17.Bölüm MİNİK DÜĞÜM

1K 60 124
                                    

Yazarın Anlatımıyla

Karşısındaki kadına bakarken hangi duyguyu hissedeceğini bilemedi Ateş.
Üzüntü? Acımak? Hayranlık? Şaşkınlık? Hepsini aynı hissediyordu.
Ateş'e her duyguyu aynı anda hissettiren tek kadındı Alev.

Bu duyguların yanına yeni bir duygu daha eklenecekti ama Ateş henüz bunun farkında değildi.

Üzülüyordu çünkü dışarıdan çok mutlu görünen Alev, aslında hiç mutlu değildi.

Açıyordu çünkü yaşadığı şeyler hiçbir kadının yaşamaması gereken şeylerdi.

Hayrandı çünkü tecavüz sonucu olan bir çocuğa annelik yapıp,bu kadar güçlü durmak her kadının harcı değildi.

Şaşırıyordu çünkü Alev'in geçmişinin bu kadar kötü olduğunu hiç bir zaman düşünmemişti.

Ateş ne diyeceğini bilemedi.
Karşısında Alev ağlarken sadece öylece baktı ve duyduklarını sindirmek için kendine biraz zaman verdi.Duyduğu şeyler kolay şeyler değildi,hemen sindiremezdi.Peki Ateş duymasına rağmen böyleyse, bunları yaşayan Alev nasıldı?

Sonunda konuşabilip "Alev."dedi.

Alev ağlayarak kafasını kaldırıp Ateş'e baktı.

"Efendim?"

Ateş karşısındaki mavilere bakıp derin bir iç çekti.Gözleri ağladığında daha güzel duruyordu ama bu mavilere hüzün yakışmıyordu.

Alev'e üzülmek yakışmıyordu.
O hep başı dik durmalıydı,atar yapmalıydı,ters ters konuşmalıydı Ateş'e karşı.Ateş Alev'i böyle tanımıştı ve tanıdığı kadını karşısında böyle görmek hoşuna gitmemişti.

Sarılmak istedi o an Ateş.Ağlama diyerek Alev'e sarılıp, saçını okşamak istedi.Öyle teselli vermek istedi.Daha sonra hangi hakla sarılabileceğini düşündü.Normal şartlar altında tanışsalardı belki sarılabilirlerdi ama onlar düşmandı.Bu yüzden karşısındaki kadına bakarak sadece
"Ağlama."diyebildi.

"Ağlamıyorum gözüme geçmişim kaçtı."dedi Alev gözünden yaş akarken.

Ateş yine derin bir iç çekti.
"Kaçmasın geçmişin,eski haline dön."

Alev kaşlarını çattı.
"Eski halim?"

"İşte böyle atarlı giderli olduğun,beni terslediğin,asi kız haline."

Alev gözlerini devirdi.
"Oldu paşam başka emrin var mı?"

Ateş hemen ayağa kalktı ve ceketinin önünü ilikledi, başını yere doğru eğdi.
Belki sarılamazdı ama kafasını dağıtmak için elinden geleni yapabilirdi.

"Estağfurullah ben sana emir veremem.Sadece rica ediyorum, diğer türlü kafama bir kurşun yemeyeceğimin bir garantisi yok."

Alev ister istemez güldü.
"Aferin bana karşı hep böyle ol."

Ateş Alev'in gülümsemesidiğini görünce rahat bir nefes aldı ve sırf yeniden ağlamasın diye başlattığı role devam etti.

Alev'e elini uzattı.
"Kalkar mısınız artık yerinizden Alev majesteleri."

Alev yüzünü buruşturdu.
"Majesteleri ne ya?!"

Ateş bir anlık Alev'in onun elini tutmayacağını daha doğrusu geçmişi yüzünden tutmak istemeyeceğini düşündü.Tam elini çekeceği zaman Alev kendi elini elinin içine bırakınca ne zamandır tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı.

Neden Alev elini tutmayacak diye endişe etmişti?

Alev Ateş'in yardımıyla ayağa kalktıktan sonra Ateş'in elinin içindeki eline baktı.

Mafyanın Kızı Alev Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin