2.HERKESE TANIDIK, ONA YABANCI♪♪♪ Love Story- Taylor Swift
All I Want- Olivia Rodrigo, Disney➴
En fazla ne olabilirdi ki? Çok değil bu düşüncemin üzerinden henüz beş dakika bile geçmemişken çok şey olmuştu. Birincisi, ona çarpmıştım. Hayır, o bana çarpmıştı. Hayır, hayır, ikimizde aynı anda birbirimize çarpmıştık. Saçmalık, dedi içimdeki o ses. Kimin kime çarptığının ne önemi var? Yoktu.
İkincisi ise... Taç düşmüştü. Harvey takımı tarafından fazlasıyla ilahlaştırılan o taç yere düşmüştü. Bu sorun değildi. Sorun... Zemine çarpıp ortadan ikiye ayrılan taçtı. Dahada felaketi futbol takımının tam da şu an arkamda olmasıydı.
Bakışlarım gri zeminin üzerinde ölü gibi yatmış ve ikiye ayrılmış olan altın sarısı taçta takılı kalırken, "Biraz yavaş," dediğini işittim o tanıdık sesin. "Mavi saçlı kız?" Ah, elbette adımı bilmiyordu.
Normal şartlar altında adımı bilmemesine fazlasıyla takılırdım ve muhtemelen eve gittiğimde Külkedisinin Külleri
listemi ağlayarak sabaha kadar dinlerdim fakat şu an konumuz bu değildi. Çok daha büyük bir sorunum vardı; arkamda yer alan sürü. Pardon, Harvey takımı.Titrek bir nefes verdim. Mavi gözlerim olağan bir yavaşlıkla
beyaz-kırmızı formasından yüzüne doğru tırmandı ve onu gördüğüm ilk andan beri delicesine istediğim o şey gerçekleşti. Onunla göz göze geldim.Bu onun için öylesine bir şeyken benim için değildi. Nasıl olabilirdi ki? Ona aşıktım ve tamı tamına dört yıl boyunca beni fark etmesini istemiştim. Hatta beklemekle kalmamış, defalarca kendimi fark ettirmeyi denemiştim.
Mesela birinci sınıfta matematik derslerimizin ortak olduğunu öğrendiğimde bir sonraki derse dersin bitmesine son beş dakika kala girmiştim. Çünkü bilirsiniz, dersin ortasında sınıf kapısı açıldığı an sınıftaki en uykucu kişi bile hemen uyanırdı. Ben işi biraz abartmış olabilirdim ama o zamanlar fazlasıyla ondan hoşlanmıştım. Her duyguyu doruklarda yaşıyordum.
Öğretmen sorumsuzca olan bu tavrımı okulun ilk haftaları olduğu için pek fazla umursamamıştı ama sınıftaki bazı gevşek kişiler benimle dalga geçmişlerdi. Sorun değildi, beni fark etsindi. Sonuç ise içler acısıydı. Göz göze bile gelmemiştik. Öylece önündeki defteri karalamaya devam etmişti.Birinci sınıfın ortasında çıtayı arşa çıkararak kimsenin yapmayacağı- daha doğrusu cesaret edemeyeceği-
bir şey yapmıştım. Kömür siyahı rengindeki saçlarımı maviye boyamıştım. Bunu yaparak gerçekten büyük bir risk almıştım çünkü Elroy Harvey Lisesi oldukça katı kurallara sahipti. Eğer ki araya giren babam olmasaydı muhtemelen okuldan çoktan atılmıştım.Okulumuzun katı kurallarına rağmen müdüre karşı gelerek saçlarımı maviye boyamıştım çünkü herkesten farklı olursam beni fark eder sanmıştım.
Ama o, beni asla görmedi.
Belkide sırf bu yüzden hiç kimse tarafından tanınmadığımı sanıyordum. Koca bir yalan. Sanırım o herkese bedel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ SAÇLI KIZ VE SAHALARIN PRENSİ
Ficção Adolescenteİrem Güzsoy Elroy Harvey Lisesi'nde son sınıf öğrencisidir ve eylül ayının gelmesiyle beraber nihayetinde okullar açılmıştır. Başka bir deyişle sezon maçları dönemine giriş yapılmıştır. Sezonun açılışını yapacak olan futbol maçına gittiğinde, aslınd...