Gözlerimi açtığımda Jeongin başımdaydı.
"Ne var?"
"Hyung, sen götü vermişsin."
"He verdim evet ne var bunda?"
"Minho hyung test almış, onları getirdim."
"Onları mı?"
"Emin olmak için 3 tane almış."
Başımla onayladım, Jeongin'in elinde ki poşeti alarak odadan göndermiş ve yataktan kalkarak lavoboya gitmiştim.
Üç testinde paketlerini açıp teker teker yapmıştım, sonuçların çıktığını düşünerek üç testide kendim görmeyeceğim bir şekilde elime alıp kıyafetlerimi dikkatle giyerek salona gittim.
"Sonuçlar ne? Hamile misin?"
"Kendim bile bakmadım, Chan hyung en büyüğümüz olduğu için onun bakmasını istiyorum."
Diyerek testleri Chan hyunga uzattım, testleri elimden alarak bakmaya başladı.
Hepimiz merakla onun diyeceği şeyi bekliyorduk.
"Çocuklar... Aramıza küçük bir iblis katılıyor."
Chan hyungun dediği şey ile Minho beni kucağına alıp döndürmeye başlamıştı.
"Baba oluyorum! Baba oluyoruz!"
Minho'nun dediği şey ile mutluluktan gözlerim dolmuştu, aklıma önceden dediği şeyler gelmişti.
Ağlama Jisung... O güzel göz yaşlarını üzgün olduğun için değil mutlu olduğun için dökmelisin...
Kollarımı sıkıca Minho'nun boynuna doladım ve ağlamaya başlamıştım.
"Çok mutluyum Minho..."
Beni döndürmeyi bırakıp sıkıca sarılmıştı.
"İyiki o gün seni ısırmışım..."
"İyiki o gün o köye gitmişiz..."
---
1 Yıl Sonra
"Minho! Yeosang'ın altını değiştirir misin?"
Minho'ya seslendiğimde lavabodan çıkmış ve mutfağa yani yanıma gelmişti.
Yeosang ise bebek sandalyesinde oturuyor salatalık yiyordu.
"Peki hemen değiştireyim güzelim."
Diyerek Yeosang'ı kucağına alıp salona götürdü.
Mutfaktaki işimi halledip hemen Yeosang'ın altını değiştiren Minho'ya bakıyordum.
Diğerleri dışarı çıkmış alışverişe gitmişlerdi, bizi evde ailecek bırakmışlardı.
Minho sonunda altını değiştirdiğinde ısıttığım kanı Yeosang'a içirmeye başladım.
Minho ise o sırada beni izliyordu.
"İki tane bebek bakmak benim için çok zor... Ama değer."
Kaşlarımı çatarak Minho'ya döndüm.
"İki bebek derken?"
"Yeosang ve senden bahsediyordum güzelim."
"Minho seni ateşe veririm bak!"
"Tamam güzelim sinirlenme hemen."
"Ben ve sana sinirlenmek? Ayrıca şaka yapıyorum. Asla seni ateşe vermem."
"Ateş demişken... Acaba Yeosang'ın özel gücü nedir? Çok merak ettim."
"Bende merak ettim, acaba baksak mı ne olduğuna?"
Dediğim şey ile başıyla onaylamıştı, Yeosang'ın ağzındaki biberonu çıkardım.
"Senin canın yanmasın, ben denerim kendi üzerimde."
"Kes, ben deneyeceğim."
Yeosang'ın elini avuç içimde tutup tırnağımı yavaşca bastırmıştım, kanamaya başladığımda hemen zehrini elimin üzerine döktüm.
Döktüğüm gibi zehrin döküldüğü yerler yanmaya başlamıştı, canım çok fazla yanıyordu.
Diğer elimle yanan elimi tutarak ağlamaya başlamıştım, çok fazla yanıyordu.
Minho endişeyle elimi tuttu.
"Ne oldu? Çok mu acıyor? Ağlama bebeğim..."
Beni sakinleştirmeye çalışmıştı ve başarmıştıda, iyice sakinliştiğimde kucağına oturup Yeosang'ın gücünü anlatmaya başladım.
"Hani senin zehrinin değdiği yerler eriyor benim kanımda direkt alev almaya başlıyor ya..."
"Evet?"
"Zehrinin değdiği yerler yanmaya başlıyor, öyle acıyor ki bir an elimi kaybedeceğim sandım."
"Woah... O kadar güçlü mü cidden?"
"Evet."
"Kimlere çekmiş sanıyorsun? İkimizede çekmiş."
Dediği şey ile kıkırdayıp yanağını öptüm.
"Biliyor musun? Selen hamileymiş ve bunu bize yeni söylediler! Cinsiyetide kızmış."
"Ne güzel, Yeosang'a talip çıktı."
"Ya hayır! Vermem onu, o benim çocuğum."
"Şimdiden kısmanmaya başlamışsın?"
"Evet çünkü o benim oğlum."
Ensemde hissettiğim öpücük ile titredim.
"Sende benim oğlumsun onu ne yapacağız?"
"Hayır Minho, bir çocuk daha kaldıramam."
"Prezervatif kullansak?"
"Bir yıl önce o acıyı çektim, birdaha çekmem."
"Ama hadi ya... Hemen yenileniyorsun zaten..."
"Banane."
Kucağından kalktığım anda Seungmin'in sesini duymuştum.
"Biz geldik!"
"Hoşgeldiniz."
Diyerek Yeosang'ı kucağıma alıp yanlarına gittim.
"Hoşbulduk, oyy! Amcasının kuzusu gel bakiyim."
Chan hyung Yeosang'ı kucağına alıp onu sevmeye başlamıştı, Felix de hevesli olduğu için Yeosang ile oynamaya başlamıştı.
"Felix... Hyunjin'in dediğini yapmamızı ister misiniz?"
"Neyi Jisung?"
"Sizi iblis yapmayı diyorum, yapmamızı ister misiniz?"
"Ne cidden mi!? Evet lütfen!"
Hyunjin elindeki poşetler içeri girmişti.
"Ne oluyor burada?"
"Jisung bizi iblis yapmayı teklif etti."
"Cidden mi Jisung?"
Başımla onayladım, Minho da yanıma gelmişti.
"Aslında... Bende çocuk istiyorum hyung..."
Jeongin atladığında Minho'ya döndüm.
"Aslında hepinizi iblis yapabiliriz."
Minho'nun dediği şey ile Chan hyunglar onaylayacak mı diye onlara döndüm.
Hepsi onayladığında ise Felix'e döndüm.
"O zaman en heveslimiz Felixden başlayalım."
Son...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köy 2 [Minsung]
Fanfic{Bu kitap Gizemli Köy'ün ikinci kitabıdır okumadan önce birinci kitabı okuyun yoksa hiç birşey anlamazsınız.} Chan dilediği dileğin işe yaramadığını sanarak arkadaşları ve sevgilisi ile oradan ayrılır, ancak onlar gittikten sonra dirilen ikili nered...