4.BÖLÜM: Gül buketi

226 19 0
                                    

04.07.2024/Mardin, Midyat
Koçoğlu Konağı
09.32

Hayat sana bir kapıyı kaparken bir kapıyı acarmış. Ben her zaman kaderimin Behramdan ibaret olduğunu sanardım.
Ama değilmiş.

Babam sabah ilk defa merhametli bir konuşma yapmıştı ama sonu bu evlilik meselesine giriyordu.
" Yarın akşama kadar düşün, ikisinden birini seç.  " demişti.
Ama ben içini bilmediğim bir adamın nesini seçecektim.

" Cihanı seeeç, en doğru karar " dedi Bejna kahvesinden içerken.
Rojin ona ters ters baktı ve " Yallah ordan! " dedi.

Bu ikisi de beni hep bitiriyordu.
Sultan filminde ki çocuklar gibiydiler.

" İkisini de seçmesem?" diye sordum. Bana anlayışla baktılar ve " Valla bize kalsa gülüm seni 1 saate everiyoruz iyi bir kısmetle.
Baban yine iyi davrandı. " dediler.

Sorduğum sorunun muhatabına bakındı.

Ahunaz yanımıza gelirken fesatlıkla parlayan gözlerini bana çevirdi. Ağzını açamadan içeriye koruma bir buketle girdi.

" Zerya Hanımım, bu buket size geldi."

Kızlarla birbirimize bakarken buketi aldım ve içinde ki kırmızı güllere baktım.

" Not var mı not? " diye sordu Rojin.

Elimi çiçeğin yanlarında gezdirdiğimde elime bir kağıt parçası geldi. Kalp şeklinde bir kağıt.

" Kesin Cihan gönderdi. Net. " diyen Bejna'ya Rojin, " İddiasına var mısın? " diye sordu.
" Arslan gönderdi "

" Varım,nesine?"

" 1 hafta boyunca kölem olacaksın "

" Kabul "

Ben onlar iddilaşadursun kağıdı açtım ve içinde yazanları okudum.
Gözlerime inanamayarak baktığımda kızlar " Oha! " dedi.

~Mavi gözlerin kadar derin,
Kokun kadar çekici,
Sen kadar gerçek olmasa da ufak bir hediye.

Arslan EZMANOĞLU

Yan tarafta bir kapak sesi duyulunca irkildim. Ne yapsaydım yani, ilk defa iltifat alıyordum.

ZERYA ( töre ) [ YENİDEN YAZILIYOR ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin