ꨄ︎𝙏𝙚𝙖𝙢 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙𝙨 (𝑴𝒆𝒍𝒐𝒅𝒊𝒆×𝑫𝒓𝒂𝒄𝒐) ꨄ︎

BÖLÜM 8 - "Aile" Yemeği

"Tamam,birisi şu an burada tam olarak ne olduğunu açıklayabilir mi?"
"Evet,mesela siz önceden tanışıyor musunuz?"
"Evet,Draco benim grup arkadaşım."
"Sen de mi okulun müzik grubundasın o zaman?"
"Evet,grubun solistiyim."

Draco'nun babası anladığını belli eder şekilde başını salladı.Ardından gülümseyerek şöyle söyledi:

"Müzik iyidir,ben de eskiden bir müzik grubunda bateristtim.Yani Draco benim izimden gidiyor denilebilir."

Ardından hafif bir kahkaha attı ve birkaç kere hafifçe Draco'nun omzuna vurdu.Yüz ifadesinden Draco'nun bundan hoşlanmadığını anlayabiliyordum,ama o babasını engelleyecek herhangi bir şey yapmıyor ya da söylemiyordu.Sonra annem gülerek bize şöyle söyledi:

"O zaman yemeğe geçelim mi,ne dersiniz?"

Ardından herkes yerinden kalktı ve yemek masasına doğru yönelmeye başladı...

~~~~~

"Ellerinize sağlık,ben artık kalkayım."
"Nereye kızım,tabağına dokunmamışsın bile!?"
"Bu masada fazla bile durdum anne.Ayrıca,yalnız kalabileceğim herhangi bir yer var mı?"
"Elbette var güzellik,Draco sana misafir odamızın yerini gösterebilir.Draco?"

Babası Draco'ya benimle gitmesi için bir baş hareketi yaptı.Draco yavaşça başını salladı ve masadan kalkıp kolumdan tutarak beni misafir odasına götürmeye başladı.

"Hey,biraz kibar olsana!Niye beni kolumdan adeta bir mal gibi tutuyorsun,sadece yeri göstersen yeterdi!"
"Artık biraz sessiz olacak mısın yoksa ben mi seni susturayım!?"

Aniden arkasını döndü ve öfkeli gözlerle bana baktı.Yalan söylemeyeceğim,gerçekten korkmuştum.Ama tekrar inatçı kızı oynayıp onu sinirlendirmek de fena bir fikir gibi gelmemişti.O yüzden ona birkaç adım yaklaştım ve aramızda bir nefeslik bir mesafe kalınca sırıtıp şöyle söyledim:

"Sustursana..."

Ardından dudaklarımı ısırıp flörtöz bir tavırla Draco'ya bakmaya devam ettim.O sertçe yutkundu ve dudaklarını birbirine bastırıp şöyle dedi:

"Eğer biraz daha böyle davranmaya devam edersen kontrolümü kaybedeceğim Melodie,yapma bunu."
"Kontrolünü kaybedersen ne olur,ne yapabilirsin ki..?"

Ardından bakışlarım onun dudaklarını buldu.O an beni öpmesini istedim.Daha önce hiç bunu yaşamamıştım,acaba onun dudaklarını öpmek nasıl bir histi?Ben bu düşüncelerle meşgulken Draco bana bakıp gülümsedi ve şöyle söyledi:

"Ne oldu,inatçı kız modundan hemen çıktın?Seni o kadar etkiliyor muyum güzelim?"
"Ne etkilemesi ya,neyden bahsediyorsun!?"
"Diyorum ki,bir dahakine dudaklarıma çaktırmadan bakmayı dene pembeli,belki fark etmem."

Ardından pis bir şekilde sırıtıp benden uzaklaştı ve misafir odasına doğru ilerlemeye devam etti.Ben de onu utançtan kızarmış yanaklarımla birlikte takip ettim ve biraz sonra bir odaya geldik.Oda hiç fena değildi,aksine güzeldi bile.Güzel bir yatak,orta büyüklükte bir gardolap ve aynalı bir masayla beraber bir misafir odası olmaya gayet uygundu.

Draco hafifçe atlayarak yatağa oturdu ve telefonunda gezinmeye başladı.Ona sorgulayan bakışlar attım ve şöyle sordum:

"Sen tekrar masaya dönmeyecek misin,neden buraya oturdun?"
"Misafir tek başına bırakılmaz,ben de senin yanında duracağım.Bu senin için bir sorun mu?"
"Yani,hayır,pek değil."