Selamlar olsun gönül dostlarım keyifler nasıl, wattyden sonra igde gitti nası ama yarında tiktoku kapatırlar
Neyse konuşup sinirlenmek istemiyorum sizi bölüme alayım keyiflenin hadi bakalımm
ARKADAŞLAR FOTOĞRAF YÜKLEYEMİYORUM OF NEYSE SİNİRLENMİCEM SAKİNİM BUYRUN BÖLÜME bu bölümümüz fotosuz olcak
*
Gittim.
O sahile ne yaptım ne ettim bir şekilde gittim ama soğuk terler döktüğümden haberiniz olmasa da olur. Nefret ettiğim yaz sıcağına rağmen vücudumdan damla damla akan soğuk terler yaşadığım stresin belirtisiydi aslında, annemlere bu konuyu açıp onlardan izin alana kadar ömrümden ömür gitti, bilmem kaç yaş yaşlandım resmen.
Taehyung'lardan ayrılıp eve geri döndüğümde annemin üzerimdeki bakışları beni rahatsız etmiş, sadece rahatsız etmekle kalmamış ellerini belinde sabitleyerek bana hesap sormaya da başlamıştı.
"Aranızda bir şey varsa ilk önce benim haberim olacak Jungkookie duydun mu annesinin güzeli?" Diye sordu sinirli olmayan bir tavırla, sinirli değil tersine meraklı ve istekliydi. Hayır ben bu kadını anlamıyorum, hem bana kızıyor hem de ondan uzak durmamı istiyor hem de gelip bana aranızda bir şey varsa ilk benim haberim olacak diyor manyak mı ne?
"Anne sana bir şey söyleyeceğim ama bana kızmayacaksın." Dedim ona doğru sallana sallana küçük adımlar atarak, şirinlik yapıp gözüne sevimli gözükmekti amacım aslında, "söyle güzel bebeğim.." ellerini belinden indirip mutfak tezgahının önünden geçerek bana yaklaştı, "ama kızmayacaksın söz ver." Dedim, gözlerinin içine bakıyordum ve şirin şirin gülümsüyordum, kötü bir şey yapmış annesinden dayak yememek için kıvranan çocuklar gibiydim şuan.
"Jungkook.." dedi, ellerimi tutup beni de kendisiyle birlikte arkamızdaki koltuğa oturttuğunda gözlerimin içine korkuyla bakıyordu, "annecim aklıma gelen şeyi yapmadığını söyle bana." Dediğinde aklına ne gelmiş olabileceğini düşündüm, "ne geldi aklına anne?" Anlayamıyordum, düşünsem de aklına gelen herhangi bir şey benim aklıma gelmiyordu işte, "bebeğim bak.. bunu şu an konuşmanın zamanı mı bilmiyorum.." gözlerini kaçırdı benden ama ellerimi bırakmıyordu, korkutuyordu beni.
"Anne ne diyorsun ya?" Desem de hâlâ onun bu tavırlarına anlam verememiştim, "benim güzel oğlum, annesinin çiçeği bak bebeğim şimdi insanlar aşık olurlar bu doğanın kanunu biliyorsun ki, aşık olurlar ve zaman geçtikçe bu insanlar yani birbirlerine güvendikçe farklı şeyler.." Tanrım.. kahretsin.. ne demek istediğini anlayınca gözlerim öyle bir büyüdü ki onu susturmak istedim ama yaşadığım şokun etkisiyle onu susturmak şöyle dursun gözlerimi üzerinden çekip konuşamadım bile, şaşkınlıkla anneme bakıyor ve bana anlatmaya çalıştığı şeyi dinlemek zorunda kalıyordum, "farklı şeyler yapmak isterler.. iki kişinin özel anlarıdır bu, birbirleriyle güzel anılar paylaşarak bedenlerini birleştirmeleri gibi.."
"Anne yalvarırım sus!" dedim sonunda, sırtımdan soğuk terler akmaya başlamış, utançtan tüm vücudum kıpkırmızı kesilmişti emindim, koltuktan fırlayıp ellerini bıraktım, "öyle bir şey anlatmayacaktım sana anne nereden çıkardın bunu Tanrı aşkına.. sus lütfen bana bir daha sakın böyle şeyler anlatma çok utanç verici.."
"Bunda utanılacak bir şey yok benim güzelim.." bana böyle sanki çok normal bir şeyi anlatıyormuş gibi yaklaşmaya çalışıyordu ama bu çok normal bir şey falan değildi, bu çok utanç vericiydi, yerimde duramayarak sağa sola doğru hareket etmeye başladım, "insanlar aşık olduklarında ve bak üstüne basarak söylüyorum birbirlerine güvendiklerinde bedenlerini birleştirmek isterler bundan daha doğal bir şey yok.. neden utanıyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JEONGGUK'UN GÖZLERİ | TAEKOOK ✓
Hayran KurguSenin en güzel yerin o bambi gözlerin. *Minik bir yazlık hikayesi* *ukekook semetae*