Özel numara tarafından engellenen Savaş, Barış ve Arın üçlüsü telefonu sinirle kanepeye fırlatmış, burunlarından soluyorlardı. Özellikle de Savaş..
"Abi bunlar nerde kaldı ya gitsekmi biz?"
Arın tereddütle sorduğu sorusunu yöneltmişti ki Barış'ın kaşları havalandı.
"Ne oranı buranı kırpıştırıyorsun abicim birşey mi dedim sanki?"
İçinden sabır çeken Savaş ve Barış'ın nefes verişleri duyulur vaziyetteydi.
"Çok merak ettiğim için soruyorum. Biz gidince ne bok yiyeceğiz? Ayrıca kapıları kızlar nasıl kitliyecek lan geriz-"
Yine her zamanki gibi kapı sesiyle konuşmalar bölündü, kapının ritmik melodisi kulaklarına doldu her birinin. Şom ağızlı der gibi baktı Savaş'a Arın. Zil sesi durmadan hızlanması ona eşlik olarak kapı yumruklama sesi başladığında tedirginlik içerisinde Savaş ayağa kalktı.
"Ben bakarım."
Kanepeden kalkıp kapıya doğru ilerliyordu ki sesler artmaya devam etti."Ne bu amına koyayım Osmanlı ordusunun kapısına dayanan viyana ordusu gibi, geliyoruz işte." Dedi sinirle.
Geri çekilip sertçe kapıyı yumruklayan Deniz bir anda sendelemişti kapının hızlı açılmasına karşılık. Bacakları ise birbirine karışmış bir biçimde konuşmaya çalışıyordu.
"Ayğ amannğ nerelereğh geldiğk?"
İçeriden Barış'ın sırıtan sesi gelmişti. Savaş'ın kulaklarına.
"Hah tam oldu sen eksiktin çünkü?"
Diyerek kendi kendine söylendi Savaş.
"Nolmus lan buna?" Dedi büyük bir kahkahayla Arın ve Barış..
"Görünüşe bakılırsa üstünden büyük bir tır geçmiş abicim"
"Tığ mi kimden nerede geçti haniiğğğ"
Diyerek arkasını dönüp sırt üstü yere kapaklanması bir olmuştu Deniz'in...
Hep birlikte güldüklerinde dudağının iki kenarı hafifçe yukarı kıvrılan ve gülmemek için iki dudağını birbirine bastıran Savaş'a kaydı gözler. Hemen gülüşünü toplayıp eski haline dönmüştü."Aaaağ kıçım acıdı ne biçim zemin ya kırıldı kırıldıığğ"
Diyerek zeminin desenlerini izleyip parmak uçlarıyla da inceliyordu ki bu sefer söze Barış tekrar atladı.
"Kasa kırıldı herhalde." Diyerek bir kahkaha daha koparmıştı.
Deniz kendi kendine ayaklanıp kanepeye kendini attığında herkes rahatladı.
"Bu neydi şimdi?" Dedi Arın derin bir iç çekerken.
"Bende bir kızlara bakıyım gidelim sonra, daha fazla burda kalırsak olacakları kestiremiyorum" Dedi yüzündeki çapkın sırıtışla.
"İyi bende geliyim."
"Laaaağn beni burda bununla bırakmayın korkuyorum." Arın Barış'a sırıtmıştı ki Savaş yeniden söze girdi.
"Oha Barış. Kaç yaşına geldin. Tüm mahalleyi toplayalım öyle gidelim oldu olucak. Dur durduğun yerde!" Dedi en net şekilde.
"Ama Savaaşş"
Derin bir sabır çekip nefes verdi Savaş sadece.. başka napacakti sonuçta? İmtihandı..
"Tamam. Siz ikiniz gidin ben burda kalıyorum. Hemen konuşun gelin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONTEYNER
ActionKaranlıktan korkuyorum" Dedi fısıldayan ürkek bir sesle. Işığı bulmak için haraketlendiğinde bende aynısını yaptım. Bana yaklaşan birkaç adım sesi geldi. Bense ışığa yönelmiştim. Duvara iki elimi de bastırıp ışığı aradığım sırada nefes sesi geldi y...