Yemekler yenmiş,masadan kalkılmıştı.Şu an salondaki herkes oldukça kaliteli ve güzel koltuk takımlarının üzerinde oturmuş bir biçimde kendi kafalarına göre takılıyordu.Uzun zamandır iki çift laf bile etmediğim Draco bir anda bana döndü ve kafasında güzel bir fikir varmış gibi sırıtıp annemlere şöyle söyledi:
"O zaman bizimle konuşacağınız başka bir şey kalmadıysa biz Melodie'yle misafir odasına gidebiliriz,değil mi?"
Ben onun bu lafına şaşkın bir şekilde tepki verirken onun babası sanki dünden razıymış gibi gülümsedi ve şöyle cevap verdi:
"Tabi ki,siz beraber takılın.Sonuçta ikiniz de gençsiniz ve aynı şeylere ilgi duyuyorsunuz,birbirinizle iyi anlaşırsınız."
"Tamam,biz yavaştan içeri gidiyoruz o halde."Ardımdan hızla yerinden kalktı ve beni Gus'ın şüpheci bakışları altında bileğimden sertçe tutup beni misafir odasına doğru adeta sürüklemeye başladı.Onun bu sert tavırlarından pek hoşlanmamıştım,zaten niye bu kadar aceleci davranıyordu ki,yapması gereken bir şey mi vardı?Aklımdaki bu düşüncelerle birlikte ağzımdan şunlar döküldü:
"Biraz nazik mi davransan diyorum,çünkü bileğimi biraz daha sert tutarsan kırılacak gibi de!"
Benim bu sitemli sözlerim üzerine hızlıca bana döndü,ve böyle bir süre bakıştık.O an dejavu yaşadığımızı fark ettim,birkaç gün önce yine bu haldeydik.O yine beni bileğimden sertçe çekiştirip misafir odasına götürüyordu ve ben de yine bundan yakınıyordum.O da bu durumu fark etmiş olmalı ki sırıttı ve bana şöyle cevap verdi:
"Geçen sefer buna benzer şeyler söylediğinde neler yaşandığını hatırlıyorsun,değil mi Melodie?"
"Evet,hem de çok net..."O bu cümleyi kurduktan sonra o gün yaşadığımız şeyler gözümün önünde kare kare canlandı adeta.Bana kucağına oturmamı söylemesi,benim utanarak onu reddedişim ama onun yine de kendi istediğini yapıp beni zorla kucağına oturtması...
O anı sanki şu an yaşıyormuşum gibi hafifçe kızardım ve kollarımı önümde bağlayıp bakışlarımı ondan kaçırdım.Bu utangaç tavırlarım onun hoşuna gitmiş olmalı ki sırıttı ve cümlesinin devamını şöyle getirdi:
"Yani diyeceğim o ki,biraz daha susmazsan o anı sana tekrar yaşatırım,bunu mu istiyorsun?"
"Ne yazık,ben de tam susmaya karar vermiştim..."Benim bu sözüme karşın hafif bir kahkaha attı ve yavaş ama kendinden emin adımlarla odaya doğru ilerlemeye başladı.Ben de odanın nerede olduğunu bildiğim halde onu takip ettim,ve sonunda odaya ulaşmıştık.
Kapıyı yavaşça açtı ve kenara çekilip ilk benim geçmemi bekledi.Onun bu centilmence hareketine gülümseyerek cevap verdim ve yavaş adımlarla duvar kenarındaki yatağın yanına gittim.Sonra hafifçe atlayarak yatağa oturdum ve onun da yanıma gelmesini bekledim.Birkaç saniyenin ardından o da yanıma oturdu ve bir süre sadece böyle durduk.Bir anda aklına bir soru takılmış gibi bana döndü ve sırıtarak aklındakileri şöyle sordu:
"Sana bir şey sorabilir miyim güzelim?"
"Tabi sor canım."
"Bugün provaya benim yerime kim geldi?"Onun bu sorusuyla bir afallamıştım.Yeni gelen kişinin benim eski sevgilim olduğunu ona nasıl söyleyebilirdim ki?Ayrıca o birkaç gün daha okula gelemeyecekti,ona bunu söylersem belki de rahatsız olacaktı,ve ben bunu hiç istemezdim.Aklımda böyle bir sürü düşünce varken ona ancak şunları diyebildim:
"Senin yerine birinin geldiğini nereden biliyorsun?"
"Yani,mantıken provanın başlaması için bütün herkesin olması gerekiyor?Neyse,hadi söyle bakalım,benim yerime kim geldi?Bizim okuldan birisi mi?"
"Yani,sayılır..."
"Peki kim?Benim aklımda birkaç isim var ama,acaba kimi seçtiler?"
"Önemli biri değil ya,boş ver..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ꨄ︎𝙏𝙚𝙖𝙢 𝙁𝙧𝙞𝙚𝙣𝙙𝙨 (𝑴𝒆𝒍𝒐𝒅𝒊𝒆×𝑫𝒓𝒂𝒄𝒐) ꨄ︎
Fiksi Umum𝘉𝘪𝘳𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘯 𝘰̈𝘭𝘦𝘴𝘪𝘺𝘦 𝘯𝘦𝘧𝘳𝘦𝘵 𝘦𝘥𝘦𝘯 𝘪𝘬𝘪 𝘣𝘳𝘢𝘸𝘭𝘦𝘳 𝘔𝘦𝘭𝘰𝘥𝘪𝘦 𝘷𝘦 𝘋𝘳𝘢𝘤𝘰,𝘰𝘬𝘶𝘭𝘶𝘯 𝘮𝘶̈𝘻𝘪𝘬 𝘨𝘳𝘶𝘣𝘶𝘯𝘢 𝘴𝘦𝘤̧𝘪𝘭𝘪𝘯𝘤𝘦 𝘣𝘪𝘳𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘦 𝘬𝘢𝘵𝘭𝘢𝘯𝘮𝘢𝘬 𝘻𝘰𝘳𝘶𝘯𝘥𝘢 𝘬𝘢𝘭𝚤𝘳𝘭𝘢𝘳,𝘢𝘮�...