Fikimizin 4. Bölümüyle karşınızdayım umarım hoşunuza gidiyodurr, yazlık hikayesi olduğu için ne yazmam gerektiğini bilmiyorum o yüzden saçmalarsam kusuruma bakmayın djdjffg bana fikir de verebilirsiniz şimdiden teşekkürler veeeee keyifli okumalarrrr
Öptümm :*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*
Yaklaşık bir saatlik sahil yürüyüşümüzün ardından yine ben önde Taehyung arkamda eve dönmüştük.
Bugün olanları düşündüm, evime gelişini, bir tek evime değil aynı zamanda gelip odama girişini, yatağıma oturuşunu düşündüm. Şuan yattığım yerde, saatler önce Taehyung denen o çocuk oturuyordu.
Derin bir iç çekip ofladım, ellerimi yastığın altına sokarak iki kenarını aynı anda kaldırıp kafamı yastığın arasına sıkıştırıp yatakta tepinmeye başladım, neden bana bunları yaşatıyordu ki? Neden böyle garip garip hisleri vücuduma yüklüyordu benim?
"Kafanı ısırmak istiyorum Taehyung!" Dedim kendi kendime, sesim oldukça boğuk çıkmıştı ama ben ne demek istediğimi bildiğim için bunu pek dert etmemiştim. "Senden nefret ediyorum diye bağırsam yalan söylemiş olacağım!" kendi kendime hem yastıkla savaşıp hem de yatakta debelenmeye devam ederken söyleniyordum. "Gözlerim kocamanmış! kocamansa bana kocaman sana mı kocaman!?"
Sonunda debelenmeyi kesip yastığı serbest bıraktım, pembe saçlarım yastığın dört bir tarafına dağılmış elektriklenmiş gibi darmaduman olmuştu, beklemeden yataktan kalktım, bu gece bana uyku falan yoktu anlaşılan.
"Bana yaptığına bak Taehyung.. senin yüzünden gece uykularım yok oldu!" Odamın ortasında bir sağa bir sola yürümeye başladım, hem Taehyung'a laf sayıyordum hem de elimi kolumu sürekli hareket ettirip duruyordum.
O şu an da kesin dokuzuncu rüyasını falan görüyor olmalıydı, o mışıl mışıl uyurken ben burada deliye dönüyordum işte.
Sinirle gidip açık olan penceremin perdesini çektim, bunu o kadar ani yaptım ki bir an için perdem yerinden çıkıp yırtıldı sanmıştım. Ama sandığımın tersine sadece açılmıştı, Taehyung'ların evi bizim evimizin hemen yanındaydı, bitişiğimizde gibi bir şeydi o yüzden penceresi açık olsa onu içeride görebilirdim bile.
Ama ne penceresi açıktı ne de bir ışık vardı, bizim evin aksine onların evinin önünde havuzları yoktu bu yüzden havuzun da ışığı yansımadığı için daha da karanlıktı ev, gözlerimi kısıp Taehyung'un odası olduğunu düşündüğüm pencereye diktim gözlerimi, "uyu tabi, mışıl mışıl uyu sen.." dedim çatık kaşlarımla, avuçlarım önümdeki cam korkulukta yaslı duruyordu ve parmaklarımı sıkılaştırıp avuç içimdeki demir kısmı sıktım.
Ama o an hiç beklemediğim bir şey oldu, baktığım odanın ışığı aniden açılmıştı ve ben bir anda neye uğradığımı şaşırarak gözlerimi kocaman açıp geri kaçtım, tabi salak kafam geri kaçarken arkamdaki perdenin orada olduğunu tahmin etmediği için ayaklarım perdeye dolanmış, geri geri kaçmamın sonucunda popo üstü kendimi yerde bulmuştum.
