2.BÖLÜM: Anne...

360 23 4
                                    

03.07.2024/ Mardin, Midyat
Koçoğlu Konağı.
7.00

Gözlerimi bir haftadır olduğu gibi huzurlu bir şekilde açmıştım.
Mardinde 7.günümü dolduruyordum. 1 haftadır acım var diye kimse bana elleşmemişti ama bugünden sonra bana eskisi gibi sert davranacaklarını biliyordum.

Ama bende eski Zerya değildim.

Babamın ve annemin bana yaptıklarını Behram üç misliyle yapmıştı. Onların söylediği sözü ben orada üç misliyle dinlemiştin.
Yani demem o ki çekeceğim acıyı çekmiş ve bu saatten sonra da huzuruma bakacaktım.

İster zorla ister anlayışla.

Yataktan çıktım ve yatağı topladım.
Banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp rutin işlerimi hallettim.
Siyah uzun bir etek, mavi ipek bir gömlek ve siyah bir şal çıkardım dolaptan.

Eteği giydim ve gömleğin eteklerini içine soktum. Siyah bir kemer taktım. Mardinde ve bazı şehirlerde de olduğu gibi şalı yöremize göre taktım. Yani saçlarım gözüküyordu ve şalı yalnızca üstünkörü örtmüştüm.

Siyah bilekten bağlamalı sandaletlerimi de giydim ve odadan çıktım. Telefon kullanmıyordum.
Hiç telefonum olmamıştı.
Buradayken de bana telefon alınmamıştı zaten. Koca evinde de...

" Rojbaş mavi tütünüm " diyen Hazal abla ile daldığım düşüncelerden çıktım.
" Rojbaş abla, yardım lazım mı?" diye sordum kurulu masaya bakarak. 7 gündür masayı ben kurmuyordum ve bu bana çok garip hissettiriyordu.

" Yok kızım, Helen ile kurduk biz " dediğinde gülümsedim ve kızı Helen'e de selam verdim.

" Ooo kuzen, naber ya?  " diyen sesle arkamı döndüm. Ahunaz gıcık bakışlarıyla bana bakıyordu.

" İyi, senden naber? "

Elini siyaha çalan kumral saçlarına attı ve kulağının arkasına sıkıştırdı.

" Valla benden de iyi. Her sabah kuşkuyla uyanmıyorum hiçte değilse " diyerek bana 7 gündür yaptığı gibi laf soktu.

" Ya senin için ne güzel ama sana kötü bir haberim var " diyerek diğer kısımda ki saçını da ben attım kulağının arkasına.
" Bundan sonra kuşkuyla uyusan iyi olur. " dedim.
" Ne malum gece odana birileri falan girip seni boğazlar. Anlayamazsın da kim olduğunu "

ZERYA ( töre ) [ YENİDEN YAZILIYOR ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin