Kapının önünde durdum ve Adeline'nın kapıyı benim için açmasını bekledim.
Sonunda Eugene ile yüzyüze görüşebilmiştim.
-
Eugene ; omzuna gelen mor saçlara ve mor gözlere sahip. Annesi Cameron dükalığının başı. Jasper mirasçısı.
Eugene gayrimeşru, aşk ile doğmuş bir çocuk. ilk doğduğunda tıpkı halktan olan babası gibi koyu, hangi renk olduğu belli olmayan saçlara sahipti.
Bu nedenle annesi çok endişelenmişti. Neyse ki çocuğu gizlice doğurmuştu. Hamile olduğu süre boyunca oğlunu gizlemeyi başarmıştı.
Bu nedenle düşes, oğlunu kendisinin uzun zamandır yakın arkadaşı olan kont Underwood'a teslim etti. Bu sayede kimse onun gayrimeşru olduğunu anlamazdı.
Ancak Eugene büyüdükçe saç rengi açıklaştı, tıpkı düşes gibi mor saçlara sahip oldu. Gözlerini açtığın da fark ettiler. Gözleri düşesin gözleriyle aynıydı.
Ancak en önemlisi o Jasper ayında doğmuştu. Kardeşlerinin aksine onun varis olma ihtimali vardı.
Bu düşesi epey endişelendirse bile yapabiliceği bir şey yoktu.
Airessh İmparatorluğunda ki, yani imparatorluğumuzda ki batıl inançlar onun oğlunu gizlemesine yardımcı olmuştur.
Batıl inançlara göre efendiye sahip olan bir kişinin çocuğu, kişi efendisine ne kadar sadıksa, çocukta o kadar kişinin efendisine benzermiş.
Muhtemelen başka bir aldatan tarafından uydurulmuş bir hikaye.
Yine de düşesi kurtarmış olan bir hikaye.
Eugene ile bir kaç saniye bakıştık. Detaylı bilmediğim görgü kurallarına göre kendimi tanıtmalıydım. Ancak Eugene'nin konumu benden düşüktü. Hem zaten kim olduğumu bilmese burada olmazdı.
Ben kendimi tanıtıp tanıtmama konusun da ikileme yaşarken Eugene ayağa kalktı.
EUGENE "Ben Eugene Underwood. Kont Underwood'un 3. Oğluyum. Sizinle tanışmak bir onurdur prenses Burton."
Samimi olmadığın birine soy adıyla seslen. Bunu not aldım. Teşekkürler Eu- Underwood.
EİRA "Asıl sizinle tanışmak bir onurdur Lord Underwood."
Eugene bir süre bana tuhaf bakışlar attı. Muhtemelen bir seyleri yanlış yapmıştım ama bozuntuya vermedi.
EUGENE "O zaman ilk önce ay varisleri hakkında ne kadar bilgiye sahip olduğunuzu öğrenebilir miyim?"
EİRA "Elbette. Ancak ilk önce kütüphaneye gidelim. Dersimizi orada işlememiz ikimiz için de daha kolay olur."
Kütüphanye doğru yola çıktık. Malikanede Eugene'nin girebiliceği iki tane kütüphane vardı.
İlki giriş kattaydı. Yatılı olmayan misafirler içindi.
İkincisi ise birinci kattaydı. Yatılı misafirler için.
Mantıken ilkini kullanmak daha mantıklı olurdu bu nedenle Eugene'yi ilk kütüphaneye götürdüm.
Hâlâ her odanın yerini bilmesem bile temel şeyleri biliyorum.
...
Kütüphanede karşılıklı masalara oturduk. Ancak Eugene tekrar ayağa kalktı ve bir kaç adım yanıma yaklaştı.EUGENE "Peki, şimdi lütfen bildiklerinizi benimle paylaşın Prenses Eira."
EİRA "Tabii Lordum."
Eugene bana kısa bir bakış attı. Ancak daha sonra gözleriyle kütüphaneyi inceledi. Beni dinliyecek gibi görünmese bile bildiklerimi anlatmalıyım. Değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Rofan Romanına Reenkarne Oldum!
FantasyEira Burton gözlerini yeniden açmıştı... Ancak bu sefer farklı bir hafızayla. °•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•° Dikkat! •Kitap argo içerir! •Kitapta ölüm ve intihar geçer! Çok fazla olmamaları için çabalasam bile ne olur ne olmaz...