5. Ödev

76 10 66
                                    

Asaf hocanın yanından ayrıldığımda soluğu Bulut'un yanında almıştım. "BULUUUUT" Sınıfa anırarak girmemle çalışan kişiler bana ters ters bakmaya başlamıştı. Birkaç uyuyan kişinin de sövdüğünü duyabiliyordum. Ve sınıfta Bulut yoktu. Bu sefer tuvalete koştum aynı şekilde. "BULUUT ELMA DERSEM ÇIK ARMUT DERSEM DAHA ÇOK ÇIIK."

Bu sefer sesime bir karşılık alabilmiştim. "SIÇIYORUUM" sesin geldiği kabine doğru ilerledim. Kapısına alacaklı gibi vurmaya başladım. "Çık artık oç işimiz var hadi hadi hadi" çıktı. Ama çıkan o değildi. Çıkan çocukla bir süre bakıştık. "Kimsin kardeşim sen kapıya vuruyorsun alacakli gibi. Şu siktiğimin okulunda rahatça tuvalete de girilmiyor anasını satayım." Söve söve elini yıkamaya giderken kusura bakma desem de pek duymuş gibi değildi.

Solumda bir kabinde kahkaha sesi duyunca oraya yöneldim. "Sağır mısın amk." Keyifli keyifli gülerken bir anda açtım kapısını girdim içeriye. "Şu götünü sil de kalk artık şerefsiz. Senin yüzünden insanlar tuvalete giremiyor. Atom mu sıçıyorsun?"

"Girenleri de sen gönderiyorsun." Daha çok gülerken çıktım kabinden. Elimi yüzümü yıkarken o da gelmişti. "Söyle bakalım ne istiyorsun benden?"

"Yani istek demeyelim de ihtiyaç." Boş yapma der gibi baktığını görünce hemen devam ettim. "Yavrum gülüm balım ask böceğim bok böceğim tahtaku..."

"SÖYLE ARTIK AMK"

"Matematikten ödevim var." Kolay der gibi bakıyordu.

"Ne kadar?"

"10 15 test bir şey."

"Karşılığında Elif'i bana ayarlarsın"

"NE?!?!?! Amk nasıl ayarlıyım. Nefret ediyor benden. Görünce yolunu değiştiriyor. Kendin gidip desen daha kolay olur." O günden sonra bir daha hiç aynı ortamda bulunmamıştık. Bu durumdan çok memnundum ve bozmaya niyetim yoktu.

"Ben bilmem kardo. Ayarladıktan sonra getir kitabı halledelim hemen."

"Piçlik yapma Bulut başka bir şey iste hemen yapayım. Elif'i ne yapacaksın amk zaten. Ben sana daha güzel kızlar bulurum. Şu işi bir halledelim en alasını buluruz merak etme." Yüzüme hiç de kabul edecekmiş gibi bakmıyordu

"Tamam sen götünü ver o zaman." Dediği şeyle hemen sırıttım "Al götüm senin olsun. Benim götüm senin götün senin götün benim götüm"

"Dalga geçiyorum Cüno. Napıyım ben senin götünü?'" of ne var benim götümde. Kolayca halledecektik işte. "Ben son sözümü söyledim. Gerisi sana kalmış." Söverek tuvaletten çıktım bir hışımla. Yarına kadar nasıl halledeceğim ben bu işi diye düşünürken Elif'i aramaya koyulmuştum bile.

...

O gün tüm gün Elif'i ikna etmeye çalışmıştım. Bana kusacak gibi bakması pek yardımcı olmasa da saatlerce dil dökmüştüm. En sonunda para teklif etmiştim. Tabi para teklif edince daha çok sinirlenmişti. Ne dese kabul etmeye hazırdım. Ağzıma sıçmıştı tüm gün. En son dersler bittiğinde pes edip sınıfa çantamı almaya çıktığımda gördüğüm manzarayla neye uğradığımı şaşırdım. Öpüşen bir Bulut Elif.

"Lan noluyo burda?" Ayrılıp ikisi de bana döndüğünde Bulut baya mutlu gözüküyordu. "Lan madem kabul ettin niye beni uğraştırıyorsun sabahtan beri?"

"Yalvarışların hoşuma gitti. Yavru köpek gibi havlayıp duruyordun. Ben Buluttan uzun süredir hoşlanıyordum. Sen ilk geldiğin anda zaten havada kapmıştım Bulutla olma fikrini" dedikleri sinirine dokunsa da sonuç olarak amacıma ulaşmıştım.

"Bulut anlaştık o zaman. Ben size getiririm kitabı. Ne zamana bitirirsin? Bana yarına lazım. Biraz ben de çözmeye çalışırım da pek bilmiyorum malum." Ben konuşurken araya Bulut girdi. "O iş iptal kardeşim ya."

"Ne iptali olum ne diyorsun? Tamam çoksa ben de yapacağım tek başıma bitiremem." Bir ödev için hayatım boyunca bu kadar ugrasmamistim. "Senden sonra Asaf hoca geldi." Kurduğu cümleyle sesli bir hassiktir dedim.

"Baya tehdit etti gibi bir şey. Ben yaparsam anlarmış. Yani beni tehdit etmesini geçtim de anlarsam zaten yapmamış sayarım işte ertesi güne bir kitap bitirttiririm falan diyordu en son senin için." Ben ölmüşüm. Ben bitmişim. Benim cenazem kalksın.

...

Eve geldiğimden beri soru çözüyordum. Annem odama merak edip geldiğinde hayatının şokunu yaşamıştı. Fotoğrafımı çekip babama bile attı. Kalem tutmayı ne zaman öğrenmişim, son gunlerim miymiş? Son gunlerim olsa matematikle işim ne bir kere? Seviyesiz seviyesiz şakalar yapıp en son ben calisacagim diye kovunca 2. Bir şok geliyor diyerek rahat bıraktı beni.

8 testi rahatlıkla bitirmiştim. Ama 9. Testi yaklaşık 1 saattir çözüyordum. Arkadaşlarımın yarınlar yokmuşçasına eğlendiği story lere özenerek bakarken kendimi gitmemek için çok zor tutuyordum.

"Hay senin gibi hocaya denk gelenin de getirenin de buna sebep olanların da yedi sülalesini sikeyim. Orospu çocuğu kazık soksan daha kolay olurdu. İflahım sikildi 5 saattir." 5 saattir küfür ede ede yeni küfürler keşfetmiştim. Asaf hocanın kulakları sikiliyordur umarım.

...

Sabah masamda uyandım. Önceki gece de uyumadığım düşünülürse dün gece bayılmış da olabilirim. Daha 4 testim vardı. Çok zor testler olduğunu biliyordum. Belki biraz Buluttan yardım alırdım. Okulda yapabilmeyi umarak kahvaltı falan yapmadan okula gittim.

Okulda her şeyi bitirmiştim. Ruh gibi Asaf hocayla ders yapacağımız sınıfa girdim. "Ne o Cüneyt yüzünden düşen bin parça." İçimden karşımdaki varlığın ebesine kadar söverken yanına doğru ilerledim. Kulağını tuttuğunda konuşmaya devam etti. "Sövüyor musun içinden kulağım sikildi." Kurduğu cümleyle gülesim gelmişti. Yüzümün yumusadigini görünce o da güldü.

"Alın. Çerçeveletip asın. Ben daha da ders falan yapmam. İyi günler." İmanım gevremişti bir günde.

"Saçmalama gel otur şuraya. 2 günlük ödevi 1 güne sıkıştırmaya çalışmasaydın gayet normal gelecekti." Bırak palavrayı der gibi baktığımı düşünüyordum. "Tamam en azından daha kolay olacaktı orası kesin. Bundan sonra da barda pavyonda zamanını tüketeceğine şu kitabı açmayı düşünebilirsin. Hiçbir yere gitmek yok." Babamla tehdit etmesini beklesem de imalı imalı cümlesinden başka bir şey dememişti. Babamı duysaydım direkt gitmeyi düşünüyordum ama şimdi pek de gidesim yoktu.

Kitabın bir sayfasına bile bakmayıp ders yapacağımız kitabı görünce gözlerimi devirsem de derse konsantre olmaya çalıştım.

Dersin sonlarına doğru artık uykusuzluk vücuduma iyice işlemişti. Gözlerim bulanıklaşmıştı esnemekten. Kolumu uzatıp yatasim vardı. Bu halimi gören Asaf hoca gülerek kapattı kitabı. "Hadi tamam bugünlük bu kadar yeter. Eve gidip dinlen." Son cümlesini bastıra bastıra söylemişti. "Başka bir yeri aklından bile gecirirsen bulurum seni." Bulursan bul demedim tabii ki.

"Sizin bilmediğiniz yerlere de gidebilirim. Nasıl durduracaksınız beni?" Durduramazdı. Ama zaten gitmek de istemiyordum.

"Biliyorum. Ama gitmeyeceğini de biliyorum." Emin konuşmasına göz devirmek istedim. Ona inat gitmek istesem de vücudum uyumaktan başka bir şey istemiyordu. Şimdilik.

.
.
.
Muhtemelen hiç tatmin edici bir bölüm olmadı ama napıyım hızlı ilerlemek istemiyorum. Of her şey çok zor

CÜNEYTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin