BÖLÜM 22 - Eskisi Gibi

70 6 64
                                    

Bir elimde Draco'dan geldiğini düşündüğüm çiçek buketi,diğer elimde ise onun bana yazdığı notlarla beraber öylece kalakalmıştım.Üzerimde büyük bir şaşkınlık vardı.Biz birbirimizden nefret ederdik,peki benim hatırlamadığım bu sürede ne olmuştu da biz bu kadar yakın olmuştuk,sevgili olacak kadar..?

Aklımda böyle tonlarca soru vardı ve ne yazık ki hiçbirine cevap bulamıyordum.Fakat o an koltuğun üzerinde olan telefonumu gördüm ve sorularımın yanıtlarını bulmak üzere elimdekileri bırakıp koltuğa doğru ilerledim.

Ardından aceleyle telefonu elime aldım ve rehberde Draco'nun ismini aramaya başladım.Birkaç saniyenin sonunda numarasını buldum ve direkt onu aradım.Telefonu birkaç çaldırmadan sonra nihayet açtı ve konuşmaya şöyle başladı:

"Alo,Melodie?"
"Draco,konuya hiç uzatmadan direkt gireceğim,bana gönderilen çiçekler senden mi geldi?"

Bu aceleci sorumun ardından onun sırıttığını hissettim.Ardından o bu düşüncelerimi doğrularcasına hafifçe güldü ve soruma şöyle cevap verdi:

"Ah,onlar sana ulaştı demek.Benden olduğunu anlamana sevindim,bu demek oluyor ki sadece kısa bir süreyi hatırlamıyorsun.Yani artık işim o kadar da zor olmayacak."
"Ne işi,ne hatırlamasından bahsediyorsun!?Yazdığın notlar,yani,biz hatırlamadığım sürede gerçekten o kadar yakın mı olduk?Peki ya gönderdiğin çiçek yada yazdığın şarkı sözleri,onları sevdiğimi nereden bili-"
"Hey,önce bir sakin ol ve beni dinle.Bak,bence bu konuyu yüz yüze konuşalım.Sen zaten bu akşam babamların evine yerleşeceksin,o zaman ben de bu akşam oraya geleyim.Ve durumu da orada konuşalım,tamam mı?"

Konuyu şimdi konuşmak istememesini anlayamamıştım,neden illaki yüz yüze konuşmak istiyordu ki?Fakat sonra ona anlayış gösterip bu konuyu yüz yüze konuşmanın daha iyi olacağını anladım ve sanki beni görecekmiş gibi başımı onaylarcasına salladım.Ardından onun sorusuna şöyle cevap verdim:

"Peki,sanırım bu daha iyi olacak.O zaman akşam görüşürüz?"
"Görüşürüz güzelim."
"Ne,güzelim mi?!Seni-"

Tam onun annesine oldukça hoş laflarda bulunacakken bir anda telefonu yüzüme kapatmasıyla tüm o laflarım yarıda kaldı.Bunun verdiği sinirle dişlerimin arasından hafif bir hırıltı sesi çıktı ve telefonu sertçe koltuğa geri fırlattım.

Sonra gözüm masadaki çiçek buketine takıldı,ve bunun üzerine istemsizce gülümsedim.Bu tepkime ben bile şaşırmıştım,çünkü şu an hiçbir şey hissetmediğim birinin gönderdiği hediye içimi ısıtmıştı.Ve bunu daha da ironik yapan şey ise,o hediyeyi ezeli düşmanımın bana göndermiş olmasıydı...

~~~~~

Geçirdiğimiz birkaç saatin sonunda artık akşam olmuştu ve ben de toplanmış eşyalarımla beraber nihayet annemlerin yanına yerleşmiştim.Bütün gün iş yapmanın getirdiği yorgunlukla hafifçe iç çekerek koltuğa oturdum ve Draco'nun bana söz verdiği gibi gelmesini bekledim.Sofra neredeyse hazır sayılırdı,birazdan burada olur diye düşündüm.

Birkaç dakika sonra sanki benim düşüncelerimi doğrulamak istercesine kapı çaldı.Ben tam kalkıp açmaya hazırlanıyordum ki "sevgili" üvey babam benden önce davranıp kapıyı açtı.Tahmin ettiğim gibi Draco gelmişti.Üvey babam oğlunu gördüğüne şaşırmış olacak ki kaşlarını şaşkınlıkla kaldırdı ve bu ifadesine tezat oluşturacak şekilde gülümseyip şöyle sordu:

"Oğlum,hoşgeldin!Senin buraya kendi isteğinle geldiğin günleri de mi görecektik?"
"Hoşbuldum baba."
"E hadi,içeriye geç bakalım o zaman."

Bu oldukça "sıcak" karşılamadan sonra Draco içeri girdi ve birkaç adım atarak benim yanıma gelip oraya yerleşti.Ardından onunla göz göze geldik ve o gülümseyip beni selamlar şekilde başını salladı.Ben de onun bu hareketine aynı şekilde cevap verdim.

ꨄ︎𝙏𝙚𝙖𝙢 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙𝙨 (𝑴𝒆𝒍𝒐𝒅𝒊𝒆×𝑫𝒓𝒂𝒄𝒐) ꨄ︎Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin