14. Bölüm

9 3 0
                                    

Yazardan:

Seonghwa sabah kalkıp gezi için hazırlandıktan sonra diğerleriyle mahallenin başında buluşup okula doğru yürümeye başlamışlardı. Okula geldiklerinde saat 5.50ydi biraz etrafa bakındıklarında tanıdık 3 yüz görmuşlerdi.

Jungwon, sunoo ve yunho ve gülerek bişey izliyolardı izledikleri şeye bakmak için kafalarını çevirdiklerinde keonheeyi ve biraz arkasında onu kovalayan hongjoongu görmüşlerdi. Kovalamaca hala devam ederken hongjoongun ayağı yine bişeye takılmış ve dengesini kaybetmişti ama düşmemek için büyük bir çaba göstermiş ve gerçektende düşmemişti. Hongjoongun gerçektende ayakta durma ile ilgili sıkıntıları var diye geçirdi içinden seonghwa

Seonghwa'dan:

Saat 6.05 olduğunda gidicekleri otobüsün kapıları açılmıştı. Ben jayle oturmuştum arkamızdaki koltukta seoho ve mingi, sağ tarafımızdaki koltuklarda da niki ve sunoo vardı. Niki ve sunoonun arkasındaki koltuklarda yunho ve keonhee ve önümüzde de jungwon ve hongjoong vardı.

Araç hareket etmeye başladığı andan itibaren arkamızda hiç durmadan konuşup gülüşen ikilinin sesi gelmeye başlamıştı. Biraz sora ön taraftanda gülme sesleri gelince kulaklığımı takıp kafamıda jayin omzuna koymuştum. Jayde kulaklığını takmış ve kafasını geri atmış gözleri kapalı duruyodu. Yani saat sabahı 6sıydı. Diğerleri nasıl bu kadar enerjik olabilirlerdiki.

Biraz sonra gözlerim kapanmıştı. Ve uykuya dalmıştım.
Gözlerimi birinin beni dürtüklemesiyle uyanmıştım. Yani istediğim kadar uyuyabilirdim neden uyandırılıyordumki beni uyandıran her kimse onu öldürücektim.

Gözlerimi sinirle açtığımda bi eliyle kafamı tutmuş diğer eliylede kolumdan dürtükleyen hongjoong ile karşılaşmayı beklemiyordum. O da sinirli olduğumu anlamıştı galiba

"şey mola verdikte bişeyler yemek için ondan uyandırdım"
'iyi yapmışsın'
"yaa oppa iki saattir seni arıyo- bu kim oppa"(ht) hinata
'hinata bana oppa deme demiştim'
"ama oppa-"(ht)
'hinata sen git ben gelicem'
"tamamm bekliyorum ama onun kim olduğunu hala söylemedin"
'hongjoong yakın bi arkadaşım'
"hee tamam" (ht)

Hinata gittiğinde hongun biraz yüzü düşmüş gibi olmuştu. Yada bana öyoe gelmşti bilmiyorum.

"sevgilinmi"
'hayır saçmalama hoşlanıcağım son kişi bile diğil'
"yakın arkadaşsınız o zman ryujin ve ben gibi"
'hayır yine yanlış bildin onla yakında diğilim arkadaşta o sadece takıntılı. Bırakmıyo beni'
"neyse hadi gel gidelim"

Bende gidelim diyim kalkmıştım otobüsten indikten sonra kolumu onun omzuna atıp yemek aldıkları yere gittik. Açık büfeydi ikimizde istediğimiz şeyleri alıp bi masay geçmiştik. Diğerleri yiyip kalkmıştı bile. Bizde yemek yerken birazdaha sohnet edip sonrada hocaların çağırmasıyla tekrar otobüse binmiştik.

Jay beni satıp yanına yani benim yerime jungwonu otturup beni hongjoongun yanına postalamıştı. Ama olsun benlik sıkıntı yoltu. Ama keşke enazından cam kenarında ben olsaydım. Hocaların söylediğine göre daha yol 7 saatlikti ve biz daha sadece 3saatini gelmiştik ve 4saatimiz daha vardı.

Honga baktığımda kolunu cama yaslamış başınıda koluna yaslamıştı. Bi süre sonra normal olarak rahatsız olmuş ve kafasını kaldırmıştı biraz etrafa baktıktan sonra kafasını dizime koymak için izin istemiş bende izin verince kafasını dizime koyup bi bacağını koltuğa çıkartıp bükük şekilde ayarlamıştı(nasıl anlatcam hicbi fikrim yok siz muhtemelen anlamadiniz ama anlamis gibi yapin zaten cokta onemli bisey digil)  biraz yattıktan sonra uyumuştu galiba bende kmyine kulaklığımı takıp bi müzik açmıştım sonrada onu izleme başlamıştım derken bende uyuyakalmıştım.

Tekrar gözlerimi açtığım gibi yan tarafımda flaş patlasıyla oraya dönmüştüm. Mingi ve seoho bana bakıyodu.

"olum bunun flası neden açık" (sh)
"dün gece rafadan tayfadaki ufo sahnesini canladırmaya çalışıyodukya orda karsı bianın çatısını çekerken açmıştık sonrada kaldı öyle. Unuttum bende hala açık olduğunu" (mg)
'siz malmısınız olum'
"ya sen uyanmadın hadi uyumaya devam edin ikiniz" (mg)
"aynen uyanmadınız siz bide 1bucuk saat kaldi haberin olsun" (sh)

Diyip gitmişlerdi yani zaten yeni uyanmıştım ve beynim çalışmıyodu. Nolmuştuki. Bacağımdaki hareketlilikle başımı eğdiğimde hongun hala uyiduğunu gördüm bikaç tane fotoğrafını çektim. Sonrada tekrar onu izlemeye başladım.

Uzun bi süre onu izlemiştim sorna etrafta ne olup bitiyo diye kulaklığımı çıkardığım anda baya bi gürültüye mağruz kalmıştım kafamı biraz eyip koltuğun yanından ilk öne sonrada arkaya bakmıştım. Nerdeyse konuşmayan kimse yoktu ve bununda üstüne serviste muzik çalıyodu. Yani bi insan bu seste nasıl uyuyabilirdiki.

Kulaklıklarımı onun kulaklarına takıp herhangi bi şarkı açmıştım. Sornada arkamı dönüp bizimkinlerle konuşmuştum. Konuşmanın arasında jungwon, hongun kıyamet patlasa uyanmıycağını söylemişti.

Yolculuğun bitmesine 10 dakika kala hongjoong sanki hissetmiş gibi uyanmıştı. Kafasını bacağımdan kaldırdığını hissettiğimde ona dönmüştüm. Burnu ve yanakları kızarmış saçları hafif dağılmıştı. Hayatı sorgulayarak bakıyodu servisin içine. Tatlıydı.

Kamp alanına geldiğinizde herkes çadırlarını kurmuşlardı. Ben jayle, mingi seoho ve nikide birlikte kalıyodu. Diğerlerinde de jungwon ve sunoo, keonhee ve yunho, hong ve bi dakika hong ve kim kalıyodu. O yanlızmı kalıyodu acaba.

Biraz o tarafa doğru baktım ama çok bişey anlıyamadım bu yüzden bizimkinlerin yanına gittim.

'ya hongjoong kimle kalıyo biliyomusunuz'
"jungwonla kalıyodur" (jy)
"ama jungwonla sunoo kalmıyomu" (nk)
"belki bizim gibi 3lu kalıcaktır onlarda" (mg)
"yani olabilir" (sh)
'evet oyle olur muhtemelen'
"ya bekleyin ben gidip bi sunooya soriyim" (nk)
"ne diceksin çocuğa aa şey sunoo seonghwa hongjoongun kimle kaldığını merak ettide bende öğrenmek için sana soruyorum filan mı" (jy)
"ne artistlik yapıyosun olum saçmala gidicem adam gibi ee sunoo sen kimle kalıyosun dicem işte o da jungwonla birlikte joongun adını söylerss aa ne iyi guzel filan dicem joongun adını söylemezse dicem yunho kimle kalıyo, joong kimle kalıyo filan diye öyle adam akkılı yani"(nk)
"zeki çocuk"(sh)
"ne sandın" (nk)
"taam hadi boş yapma git" (mg)

Niki gittikten biraz sonra geri gelmişti.

"ryujinle kalcakmış o" (nk)
'o ne alaka'(hw)
"harbiden" (jy)
"şimdi sunooya öyle kalıcak biri kalmamış oluyo ya buda işte yanlız kalmak istememiş. Sonra joongda demiş işte taam sen jungwonla kal ben ryuya sorim birini bulamadıysa onla kalırım diye. Ryuda bu malların böyle bişey yapıcağını biliyomuş o yüzden herkese demiş ben joongla kalıcam filan diye öyel yani"(nk)
"hwa ben senin hayattaki şansına sıçıyım" (sh)
"birlikte sıçalım" (mg)
"bende kendi şansıma sıçıyımda olum siz bugün otobuste naptınız ben uyku semsi hiç bişey anlamadım'(hw)
" he biz sizi öyle görünce fotoğrafınızı çektik ama senin yüzünde flaş patlamış gibi oldu bi tık"(mg)
"evet öyle oldu bi tık" (sh)

Biz birazda konuştuktan sonra hocaların çdırlara girip dinlenin demesiyle çadırlarımıza girmiştik. Çadıra girincede jayle konuşmaya devam etmiştik.

━━━━●━━───────⇆
◁ㅤ❚❚ㅤ▷.
03.18
▓█▓⃢⃢♚⃢⃢▓█▓ 𝘀

Helööö
Biraz olmadı gibi ama olsun geceni. 3ünde anca bu kadar oluyo neyse oy vermeyi unutmayıınn seviliyosunuuzz gorusuruuzzz

futboll?/SEONGJOONG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin