3. bölüm/İnstagram

101 17 34
                                    

*Tomioka Giyuu anlatımından*

Eve geldiğimiz zaman hepimiz kendi odalarımıza dağıldık. Ailelerimizin verdiği izinden dolayı beraber kalıyorduk. Tabi ne olur ne olmaz diye etrafta gizli korumalar vardı. Düşünsenize bir öğrenci evi var ama etrafında bir sürü koruma var garip olmaz mıydı zaten ev öğrenci evi olmayacak derecedeydi ama insanlara ailelerimiz zengin bahanesini yutturduğumuz için kimse sorgulamıyordu. Neyse dediğim gibi zaten öğrenci evi olmayacak kadar büyük olan bir evin etrafında da korumalar olursa iyice şüphe çekeriz diye korumaların hepsi kamera ile ayrı izlerken bir yandan da bazıları etrafta saklanarak koruyorlardı bizi. Mitsuri bizle gelmemiş ve yurda gidip Nakime'nin eşyalarını toplamasına yardım ediceğini söylemişti

Nakime neden mi eşyalarını topluyor? Ah doğru size anlatmadım Nakime ailesi öldüğü zaman akrabalarının verdiği para ile yurtta kalmaya başlamış ama akrabaları en sonunda ona para vermeyi bırakınca yurt sahibi onu kovmuş Nakime yeni bir yer bulana kadar vakit istemiş ve adamda ona acıdığı için yeni bir yer bulana kadar kalmasına izin vermiş. Mitsuri bunu zaten biliyordu çünkü bugün okula geç kalma nedeni sınıftaki ve okuldaki insanları tek tek araştırmış olmasıydı. Bu yüzden de gece uyumamış ve sabahta geç kalmıştı. Nakime'nin bilgilerine bakınca da ona üzüldüğünü ve bu yüzden ona yardım ediceğini hatta en yakın arkadaşı olacağını söyledi

Mitsuri biriyle arkadaş olmayı ne zaman kafaya koysa yaptığı için çok zor olmıyacaktı işi. Nakime'ye bazı şeyleri anlatmak için hala erken olduğunu düşünüyorum bize gerçekten güvendiğini bilmiyoruz sonuçta o yüzden hala mesleklerimizi ona açıklamak gibi bir planımız yok. Üstümü değiştim ve telefonumu alarak aşşağı indim bilgisayarımı alıcaktım normalde ama aşağı da olduğunu hatırlayınca korkuyla hemen alt kata indim. Bizim grubun öğrenmemesi gereken bir iş için çalışıyordum ve bizim aptalların da ne zaman kimin olduğu fark etmez o ekrana bildirim geldiği an bakma huyu vardı. Eve ilk geldiğimde açarak birkaç şey yazmış sonra üst kata çıkmıştım bu yüzden ana ekran açıktı

Aşağıda kimse yoktu bu yüzden hemen bilgisayarı aldım ve kapattım. Daha sonra canım sıkıldığı için bizimkilere yemek hazırlama kararı aldım. Ama önce Mitsuri ve Nakime nerde kaldı arayıp sormam lazım. Hızla telefonu açtım ve Mitsuri'yi aradım

📱Giyuu:Mitsuri nerde kaldınız?

📱Mitsuri:geliyoruz Tomioka-san! Sadece yolda birkaç kişiyle karşılaştık o kadar

📱Giyuu:anladım çabuk olun

📱Mitsuri:Tamamdır Tomioka-san!

Mutfağa girdim ve ne yapabilirim diye düşünmeye başladım. Salmon Daikon  yapsam herkes yermi  acaba. Herneyse yemezlerse de umrumda değil şahsen. Malzemeleri çıkardım ve yemeği yapmaya başladım. Aslında yanında pirinç toplarıda yapsam güzel olur ama onu Salmon Daikon'dan sonra yapsam daha iyi olur böylece aceleyle yapmak yerine sakin bir şekilde ikisinide yaparım. İçeri pat diye giren Akaza ve Sabito ile neye uğradığımı şaşırdım. Ben onlara doğru döndüğümde Sabito beni görmüş ve hızla arkama saklanmıştı. Akaza sinirle arkamdan onu almaya çalışırken ben yemeğin altını kapatmış ve Akaza'yı durdurmuştum. Hala sinirden kuduran Akaza sinirle bana bağırdı "Bırak belasını sikiyim şu piçin" şaşkınlıkla ona baktım "Noluyo sakin ol bir" Sabito beni dürttü "Sakin olması biraz zor çünkü en sevdiği basketbol topunu gıcıklık olsun diye yan komşunun evine attım" gözlerim far görmüş tavşan gibi açıldı "Sabito siktir git al o topu yoksa ben bile kurtaramam seni Akaza'nın elinden" Sabito teslim olur gibi ellerini kaldırdı

Yemek yapmasam ben gidip alırdım ama bunlara yemek emanet etmek baya kötü bir fikir olduğu için en mantıklısı Sabito'nun almasıydı. Tabii Sabito ölmek istemiyorsa gitmesi en mantıklı şeydi. Sabito mızmızlana mızmızlana evden çıktı ve topu almaya gitti. Kaigaku her zaman ki gibi canlı yayın açmış ve salonda oturuyordu. Rengoku ise Akaza'nın dediğine göre sabah odasını toplamadığı için odası dağınıkmış şimdi de odasını topluyormuş. Kaigaku elinde telefonu ile içeriye girdi ve telefonu masaya sabitledikten sonra bize sırtını dönerek oturdu. Şuan nerdeyse milyonlarca insanın karşısında şort ve atlet ile yemek yapıyordum. Akaza ise büyük ihtimalle Rengoku aşşağı indiği zaman beraber basketbol oynamaya gidecek olucaklar ki basketbol formalarından birini giymiş ve altına da siyah bir oversize şort giymişti

Kaigaku ise şort ve tişört giymişti. Ama oda Akaza gibi oversize giymişti. Kaigaku ellerini birbirine çarpmış ve konuşmuştu "Takipçilerim sizi de canlı yayında görmek istiyorlarmış. Soru cevap yapıcaz" omzumu fark etmez anlamında salladım. Akaza da ellerini  '👍🏻' şeklinde kaldırınca Kaigaku tekrar telefona döndü "İlk soru Giyuu'ya gelmiş 'Ne yemek yapıyorsun" ekrana bakmadan altını az önce kapattığım ama şimdi tekrardan altını yaktığım yemeğe odaklanarak konuştum "Salmon Daikon. Yanına da pirinç topları yapıcam" Akaza güldü "Aşk olsun Tomioka söz vermiştin hani bana Ohagi Mitsuri'ye de mochi yapıcaktın" aklıma gelen söz ile yüzümü buruşturdum "Yeni mi diyorsun bunu Akaza az önce deseydin pirinç topları için pirinç koymazdım suya" Akaza bilmiş bilmiş konuştu "Nolcak ohagi de pirinçle yapılıyor" sinirle konuştum "Akaza benim ağzımı bozdurma pirinç topları için hazırladığım pirinçlerle Ohagi yapsam herkese yetmez akşama doğru Tanjiro ve Kız kardeşi bize gelicek onlara da yapıyorum" Akaza sinirle mırıldandı "Herşeye de bir cevabın var zaten" Sırıttım "Tabiki~"  Kaigaku diğer soruyu okudu "Akaza bu seferde sana soru sordular. Hoşlandığın biri varmı diye" Akaza yüzünü ekşitti "Var" şaşkınlıkla ona baktım normalde herşeyi bize anlatan çocuk bunu anlatmamıştı

Akaza tepkimize güldü "Odamda ki basketbol toplarına aşık olmasam Sabito sırd topu karşı komşunun evine attı diye onu öldürmeye kalkmazdım" elimi alnıma vurdum. O sırada pat diye mutfağa dalan Rengoku'yla yüreğimiz ağzımıza geldi. Rengoku nefes nefese konuştu "Sabito karşı evdeki kadınla tartıştı daha doğrusu kadın onu dövdü şimdi de evet kadar Sabito'yu kovalıyor kapıyı açın diye bağırdı. Sinirle konuştum " Lan kapıyı aç o zaman bize niye diyorsun!" Rengoku bu sefer de aynı hızla kapıya koştu. Kapıyı açtı ve beklemeye başladı o sırada göt korkusu ile içeriye bildiğiniz uçarak girdi. Rengoku korkarak kapıyı kapattı. Karşı evdeki kadın fazla sinirli biriydi bu yüzden ondan korkuyorduk biraz. Sabito elinde topla mutfağa girdi "Andım olsun şerefim üzerine yemin ediyorum bir daha Akaza'nın toplarına dokunursam dünya alem gelsin beni s-" lafını bitiremeden ben onun ağzını kapattım "Canlı yayındayız düzgün konuş" diye fısıldadım. Sabito sinirle mırıldandı "Dünya alem gelsin beni suyla boğsun diycektim alt tarafı niye ağzımı kapatıyon" mutfakta ki herkes kahkahaya boğulurken bende çoktan hazır olan yemeği tabaklara koydum. Rengoku telefonunu açtı ve baktı daha sonra bize döndü "Mitsuri ve Nakime nerdeyse kapıya kadar gelmişler diyolar ki yemekler inşallah hazırdır açlıktan ölüyoruz" Giyuu güldü ve Salmon Daikon'u tabaklara koydu "Yemeği ben yaptım masayı hazırlamak size düşer" Kaigaku hala gelen soruları yanıtlarken bende onun karşısına oturdum ve telefonumu elime aldım

Can sıkıntısı ile instagrama girdim ve gelen birkaç takip isteklerini kabul ettim. Mitsuri kendi anahtarıyla kapıyı açmış ve Nakime'yle beraber içeri girmişti. Tanjiro ve kız kardeşi de birazdan geliceklerine dair mesaj atmıştı bana. Tam telefonu bırakacağım sırada telefonuma gelen mesaj sesiyle tekrar telefonu açtım. İnstagramda bir gruba alınmıştım. Merakla gruba girdiğimde gördüğüm mesaj beni şoka soktu. *Sanemi_Shinazugawa ve Obanai_İguro sizinle ortak grup oluşturdu*

Görev (Saneobagiyuu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin