8. Bölüm

10 2 0
                                    

Hongjoong'dan:

Ilk ders bitmişti. Şimdi tenefüsteydik ve ders zilinin çalmasına 3 dakika filan kalmıştıki sınıfa beomgyu girip 'OLUM GELIN BAKIN KAVGA VAARR'
diye bağırmasıyla hepimiz bi alt kata inmiştik acaba kimler neden kavga ediyodu.

Biz indikten hemen sornra hocalar gelip onları ayırmıştı. Keşke daha erken gelseydik diye söylendim kendi kendime. O sırada hicanın sağ tarafında üstü başı dağılmış saçları birbirine girmiş ve yüzündeki kanlarla hala hocanı sol tarafında biraz uzakta duran kaiye laf atıyordu.

Hoca alıp onları müdür yardımcısının odasına götürmüştü. Bizde hala yanda duvara yaslanmış insanları eleştiriyo gibi duran 4lünün yanına gidip neden kavga ettiklerini sormuştuk. Hepsi bianda sırıtıp birbirlerine baktılar. Sonra hepsi bize döndü.

"yani bence o anlatsın" (jy)
"bencede" (mg)
"zaten biz bişey dersek gelip bizide kaiyi benzettiği gibi benzetir" (nk)
"ama çok güzel dövdü yaa keşke bizde azcık dövseydik" (sh)
"kai bişeymi yaptıki" (sn)
"öyle bişey yaptıki bende dövcektim" (nk)
"hep birlikte dövcektikte simdi 5kisi tek kisiye saldirirsak haksizlik olur" (mg)
"evet cikista bi turda biz dövcez" (sh)
"olum asiri sinir oldum" (jy)
"olum bide hwa ilk anlattığında mingiyle bi birbirimize baktik dedim bu kim köpkede-" (sh)
"Taam sen sus artik devamini söyleme" (nk)
"yaa naptıkii" (jw)
"evet hadi bizede söyleyin" (kh)

Tam bu sırada zil çalmıştı ve onlarda minginin 'aa bakın zil çaldı demsiyle gitmişlerdi. Bizde sınıfımıza gitmiştik.

Öğle arası olmuştu çokta aç diğildim bu yüzden niki yemek kartını{anlamayanlar için: niki dün buna' hatırlat bi ara sana yemekhaneden yemek getircemmi ne öyle bişey demişti ondan bahsediyo}

Diğerleri yemekhaneye gitmişlerdi. Zaten bugün chanyeol ve arkadaşları gelmemişti galiba çünkü bugün hiç gelmemişlerdi yanımıza sadece kai vardı galiba oda geldiğine pişman olmuş gibiydi.

Ayrıca seonghwayı da en son hocanın odasına giderken görmüştüm. Şimdi düşünüyorumda o halde bile aşırı yakışıklı duruyordu.

Şimdi bende sınıftan telefonumu ve kulaklığımı(airports kullaniyo zengin cocuk) alıp çıkmıştım. Şuan arka bahçedeki yere doğru ilerliyodum.

Yerime gelip oturduktan sonra kulaklıklarımı takıp bir müzik açmış ve yatarak ağaç yapraklarının arasından görebildiğim kadar etrafı izliyordum.

Biraz sonra bahçe kapısından içeri giren seonghwayı görmüştüm. Etrafa bakınıyodu. Yüzüne pansuman yapılmıştı uzaktan bile belli oluyodu. Bir süre daha etrafa bakındıktan sonra yüzü benim olduğum ağaçların oraya doğru dönmüştü.

Gözükmek istemediğim için oturur pozisyona gelip kendimi kollarımla arlaya doğru çektim seonghwada zaten beni görmemiş birazdaha etrafa bakınıp içeriye girmişti.

O içeriue girdikten biraz sonra keonhee aramıştı.

"kanzi nerdesin sen ya sınıfta seni göremeyince arka bahçedesindir diye seonghwayı gönderdik bakmaya orda da yokmuşsun"

'he sınıfamı geliyim'
"nerdesin"
'geliy-'
"taam gel anladım o aşırı gizli yıllardır kimsenin okulun hangi konumunda olduğunu bile bilmediği sana özel olan o yerdesin"
'evet ordaydım geliyorum şimdi'

Aslında dün seonghwa yanlışlıklada olsa okulun hangi konumunda olduğunu öğrenmişti. Ama tabi onlar bunu bilmiyorudu.

Tam sınıfın olduğu kata çıkıcakken arkadan o tanıdık ses duyulmuştu.

"KİM HONGJONG!"

Sadece arkamı dönüp ona baktım.

"hemen gidip seonghwaya mı şikayet ettin beni tamam yani hadi sen yaparsın beklenir filan ama o neden gelip lavga etti benle sana bidaha bişey yapmamam için tehtid etti beni yoksa sevgilimisiniz siz?"

futboll?/SEONGJOONG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin