7.YANLIŞ ANLAŞILMALAR
♪♪♪ Bôa- Duvet
➴
Oldukça yakından gelen ve bana fazlasıyla tanıdık olan bir melodi duyduğumda ilk olarak kirpiklerim titredi. Çok değil bundan yedi saniye kadar sonrasında da göz kapaklarım açıldı ve ilk gördüğüm şey tam karşımdaki kapıydı.
Sınıf koridoruna yakın bir kısımda olduğumuz için öğrencilerin sesleri birbirine karışırken içeriye giren gürültü sesi haddinden fazlaydı.
Sanırım birkaç dakika içerisinde ders başlayacaktı. Bir an önce eşyalarımızı alıp okuldan çıkmalıydım. Üzerimdeki battaniyeyi hızla ittim. "Akça," dedim pürüzlü bir sesle. "Uya-"
Bakışlarım koltuğun sağ tarafına çevrildiğinde kimse yoktu.
Erim yoktu.
Gitmişti.
Birkaç saniyeliğine öylece kaldım. Yutkunamadım bile. Gitmişti. Erim gitmişti. Neden? Neden beni uyandırmadan gitmişti ki? Ne yani tüm geceyi beraber geçirip sabahına hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaktı? Hayır, bu olamazdı. En azından uyandırılmayı hak ediyordum.
Boğazıma oturan kocaman yumru ile beraber battaniyeyi katlayıp eski yerine koydum, eski lambayı söndürdüm ve kimseye çaktırmadan odadan çıktım.
Muhtemelen eve gittiğimde yorganın altında ağlama krizlerine
girecektim.Sorun değildi. Ben zaten bitmiştim.
◇
Tırnak yemek gibi bir huyum yoktu fakat stres altında o kadar dalgın oluyordum ki elimin ağzıma gittiğini bile fark etmiyordum. Şu an o stres anlarının en can alıcı kısmındaydım. Az önce Bayan Diana'ya mailden bir mesaj atmıştım ve sanırım o cevap verene kadar hem tırnaklarımı yemeğe devam edecek hemde ekrana öylece bakıp ondan gelecek maili bekleyecektim.
Bu kadının üzerimde bıraktığı o korkunç etki, Erim'e olan aşkımdan bile daha fazlaydı.
Erim...
O gün yani cuma günü soyunma odasına gidip eşyalarımı alırken gözlerim dolu doluydu. Çünkü kırılmıştım. İlk defa ona bu kadar çok kırılmıştım. Her ne olursa olsun beni orada bırakmamalıydı ve neden bıraktığınında hiçbir bahanesi olamazdı. Tüm gece beraberdik, güvenlikten kaçmıştık, beraber tost yapmıştık. Tamam, belki bunların onun için bir anlamı yoktu fakat yinede bunu yapmamalıydı.
Beni nasıl ardında bırakmıştı?
Üstüne üstlük bu yaptığı o kadar çok düşüncesiz bir hareketti ki... Uykusu fazlasıyla ağır olan bir insandım ve tekrardan akşama kadar orada uyuyakabilirdim. Ailem, arkadaşım, okuldakiler... Hepside bana ulaşamayınca başıma bir iş geldiğini sanabilirlerdi.
Ama bırakmıştı. Olacak sonuçları umursamamıştı.
Telefonum titrediğinde gelen mesaja bakmak için bilgisayarı hafif öne doğru ittirdim ve sırtüstü yazıp ekran kilidini açtım, sonra ise whatsappa girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ SAÇLI KIZ VE SAHALARIN PRENSİ
Novela Juvenilİrem Güzsoy Elroy Harvey Lisesi'nde son sınıf öğrencisidir ve eylül ayının gelmesiyle beraber nihayetinde okullar açılmıştır. Başka bir deyişle sezon maçları dönemine giriş yapılmıştır. Sezonun açılışını yapacak olan futbol maçına gittiğinde, aslınd...