Acı çığlıkların mahkumları olmuştuk hepimiz .
Siren sesleri başımı ağrıtmıştı . Her yer karanlıktı . Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda fark ettim gözlerimin kapalı olduğunu . Ambulanstan inince soğuk hava bir bıçak gibi kesti yüzümü . Etraf bulanıktı . Gözlerimi tam açamıyordum . İnsanları seçemiyordum .
Yan tarafımda sedyeyi tutan doktor konuşunca ambulansta gelen hasta benim olduğumu anladım . Sanki zihnim durmuştu da bunları ben yaşamamıştım başkaları söyleyince parçalar yerine oturmaya başlıyordu .
Arkadan bir doktorun sesi daha duyuldu '' Adı Ezgi Yücel 24 yaşında hamile karnına bıçak saplanmış halde bulunmuş .''
Yerine oturmayan , bir şeyler vardı . Ben buradayım . Ezgi burada . Peki ya annem . O neredeydi . onu niye getirmediler . Benden önce mi gelmişti . Doktor yine konuştu '' Bir de kadın cesedi bulundu ''
Ceset .
Kadın cesedi.
Annem . Vurulmuştu . Kanlar içindeydi dün akşam . Doktor yine konuştu . '' Yerde ki kanlarla cesedin kanı uyuşuyor . ''
Sonrasında herkes sustu . Tüm şehir sustu . Bir tek o konuştu . Tek varlığım . Sahip olduğum tek insan . Pamir Yalçın konuştu . Güzel sesinde acı vardı . Hüzün vardı . Ve ben artık onun acı dolu feryatlarını bile duyamıyordum . Sessiz çığlıklarla dolu bir karanlık.
...............
Hülya Demirsoy ölmüştü .
Ezginin doğmamış çocuğu ölmüştü .
Pamir'in çocuğu diye tanıttığı ama Pamir'in olmayan o çocuk ölmüştü .
Pamir psikolojik bir çöküş yaşamıştı . Çökmüştü . Çünkü hayatının anlamı olan . Diğer yarısılarak tanımladığı Bige'si onu hatırlamıyordu . Kimseyi hatırlamıyordu . 7 Ay geçmişti tüm olan bitenlerin üzerinden koskoca 7 ay . 7ay her günleri hastane de geçmişti fakat farklı şekillerde .
Biri hastane yatağında .
Biri de hastane koridorlarında geçirmişti 7 ayını .
Biri olanları aklından çıkartamıyorken .
Biri her şeyi unutmuştu .
7 ay . 30 hafta . 213 gün geçmişti Bige konuşmayalı . gözlerini açmayalı . tam 7 ay geçmişti .
Tek tek ayları , haftaları , günleri hatta saatleri saymıştı . Bigesiz geçirdiği her saniyeyi hesaplamıştı Pamir . Öyle aşıktı ki adam unutulmaz bir aşktı ki onların ki . Adam aşktan ölüyordu . Kadın ise hiç bir şeyi hatırlamıyordu .
Pamir her gün gelirdi hastaneye . Bigeye camdan bakardı saatlerce . Onu duymayacağını bile bile konuşuyordu onunla . Adam konuşuyor . Kadın duymuyordu . Adam gülümsemeden ayrılmıyordu hastaneden . Aynı zamanda ağlıyordu da .
Ama biliyordu ki bir gün uyanacak ve onunla tekrar konuşacaktı . Ama bilmediği bir şey vardı ki o da kadının ne zaman uyanacağıydı .
Her gün hastaneye giden Pamir bugün gitmedi . Elif artık abisini böyle görmeye dayanamıyordu ve onu bugün göndermedi hastaneye . Pamir içmekten bir hal olmuştu . viski , şarap , bira ne bulursa içiyordu . sigara da vardı bunların yanı sıra zaten içerdi şimdi günde paket bitirip bir diğer pakete başlıyordu . Saçı sakalı uzamış birbirine karışmıştı .
Ne şanstır ki 213 gün sonunda yani 214. gün Pamir hastaneye gitmedi ve Bige uyandı . 7 ay sonunda komadan çıktı . komaya girme sebebi olayın olduğu gün sol kasığından vurulmuştu yere düştüğünde ise kafasına sert bir darbe alarak kafa travması yaşamıştı . bunun etkisiyle komaya girdi .ve hafıza kaybı yaşadı . Pamir bilmiyordu hafıza kaybı yaşadığını doktorlar Bige'nin uyanmasını beklemişlerdi . Sonunda bugün uyandığında hafıza kaybı yaşadığı öğrenildi aslında kafa travması yaşadığı için doktorlar hafıza kaybı oranının yüksek olduğunu söylemişlerdi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DARMADAĞIN
Diversosyeniden yarattı beni işte o adam ; Pamir yalçındı * "Karanlık hislerde boğuluyormuşum gibi hissediyorum Pamir ben iyi değilim " " Bige ikimizin de kimsenin hayatında yeri yok bu acı ama gerçek güzelim " "Seni seviyorum Pamir Yalçın hayatımdaki ye...