Adam yanımızdan hızlı adımlarla uzaklaştı ve bir süre sonra gözden kayboldu.Ardından bakışlarımı hızla yanımdaki beni kurtaran Draco'ya çevirdim.O bana yardım edecek türden biri değildi,peki şimdi neden kurtulmama yardım etmişti?Ayrıca o son söylediği söz kafamı daha çok karıştırmıştı.Neden bana karşı böylesine korumacıydı ki?Ben onun için ne ifade ediyordum?Aklımda binbir çeşit soru vardı,ve bu sefer cevap kaynağım tam yanımdaydı.O yüzden Draco'ya doğru bir adım yaklaştım ve ona şöyle sordum:
"Neden beni korudun,en son aramızda hiçbir şey yok muydu,neden taciz edilmeme göz yummadın?"
"Ne yapsaydım,o herifin senin ırzına geçmesine izin mi verseydim,bunu mu isterdin!?"Cevabımı tam olarak alamadığım için hoşnutsuzlukla duvara yaslandım ve kollarımı birbirine bağladım.Draco bu tavırlarımı beğenmemiş olmalı ki gözlerini devirdi ve konuştu:
"Bazen sorduğun soruları hiç anlamıyorum pembeli.Sana yardım ediyorum fakat senin sorun,"Neden bana yardım ettin?" oluyor.Her ne kadar birbirimizi pek sevmesek de senin taciz edilmene göz yumacak kadar şerefsiz biri değilim."
"Peki adama söylediğin o son söz,onu nasıl açıklayacaksın?"Birden bakışları yumuşadı ve ardından bakışlarını kaçırdı.Sonra dudaklarını birbirine bastırdı ve şöyle cevap verdi:
"O çok ani gelişen bir şey,yani sana özel bir şey değil,korkma.Colette bile olsaydı aynı şeyi söylerdim."
Bakışlarımı yere yönelttim ve Draco'nun cevabına kafa salladım.Fakat birden içimde beni huzursuz eden bir duygu belirdi.Bu duyguyla bir elimi yumruk yaptım ve hoşnutsuzca dudaklarımı büzdüm.Ardından Draco kıkırdadı ve şöyle dedi:
"Ne oldu pembeli,Colette'i bir kıskandın sanki?Benim için özel olmadığını söyleyince bir yüzün düştü?"
O an içimdeki beni huzursuz eden duygunun ne olduğunu anladım:kıskançlık.Ama Draco'yu Colette'den kıskanıyor olamazdım,değil mi?Böyle bir şey yaşayamazdım!Draco'ya karşı nefret dışında hiçbir şey hissetmediğime emindim,ama o zaman şu an neden böyle hissediyordum?Ardından kendime olan bu sinirimi Draco'ya yönlendirdim ve ona kaşlarımı çatarak bakıp şöyle söyledim:
"Ne zırvalıyorsun sen be!?Ben ve seni başka birinden kıskanmak mı,rüyanda görürsün!"
Sonra kollarımı tekrardan önümde bağladım ve duvara yaslandım.Draco sırıttı ve bir kolunu duvara yaslayıp beni duvarla kendisinin arasına aldı.Aslında ona karşı koymam gerekiyordu ama bir yandan da bana yaklaşsın istiyordum,kafam artık çok karışıktı.En sonunda bana yaklaşmasına izin verdim.Artık aramızda bir nefeslik mesafe vardı ve bu mesafe benim kalbimin yerinden çıkacak kadar atmasına yetiyordu da artıyordu bile.Neden böyle oluyordu ki,anlamıyordum.Draco'ya özel bir şey hissetmiyordum ama benimle uğraşması hoşuma gitmeye başlamış ve bana yakınlaşmasını istemeye başlamıştım.Bu düşüncelerimin ardından Draco kulağıma doğru eğildi ve şöyle dedi:
"Benden çok hoşlanıyorsun,biliyorsun değil mi?"
Onun bu lafının ardından gözlerim şaşkınlıkla kocaman açıldı ve saç diplerime kadar kızardığımı hissettim.Ardından ona şiddetli bir şekilde söylenmeye başladım.
"Nereden çıkarıyorsun böyle saçma sapan şeyleri!?Senden hoşlandığım falan yok,bir yerlerinden bir şeyler uydurmayı bırak!"
Neden böyle sert bir tepki verdiğimi ben bile anlamadım.Büyük ihtimal şaka yapıyordu,ama ben bu sözlerini öylesine ciddiye almıştım ki onun şakasına böyle bir karşılık vermiştim.O bana şaşkın gözlerle baktı ve ardından sırıtıp şöyle söyledi:
"Sadece şaka yapıyordum,zaten aramızda böyle bir şey neden olsun ki?Biri bu sözlerini duysa benden gerçekten hoşlanıyorsun zannedecek."
Bu lafların ardından bir süre böyle bakıştık.Ardından birkaç adım ötemizden birinin sesi duyuldu:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꨄ︎𝙏𝙚𝙖𝙢 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙𝙨 (𝑴𝒆𝒍𝒐𝒅𝒊𝒆×𝑫𝒓𝒂𝒄𝒐) ꨄ︎
Ficção Geral𝘉𝘪𝘳𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘯 𝘰̈𝘭𝘦𝘴𝘪𝘺𝘦 𝘯𝘦𝘧𝘳𝘦𝘵 𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘪𝘬𝘪 𝘣𝘳𝘢𝘸𝘭𝘦𝘳 𝘔𝘦𝘭𝘰𝘥𝘪𝘦 𝘷𝘦 𝘋𝘳𝘢𝘤𝘰,𝘰𝘬𝘶𝘭𝘶𝘯 𝘮𝘶̈𝘻𝘪𝘬 𝘨𝘳𝘶𝘣𝘶𝘯𝘢 𝘴𝘦𝘤̧𝘪𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦 𝘣𝘪𝘳𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘦 𝘬𝘢𝘵𝘭𝘢𝘯𝘮𝘢𝘬 𝘻𝘰𝘳𝘶𝘯𝘥𝘢 𝘬𝘢𝘭𝚤𝘳𝘭𝘢𝘳,𝘢𝘮�...