Harry ve Hermione Hagrid'i Felsefe Taşı'nı başka neyin koruduğunu söylemeye ikna etmeye çalışırlarken ve Ron da kakımlı sandviçlerden aşırırken Jane'in ilgi odağı çok başka yerlerdeydi. Ocağın üzerinde kaynayan simsiyah bir yumurta duruyordu ve Jane onun ne olduğunu sormak için can atıyordu. Fakat konuşmaları gereken çok daha önemli bir mevzu vardı.
"...siz benden bile çok şey biliyorsunuz! Bu kadar zamanda bu kadar şeyi nasıl öğrendiniz aklım almıyor." diye homurdandı Hagrid. "Taş az kalsın Gringotts'tan çalınacaktı, bu yüzden Hogwarts'ta ve başka sebepleri de var. Daha fazla sorgulamayın artık."
"Yapma ama Hagrid. Biz senin dostlarınız." dedi Jane. Başını yana eğerek sevimlice gülümsedi ve Hagrid'e atabileceği en tatlı bakışlardan attı.
"Evet," dedi Hermione başını sallayarak. "Bize söylemek istemiyor olabilirsin ama eminim ki burada olup biten her şeyden haberin vardır. Biz sadece Taş'ın bekçiliğini kim yapıyor onu merak ediyoruz. Dumbledore senden başka kime bu kadar güveniyor..."
Hagrid'in gülümserken sakalları titreşti. "Eh, bu bilgiye hiç bir şey yapmayacağınıza göre size anlatmamda bir sakınca olmaz herhalde." Jane sırıttı. "Dumbledore benden Fluffy'yi ödünç aldı. Ve bazı öğretmenler de büyü yaptılar."
"Hangi öğretmenler?" diye sordu Jane.
"Profesör Sprout, Profesör Flitwick, Profesör McGonagall, Profesör Dumbledore ve bir de Profesör Snape..."
"Ne? Snape mi?" dedi Ron şaşkınlıktan kocaman açılan gözlerini kırpıştırarak. Diğerleri de onunla aynı ifade içindeydi.
"Elbette Profesör Snape! Siz onun taşı çalmak istediğini düşünmeye devam edin... Bir kere o taşın korunmasına yardım edenlerden biri!" dedi Hagrid bilmiş bilmiş.
Harry ve Jane göz göze geldiler. O akşam, birlikte Snape'in peşinden Yasak Orman'a girdiklerinde şahit oldukları konuşma oldukça ilginçti. Madem Snape, taşın korunmasına yardım etmişse neden Fluffy'i aşmak için Quirrel'dan yardım alıyordu?
"Fluffy'yi aşmanın yolunu biliyor olmalısın," dedi Harry Hagrid'e dönerek. "Kimseye söylemezsin, değil mi?"
"Elbette biliyorum." dedi Hagrid göğsünü gererek. "Bir ben, bir Dumbledore biliyor sadece. Ve siz de dahil, kimseye söyleme gibi bir niyetim yok!"
İyiydi bu. En azından Quirrel ya da Snape, Hagrid'in ağzını aramaya çalışırlarsa hiçbir şey elde edemeyecekti. Çünkü Hagrid bu sırrı kimseye söylememekte kararlıydı.
"İyi o zaman." dedi Jane. İşaret parmağıyla ocağın üzerini gösterdiğinde herkes o tarafa baktı. "Artık bunun ne olduğunu söyleyecek misin Hagrid? Meraktan çatlayacağım da."
"O şey," dedi Hagrid gözlerini kaçırarak. Jane ayağa fırlayıp ocağın üzerindeki yumurtaya bakmak istedi ancak etrafı çok sıcak olduğu için bakamadı. Havanın sıcak olmasına rağmen şömine cayır cayır yanıyordu zaten. "Onu kazandım." Hagrid iki eline kocaman eldiven geçirip yumurtayı aldı ve masanın üzerine bıraktı.
"Nereden kazandın?" Ron, Jane'in yanına giderek devasa yumurtayı incelemeye başladı. Ağabeyi Charlie Romanya'da ejderhaları inceledğinden dolayı onlara bazen fotoğraflar gönderirdi ve Ron ejderha yumurtalarını nerede görse tanırdı. "Bu çok pahalı olmalı."
"Dün gece Hogsmeade'e birkaç kadeh içeyim diye indim. Bu yumurta karşılığında yabancı bir adamla kağıt oynadık. Açıkçası bunu kaybettiğine sevindi sanırım."
"Peki yumurtadan çıktığında ne yapacaksın?" diye sordu Hermione.
Hagrid, Zevk ve Kazanç İçin Ejderha Yetiştirme adlı bir kitabı şifonyerin üzerinden aldı. "Bu kitabı kütüphaneden aldım. Eski bir kitap ama içinde her şey var. Yumurtanın sürekli ateşe tutulması gerektiği yazıyor. Çünkü anneleri durmadan onlara alev püskürtüyormuş. Ve yumurtadan çıktıktan sonra neyle beslenileceği de yazıyor. Türlerine baktım da, benimkisi ender bir türmüş; Norveç Pütürlüsü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENDLESS DREAM
أدب الهواةHarry Potter öksüz bir çocuk olarak kaldığında artık tek sığınağı babası James Potter'dı. O serin yaz gecesinde, kehanetten sonra ikinci defa kaderi yazılmış ve çarklar yeni oyunlar için dönmeye başlamıştı. harry potter series \ au başlangıç: 18.0...