Arkadaşlar merak edenler için çanta şöyle birşey
*Giyuu'nun eve girmeden önce ki zaman Yazar anlatımıyla*Giyuu evden çıkmış ve motoruna atlayarak evin olduğu ormana sürmüştü. Elbette salak değildi motoru ormana girmeden önce saklamış ve evin olduğu kısma yürüyerek gitmişti. Korumların kendisini görmeyeceğini biliyordu ve hepsinin de evin olduğu kısımda olduğunu da biliyordu. O yüzden rahattı. Evin arka bahçesine yavaş yavaş yaklaşırken uzaktan arka bahçeyi koruyan kişileri tabancasına taktığı susturucu ile öldürmüştü. Yakınında olan 2 korumayı ise bıçaklarını fırlatarak öldürecekti ama bu diğer korumların yani öndeki korumların dikkatini çekerdi. Ona göre en mantıklısı şuan gördüğü tüm korumları öldürmekti. Etrafını iyice inceledi ve onun uzağında olan korumları yine susturucu silah ile öldürdü. Şimdi sıra yakında olanlardaydı. Onları susturucu ile öldürmesi kendisini belli ederdi çünkü iki koruma yan yana duruyordu. Birini öldürse bile diğeri ön bahçedeki korumalara kulaklık veya telsiz ile ulaşırdı. Onu vursa bile koruma çoktan haber vermiş olurdu. O yüzden ikisini de arkalarından yaklaşarak öldürmeyi planlamıştı
İki korumanın arkasına geçti ve ikisininde kafasına silahın arka kısmıyla vurmuştu. Korumlar bayılınca ikisininde kalbine zehirli bıçaklarını saplamıştı bıçağı yanına tekrar almış bu sefer çantasından şırıngaları almıştı. Zehir onları sakat bırakmak içindi ama şırınga onların hafızasını silmek ve onları saatlerce baygın kalmalarını sağlamak içindi. Sabito ne olur ne olmaz diye onu gören bir koruma olursa diye bu şırıngaları Giyuu'ya vermişti. O iki koruma kendi yüzünü görmese bile işini sağlama almıştı Giyuu. Kameraları çoktan halletmişti ama evdeki kameraları Mitsuri ve Sabito hackleyerek etkisiz hale getirecekti bu yüzden dışarda olan kameralar Giyuu'ya aitti
Giyuu bahçeye en yakın olan ağaca doğru saklanarak gidiyordu. Ağacın yanına gelince sakin bir şekilde bahçeye girdi. Hangi pencereden içeri gireceğini aklına kazıdığı için direk o pencereye gitmişti. Pencereyi çantasının yan ceblerinden birine koyduğu cihaz ile açmıştı ve içeriye girmişti.
*Şimdiki Zaman Yazar Anlatımıyla*
Giyuu hızla yanında duran kapıyı açmış ve içeri girmişti. Ama bu seferde karşısında 5 tane koruma vardı. Giyuu arkasında ki kapıyı kilitledi ve adamların kendisine koşuşunu izledi. En öndeki adam ona yumruk atacakken Giyuu onun eline tekmeyi basmış ve yüzüne yumruğu geçirmişti. Adam sendelerken diğer koruma silahını ona doğrultmuştu. Giyuu hızla adam tetiği çekmeden önce az önce tekme attığı adamı kendisine çekti ve adamın vurulmasını sağlamıştı üstünde her ne kadar çelik yelek olsa bile adamın nereye ateş edeceğini veya merminin zehirli mi yoksa normal mermi mi olduğunu bilmiyordu bu yüzden vurulmamak için elinden geleni yapıcaktı. Cebinden aldığı bıçağı yan tarafından ona silah tutan adamın yüzüne fırlatarak adamın gözüne bıçak saplanmasına neden olmuştu. Ama koruma hala direndiği için bu seferde koşarak onun kalbine bıçağı saplamıştı. Giyuu sırıttı ve fısıldadı "Kaldı 3" diğer 3 korumadan biri onu arkasından yakalayınca diğer 2 korumlarda onun üstüne yürümüştü. Ama Giyuu onlara fırsat vermeden kendisini tutan adamın diz kapağına doğru bir atakta bulunmuş ve kurtulmuştu adam onu tekrar tutacakken Giyuu adama doğru dönmüş ve adamın yüzüne kafayı geçirmişti. Adam yere düşerken diğer 2 koruma Giyuu'nun kollarını ve bacaklarını tutmuştu. Giyuu sinirle kurtulmaya çalışırken Sanemi kapının kulpuna ateş etmiş ve içeri girmişti
Giyuu onların yanına gelmesine fırsat vermeden iki kolunu da kendisine doğru sertçe çekmiş ve diğer iki adamın sendelenmesine sebep olmuştu. Giyuu bunu kullanarak önündeki iki adamdan birinin silahını alarak ikisininde kafasına sıkmıştı. Sanemi ve Obanai sinirlenirken odaya nerdeyse 20'ye yakın koruma girmiş ve Giyuu'ya doğru silahlarını kaldırmıştı. Giyuu etrafının daire şeklinde çevirildiğini fark edince kurtulamayacağını anlamıştı. Bazı korumalar yerde yatan korumlara şaşkın bir şekilde bakarken bazıları Giyuu'yu öldürmek için an kolluyordu. Giyuu sonunda yakalanacağını bu odaya girerken bile biliyordu. Sanemi ve Obanai sinirle ona bakarken iki koruma gelmiş ve diz kapağına vurarak onun diz çökmesine neden olmuştu. Giyuu hala sakin bir şekilde karşısında ki ikiliye bakıyordu. Sanemi yanındaki korumalardan birine işaret verince koruma Giyuu'nun yanına gelmiş ve maskesini yüzünden çekmişti. İyi ki de o odada maskemi değişmiştim diye düşündü Giyuu yoksa şuan adamın elindeki kopmuş maske yerine ustasının ona hediye ettiği maske kırılırdı. Adam sert çektiği için ipler kopmuş ve maskenin ortasında çatlak oluşmuştu. Sanemi ve Obanai karşılarında Giyuu'yu görünce şaşırmışlardı. Belli ki beklemiyorlardı ama Giyuu fazlasıyla yorulduğu için şuan onların şaşkınlığına odaklanmamıştı. Sanemi ve Obanai sinirli yüz ifadelerinden bir anda kurtulmuş ve sırıtmışlardı. Obanai gülerek Giyuu'nun yanına geldi ve çenesini tutarak kafasını iyice kaldırarak ona bakmasını sağlamıştı. Sanemi de ikisine doğru gelmiş ve Obanai'nin belinden tutarak Giyuu'ya bakmıştı. Obanai eğlendiğini belli eden bir ses tonuyla konuştu "Bak bak~ Demek bizim gizli hırsız Tomioka Giyuu'ymuş" Giyuu onlara ajan olduğunu söylemek gibi bir planı yoktu bu yüzden Obanai'nin ona hırsız demesine tepki vermemişti
Sanemi onun çantasını almış ve içine bakmıştı "Sadece hısız olduğunu sanmıyorum o yüzden bir bakalım küçük hırsızımız başka neler saklıyor" Giyuu büyük bir siktir çekmişti yine. Sanemi onun 1 saniyeliğine de olsa yaptığı o endişeli yüz ifadesini görünce iyice yüzünde ki sırıtış büyümüştü. Sanemi çantanın içerisindeki tüm eşyaları tek tek yere dizmişti. Ajan eşyalarının olduğu çantayı da açmıştı. Giyuu en sonunda saklamaktan sıkılmış ve sesini yükselterek konuşmuştu "Eh sen söylemeden ben söyliyim. Merhabalar ben hepinizin Su tilkisi olarak bildiği ajan ve Tilkiler grubunun 2. Lideri" Sanemi Giyuu bunları söylerken onun ajanlık kimliğini de bulduğu için şaşırmamıştı ama onun dışında odadaki herkes Giyuu'nun dediği şey ile sessizleşmişti bir anda. Kimse onun ülkedeki en güçlü ajanların olduğu ajanlık merkezinde olan ve herkesin tilkiler olarak bildiği grubun bir parçası hatta 2. Lideri olduğunu tahmin etmemişti. Giyuu sessizlikten sıkılınca konuştu "Hadi ama öldürecekseniz öldürün zaten az önce bir sürü cesedin içinde saklandığım için şu sessizlik iyice katlanılmaz oldu" çoğu koruma anlamasa bile Sanemi ve Obanai onun neden bahsettiğini anlamıştı. Sanemi onun kimliğini cebine koyarken yanına gelmiş ve yere iki ayağının üstünde oturacağı şekilde otururken bir yandan da Giyuu'nun saçlarından tutarak geriye çekmişti ellerine doladığı yumuşak saçları "Demek aradığımız ajanlardan birisi ayağımıza geldi. Ah ne güzel değil mi İguro" Obanai güldü "Elbette Shinazugawa. Sanırım gökte ararken yerde bulduk lafı burdan geliyor" Giyuu yüzünü ekşitmişti ama hiçbir şey söylememişti
Sanemi ayağa kalkmış ve iki tane korumaya emir vermişti. Bir tanesi odadan çıkmış diğeri ise bu Giyuu'nun elleriyle ayaklarını bağlamıştı. Az önce odadan çıkan koruma elinde şırınga ile geri dönmüştü. Obanai şırıngayı korumanın elinden almış ve Giyuu'nun koluna saplamıştı. Giyuu yavaş yavaş bilincinin kapandığını hissederken bir koruma onu az önce saklandığı odaya yani işkence odasına götürmüştü. Giyuu'nun en son gördüğü şey kendisini duvara kelepçeleyen iki korumaydı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görev (Saneobagiyuu)
Paranormalkny school AU fakat bu sizin bildiğiniz bir school au değil Arkadaşlar konu şu şeytanlar olarak bilinen bir grup var ve bu grup;Sanemi Shinazugawa, İguro Obanai, Uzui Tengen, Shinobu Kocho, Douma Huraka Ume Saijo ve Gyutaro Saijo isimli kişilerden o...