Arkadaşlar öncelikle umarım bölümü beğenirsiniz. Benim +18 bölüm yazmamla aram bu kadar
oluyor ancak nasıl yazıyorum bilmiyorum.Umarım iyi bir etki bırakıyorumdur üzerinizde.
Benim şu anda sizden tek ricam lütfen yorum yapın. Kitabı severek okuyorsanız kalp bırakın.
Kitap hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ve kitap hakkında bilgi almak için beni takip ederseniz sevinirim. Birde oy bırakırsanız benden mutlusu yok.
Seviliyorsunuz. Muckkk❤️
Keyifli okumalarrr...
Nazlının Ağzından
Alaz beni bağladıktan sonra yatağa yatırdı. Hiçbir şey göremiyordum. Bana yapacaklarından korkmuyordum. Sadece ne yapacağını göremeyeceğimden aşırı merak edecektim ve daha çok delirecektim. Bu durum da Alazı memnun edecekti.
Alaz üzerime uzandı ve benim dudaklarıma ellerini koyarak okşamaya başladı. Sanki dudaklarımı dudaklarıyla hissetmek değil de elleriyle hissetmek istiyor gibiydi. Dokunuşu farklı hissettirdi.
Ellerini dudaklarımdan çekti ve dudakları dudaklarımı buldu. Beni sadece şehvet duygusuyla öpmüyordu. İçinde aşk ve sevgi de mevcuttu. Alaz bana kendinden birer parça sunuyordu. Bana geriye bu parçayı kabullenmek düşüyordu.
Dudakları ilk önce alt dudağımı kavradı ve emdi. Sonrasında ise beni parçalamak ister gibi dudaklarımı sertçe talan etti. Dudaklarıyla tarumar oluyordum.
Biz öpüşmeyeli de uzun zaman oluyordu. Şu anda fırsattan istifade birbirimizi yiyorduk. Orası ayrı meseleydi. Yalnız hiçbir anın tadını çıkaramamak çok kötüydü.
Alazın suratını ve öpüşürkenki yüz ifadesini göremiyordum. Bu da beni oldukça demorilize ediyordu. Ben sevişirken ya da öpüşürken sevdiğim adamın yüzüne hasret kalmamalıydım. Bu bir fantezi bile olsa yaşadığım anı hafızamda saklayamıyordum ve hiç keyifli gelmiyordu.
"Alaz şu bandanayı çıkaralım. Yeminle öpuşmeyi seviyordum. Öpüşmekten soğudum resmen. Bak yine bağlı kalacaksam kalayım ama en azından bandanayı açta seni göreyim."
Alaz cıkladı. Kendi nezdinde bu hayır demekti. Ama bu anki durumu ben kabul etmiyordum. Görmesem de ayağımla dürtükledim. Bir ah sesi geldi.
Sanırım müsait olmayan bir yere vurmuştum. Alaz adına üzülmüştüm.
"Kızım sen psikopat mısın ? Niye vuruyorsun? Hiç mi düşünmüyorsun ileride çocuklarımın babası olacak diye? Görmediğin halde bacak arama vurabiliyorsan bir de görerek vursan kim bilir neler yaparsın bana? İnsafsız kadın!"
"Sende gözlerimi aç o halde. Uyardım seni bir kere. Senin gözlerindeki tutku ve şehveti görmek ve hissetmek istiyorum belki de."
"Zaten az sonra açacaktım. İlla bacak arama vurman mı gerekli? Sevişmiyorum ulan. Kal böyle. Cezanı kestim."
"Ya çıldırdın mı içeride annen ve kardeşin var. Beni böyle bırakıp nereye gidiyorsun?"
"Acıdım, gitmiyorum."
Alaz üzerimdeki bluzu ve pantolonu sıyırıp attı. Karşısında yarı çıplak bir vaziyette uzanıyordum.
Beni yatağa oturttuktan sonra fermuar açılma sesi geldi. Pantolonunu çıkarmıştı. Görmesemde çıkan hışırtı sesinden anlayabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin arkadaşı Texting
Ficção AdolescenteSıradan bir abi- kardeş ilişkisinden aşka ilerleyen bir tutku. En fazla ne olabilir ki? Sizi içeriye bekliyoruz. Alaz Kara: Giymişsin kısacık elbiseyi.(00:07) Baldırlar çırılçıplak meydanda.(00:08) Göğüsler açıkta(00:08) Sonra niye sinirlerin zıplad...