34|Acılı Kebap Faciası|

475 41 142
                                    

(Ömer'in ağzından)

Aklımdaki meşgul, kalbim meşgul fakat mantığım meşgul değildi.Mantığım da biraz meşgul olsaydı bunlar başıma gelmezdi zaten.Şu aralar fazlasıyla mantıksız haraket etmiştim.O günden beri hâlâ Yüsrayla aramızda soğuk rüzgarlar esiyordu.Yüzüme bakmamasına karşı ben de oldukça soğuktum.Daha doğrusu o günden sonra birkaç kez konuşmaya çalışsam da düz bir ifadeyle yanımdan öylece çekip gitmişti ne yapacağımı bilmiyordum.

Şimdiyse hastaneden çıkış saatimiz gelmişti.Üstümüzü değiştirip topluca hastane çıkışına yöneldik.Gözlerim Gülçiçek ve Bahar'ın ortasındaki Yüsra'ya gittiğinde bir konu hakkında gülüşerek konuştuklarını gördüm.
Ona baktığımı fark ettiği an mavi gözleri benden tarafa döndü.Geniş gülümsemesi yüzünde solarken gözlerimi ondan çektim.

Hastaneden çıktığımızda Baran Tuna hepimize bir teklif sundu.

"Gençler hep beraber yemek yemeye gidelim mi?"

Baran,"Bana uyar."dediğinde, Gülçiçek sessiz kaldı.

Kavga ettikleri günden beri konuşmuyorlardı.Gurubumuzun neşesi Gülçiçek kaç gündür sessizliğini korumaya devam ediyordu.Tuna gereksiz espiri yeteneğiyle Gülçiçek'in yerini doldurabileceğini sansa da yapamıyordu.

Gülçiçek,"Benim evde işlerim var, eve gitmem gerekiyor."dedi, gözlerini Barandan kaçırırken.

Yüsra da muhtemelen ben gideceğim diye gitmek istemeyecekti, bu yüzden en iyisi ben gitmesem daha iyi olurdu.

"Ben gelmeyeceğim."dediğimde, benimle aynı andan aynı cümleyi kuran Yüsradan tarafa döndüm.

Bahar çatık kaşları altında bize baktı.

"Size ne oluyor Allah aşkına?"dediğinde, sessiz kaldık.

Tuna,"Evet sevgilim haklı arkadaşlar, ne oluyor size?Siz kimsiniz de benim teklifimi reddediyorsunuz?Yağmur ormanları maymunları sizi!"dedi, tek kaşı yukarı kalkarken.

Bahar,"Günlerdir olanları anlamıyor muyuz sanıyorsunuz?Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.Kendiniz çözüp, halledin.Gelmemek için ciddi bir bahaneniz yoksa geleceksiniz!
İşte o kadar!Gelmeyenin üstüne Tunayı salarım!"

Sanki bizi savaşa hazırlıyormuşçasına bağırarak komut veren Bahar'a karşı herkes suspus olmuş vaziyetteydi.

"Tamam o zaman, Gülçiçek gelirse ben de gelirim."

Gülçiçek yüzündeki düz ifadeyi silip gülümseyerek Yüsraya baktı.

"Tamam o zaman, Yüsra balım varsa ben de geliyorum."

Tuna'nın gözleri bana döndüğünde başımla onayladım.

Hepbirlikte en sevdiğimiz ve yemeklerini yediğimiz restoranta gitmek için yola koyulduk.Yaklaşık kırk dakika sonra restoranta varmıştık.Ortadaki büyük masaya geçtik, anca sığardık zaten.Herkes istediği yemeği sipariş ettikten sonra yemeklerin gelmesini bekledik.Mekanda canlı müzikte vardı.
Herkes sırayla istek parçasını söylerken sıra Tunaya gelmişti.

"Ebru Gündeş-Çingenem'i söyle kardeşim."

Büyük bir hevesle önüne dönüp şarkı başladığında Bahar'a döndü.

"Bu şarkı sana gelsin sevgilim."

Bahar'ın gülmesi şarkının başlamasıyla pek kısa sürmüştü.Ah be Tuna, yapma be oğlum!

"Çingenem çingenem, kara gözlü çingenem."

Bahar'ın yeşil gözünün teki seyirirken Tunaya korkunç bir bakış attı.Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Ne yaptığının farkına varan Tuna dehşete düşmüşçesine şarkıyı söyleyen adama döndü.

Pide Kuyruğu •Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin