Bölüm 1

140 16 99
                                    

*Tomioka Giyuu'dan*

Yeni kaydolduğumuz okula giriş yapmıştık. Sabito ve ben sakin sakin yürürken Akaza ve Rengoku birbirlerinden basketbol topunu almak için kavga ediyorlardı,Kaigaku ise normal bir insan gibi yürüyor ve kulaklığından müzik dinliyordu. Hepimiz yaz tatili boyunca ailelerimizin bize verdiği görevler ile meşguldük -ki siz anladınız büyük ihtimalle ajanlık görevleri olduğunu- bu yüzden yeni lisemize kaydımızı aramızda ki tek normal olan Kaigaku halletmişti biz sadece imza vs. için gelmiştik. Okul bahçesine girer girmez etrafta ki ergen insanları görmüştük lise son olanlar bile 18 iken biz yıl sınıfta kaldığımız için sınıf arkadaşlarımızdan daha büyüktük sınıf yerini bulmak için okulun içine girdik ve Kaigaku'yu takip ederek müdürün odasına girdik. Müdür bize sınıflarımızın yerini söyledi ailelerimizin ricası üzerine -yalan bu arada rüşvet verdiler- hepimiz aynı sınıflara yerleşmiştik

Müdür sadece 3 boş yer var diyince rüşvet verip sınıftaki 3 kişiyi daha okul başlamadığı için müdür kolayca karşı sınıfa transfer etmişti. Sınıfa girdik ve sınıfta sadece 4 erkek ve 3 kız vardı. 1 Kız tek başına otururken diğer 4 erkek ve 2 kız yan yana sıralarda oturuyorlardı. Bizim grup hala eksikti çünkü Mitsuri geç kaldığı için bize gitmemizi kendisinin ise hemen geliceğini söylemişti. Kızın oturduğu sıra'nın arkasına oturduk ve konuşmaya başladık. Akaza sırada ayaklarını uzattığı için o tek, ben ve Sabito beraber Rengoku'yla Kaigaku da beraber oturmuştu. Ben sohpete dahil olmayıp her zaman ki gibi çizimime odaklanmıştım. Çizdiğim resim eski tarihlerden gelen bir iblis hikayesinden alıntıydı. Bir iblis çizmeye çalışıyordum ama daha önce hiç görmediğim için birkaç resim araştırıp kendi hayal gücümle taslak oluşturmuştum

Çizimin ana yerleri tamamlandığı için sadece detaylarını ve renklerini yapmak kalmıştı. O sırada bana bakan birilerini hissedince bizimkilere baktım ama hiç biri bana bakmıyordu. diğer gruba bakınca siyah saçlı maskeli çocuğun ve beyaz saçlı yüzünde kesik izleri olan çocuğun bana baktığını gördüm tam niye bakıyorlar diye düşünürken bir anda aklıma son gittiğim görev geldi. Onlar Sabito ile gittiğim görevdeki üvey kardeşlerdi onları ilk kez o zaman görmüştüm ve o gün onları gördüğüm pozisyon ve üstlerinde kıyafet olmadıkları aklıma gelince yanlışlıkla elimdeki kalemi yere düşürdüm hızla önüme döndüm ve sıranın üzerine düşen kalemi aldım ve çizimime odaklanmay çalıştım bir süre sonra üstümde hissettiğim bakışlar yok oldu. Sabito'ya dönüp olanları anlatıcakken içeri pat diye giren Mitsuri ile gerginliğim gitmişti Sabito'dan sonra en sevdiğim arkadaşım oydu çünkü Sabito ve Mitsuri bana her zaman yardım etmişlerdi. Mitsuri herkese karşı iyi biriydi ve bu yüzden benim ona soğuk davranmama rağmen benimle arkadaş olmuş ve bana iyi davranmıştı

Mitsuri girer girmez hızlı girdi diye yere düşmüştü bu yüzden ben ve Rengoku ona yardım etmek için hemen ayağa kalktık Rengoku ve Mitsuri kardeşti o yüzden Rengoku endişelenmişti. Mitsuri ise abisi gibi sesli konuşmaya alıştığı için sesli bir şekilde konuştu "Özür dilerim! Kusura bakmayın!" Rengoku onu yerden kaldırırken bende çantasını yerden aldım. Mitsuri hızla bizim olduğumuz yere bakıp elimden çantayı aldı ve tek başına oturan kızın yanına gitti. kız ona bakınca hevesle konutu "Merhaba! adın ne? Arkadaş olalım mı" kız şaşkın bir şekilde bakarken Mitsuri'nin hevesini fark etmiş ve olur anlamında kafasını sallamıştı. Mitsuri ben ve Sabito'nun önüne geçmiş ve adının Nakime olduğunu öğrendiğimiz kızın yanına oturmuştu. Yavaş yavaş herkes sınıfa girmeye başlayınca çizim defterimi kapattım. Herkes yerine oturduktan sonra hoca sınıfa girmişti ve bu yüzden ayakta olanlar yerlerine bağıranlar ise susmuştu. Hoca kendisini tanıtmış ve bizim de kendimizi tanıtmamızı söylemişti

Sıra Nakimeden sonra bizim gruba geldi önce Mitsuei ayağa kalktı "Merhaba arkadaşlar ismim Mitsuri Kanroji 19 yaşındayım"ondan sonra ise Sabito ayağa kalktı "İsmim Sabito Tomioka. 19 yaşındayım" Sıra bana gelince ayağa kalktım "İsmim Tomioka Giyuu 19 yaşındayım" benden sonra kısaca Rengoku,Kaigaku ve Akaza da kendini tanıttı. Bu arada ise bahsettiğim grup bize bakıyordu. Akaza ve Rengoku onları fark edince direk birbirlerine baktılar Sabito ise o gün beyaz saçlı çocuğu ve siyah saçlı çocuğu görmediği için bize anlamsız bakışlar atıyordu. Hoca ilk günden ders işleyip işlemeyeceğimize karar vermemizi söyledi çoğunluk işlemek istemediğini söyleyince hoca ister dışarı çıkın ister içerde kalın diyip sınıftan çıktı. Mitsuri grubumuza Nakime'yi de almak istediği için Nakime ile beraber sohpet ediyorduk bizim grup ve o grup dışında herkes sınıftan çıkmıştı. Onlardan sarı uzun saçlı olan biri ve uzun boylu beyaz saçlı bir çocuk ayağa kalkıp bize doğru gelmeye başladı. Bunu gören Akaza ve Rengoku hızla ayağa kalkıp kapıya gittiler ve Akaza bize dönüp "Kalkın basketbol maçı yapalım. Nakime umarım oynamayı biliyorsundur" Nakime kafasını hayır anlamından sallayınca Akaza bir sabır çekti ve söylenmeye başladı

Daha sonra beraber basketbol sahasına gitmeye başladık. Basketbol sahasına girdiğimizde Akaza ve Rengoku hızla ara pas yaparak potaya doğru gitmeye başladılar -ara pas takım arkadaşın ile paslaşarak ve koşarak yapılan bir pas- Rengoku son hamleyi yapmış ve topu potanın içine geçirmişti. Onlar hevesli bir şekilde oynarken biz katılmamayı tercih etmiş ve onların yakınlarında olan bir çar dağa oturduk. Sohpet ederken bir anda gelen küfür sesleriyle hızla bağırışın geldiği yöne baktık Akaza ve o sarı saçlı çocuk kavga ediyorlardı daha doğrusu 2 kişi Rengoku ve Akaza'nın kollarını tutarken sarı saçlı çocuk sırıtarak, beyaz saçlı uzun boylu çocuk ise sinirle karşısındaki iki gence bakıyordu. Hızla ayağa kalktık ve oraya doğru koştuk. Mitsuri sinirle Rengoku'yu tutan çocuğa tekme atarken Sabito da Akaza'ya yardım etmişti ben Sabito'ya kaigaku ise Mitsuri'ye yardım etmiştik o sırada buraya doğru gelen grubun eksik olanları da gelince biz iyice sinirlenmiştik

Akaza ve Rengoku da serbest kalınca o iki çocuk kaçmış karşımızda sadece o grup kalmıştı. Sabito sinirle bağırdı "Sıkıntılı mısınız lan siz?! Ne diye durduk yere bize bulaşıyorsunuz!" Nakime korkuyla bize bakıyordu neler oldu hiçbir şey anlamamıştı sanırım. Akaza sırıtan çocuğun yüzüne yanındaki benim omzumdan destek alarak tekme atmıştı. Tam karşı gruptan beyaz saçlı yaraları olan çocuk da ona yumruk atıcakken bir hoca bize bağırdı "Bırakın kavgayı! Yürüyün müdürün yanına!" ilk günden tutanak yemesek iyidir yalnız....

Görev (Saneobagiyuu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin