"Oha bu ne hâl lan düğün mü var?" Mert'in sesiyle Bulut da kafasını önündeki kitaptan kaldırıp bana çevirmişti. Gözlerini büyütüp şok olmuş gibi bakmaya basladı. Okul kıyafeti giymiştim sadece. "Aynen kardeşim evleniyorum size haber vermeye geldim." Ben göz devirirken Bulut konuşmaya başladı.
"Yuh çok sexy olmuşsun. Benim dikkatim dağılır böyle giyme bir daha." Ben de giymemeyi umardım ama müdür ilkokul bebesi gibi babamı aradığı için evde kaos çıkmaması için annemin ricası üzerine giymiştim. Dayanabildigim kadar giyerdim.
"Rakip eliyorum." Göz kırpıp yerime oturdum. Hemen boş çantamdaki münazara metnini çıkarıp düzeltilecek yer var mı diye kontrol etmeye başladım.
Münazara için baya hırslanmıştım. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir anda kendimi kazanmak için götümü yırtarken bulmuştum. Aslında nasıl olduğunu da biliyordum. Dün münazara yapacağımız sınıftaki eski bir arkadaşım sınıfımıza gelip ileri geri konuşmuştu. O ana kadar hiç hırslı hissetmiyordum. Ama şimdi gruptaki arkadaşlarımın yazılarını kontrol edecek kadar kafayı takmıştım münazara işine. Baş konuşmacı bile olmayı kabul etmiştim.
Münazaraya çalışmak için Asaf hocayla derslerimizi de ekiyordum. O yüzden pek gözüne gözükmemeye çalışsam da bir şekilde denk düşüyorduk. Zaten haftanın 4 günü dersi vardı bizimle nasıl denk düşmeyelim.
Matematik dersine kadar münazaraya çalışmak için yine bizimkileri toplayıp sınıftan çıkıyorduk. Münazara yarın olmasına rağmen Asaf hoca asla izin vermediği için onun dersinde başka sınıfa geçemiyorduk.
Sınıftan çıkarken Çınar hocayla karşılaştık göz kırpıp yoluna devam ettiğinde ben de bir süre arkasından izledim. Götü de maşallah.
"Lan" Busenin sesiyle kafamı ona çevirdim. "Lan siz Çınar hocayla mı?" Gözlerimi açıp susması için konuşmaya başladım.
"Ne bağırıyorsun gerizekalı? Ayrıca yok öyle bir şey." Bana inanmadığını belli eden bakışlarını atarken Bulutta ona eşlik etti. "Birkaç kere kesiştik işte. Birkaç kere bir barda da denk gelmiştik. Yok dediysek olmayacak demedik." Diyip göz kırptığımda bana adam olmazsın bakışları atan Bulut'un yanında Buse baya zevkliydi.
"Asaf hocayla da çok güzel olursunuz ha" Busenin sırıta sırıta söylediği cümleyi düşündüm. Harbiden güzel adamdı. Ama bizden olmazdı. Çınar hoca gibi değildi o adam. Takılmalık ya da tek gecelik bir ilişki adamı değildi. Zaten dibine kadar heteroydu muhtemelen. En azından öyle gözüküyordu.
...
Matematik dersinde sıranın altından münazara metnime bakıp ezberlemeye çalışıyordum. Öyle daha etkili olacağını düşünüyordum. "Cüneyt münazara işine kendini fazla kaptırdın sanki? Hem de hiç tahmin etmeyeceğimiz kadar fazla" imalı imalı konuşmasına göz devirip kafamı kaldırdım.
"Hocam önemli bir mevzu münazara."
"Ya da sadece derslerden kaçmak için bir şey arıyordun." Bakışları sinirimi bozarken bir şey demedim. Şurda 40 yılın başı bir şeye çalışıyoruz ona da inanmıyorlar. "Bugün çıkışta ders yapacağız. " Tam gözümü açmış itiraz edecekken devam etti. "İtiraz istemiyorum. Zaten gelmiyorsun kaç gündür nasıl telafi edeceksin o günleri?"
Yine de itiraz etmek için konuşmaya başladım. "Olmaz hocam başka bir gün yapalım. Münazara yarın." Bizim gruptan da birkaç itiraz sesi gelince Asaf hoca ciddileşip. "Susun! Dersimi kaynatıyorsunuz." Diye bağırdı.
Sinir krizi geçirmemek için zor duruyordum. Başka zaman yapardık işte acelesi neydi? Gitmeyecektim.
...
Bok gitmeyecektim. Daha okul bitmeden babam aramaya başlamıştı. İlk açmasam da ısrarla aramaya devam ediyordu. "Alo"
"Sakın eve gelmeyi düşünme Cüneyt. Bugün dersinin olduğunu biliyorum. Saçma sapan işlerin beni ilgilendirmez o derse gireceksin." Direkt babamı araması sinirlerimi bozmasının yanı sıra biraz üzmüştü de. Nefret ettiğim okul müdürü en son böyle şeyler yapıyordu.
Eve gitmeyi zaten düşünmüyordum bir kafeye gitmeyi planlanmıştım. Bunun için sınıftan çıkarken birine çarptım. Tam sövecekken bu kaslı vücudun Asaf hocaya ait olduğunu fark ettim. Bir şey demeden yanından geçecektim ki kolumdan tuttu. "Bırak kolumu acıyo" dediğim şeye kendi kendime gülerken ciddi olmam gerektiğini fark edip kendimi durdurdum. O tabii ki kolumu bırakmamıştı.
"Hayırdır yolculuk nereye?" Beni takmayıp sorduğu soruya cevap vermek istemesem de konuştum. "Beni babama şikayet etmeniz pek işe yaramadı gidiyorum. Çalışmam gereken şeyler var." münazara.
Bana ne dedigimj anlamiyormus gibi bakıyordu. "Ne şikayeti Cüneyt ben babanla sene başından beri görüşmedim hiç." Ben o zaman babam nerden öğrendi diye düşünürken o konuşmaya devam etti. "Ayrıca benim seni şuraya oturtmak için babana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?" Çok sexy ve otoriter bir şekilde kurduğu cümle beynimi allak bullak ederken aklımı dağıtmak için içimden ders ders matematik matematik fonksiyon parabol türev diye aklıma gelen bütün iğrenç şeyleri tekrar etmeye başladım.
Ben konuşmayı unutmuş kumral adamı izlerken o da beni çekiştirip sıraya oturttu. "Hadi aç kitabını." Transtan çıkmış gibi sesiyle kendime gelip son bir kez yalvarmak için ağzını açacaktım ki dediği şeyle yine susmak zorunda kaldım. "Yakışmış." Koyu kahve gözleriyle beni süzerken neyden bahsettiğini anlamamıştım. "Gömlek." Diye devam ettiğinde okul kıyafeti giydiğimi hatırlayıp ağzımın içinde bir teşekkür ettim.
Kendime gelmem gerektiğini bildiğim için kendime bir tane tokat atmak istesem de bunu yapmayıp sadece derin bir nefes alıp sakinleşip önceki Cüneyte geri döndürdüm kendimi.
"Hocam Allah rızası için bugün ders yapmayalım. Tamam haftaya her gün yapalım bugün yapmayalım. Daha ezberleyemedim zaten." Ciddi ciddi yalvardığımı görünce şaşırdığını hissediyordum baya.
"Sen bu münazara işinde ciddi misin?" Hemen kafamı sallayıp cevap verdim. "Hiç olmadığım kadar. Siz bugün beni bırakın bakın nasıl kazanıyorum yarın."
Bir süre düşündüğünü görünce umutlanmıştım. "Burdan çıkıp bara gitmeyeceğini nerden bileyim?"
Bilemezsiniz demek istesem de "Gitmeyeceğime bütün varlığım üzerine söz veriyorum hocam noluur. Gidersem en adi şerefsiz orospu çocuğu piç ku..."
"Tamam yeter." Susup konuşmasını bekledim. "Yarın kazanamazsan bulurum seni." O gülerken ben zafer elde ettiğim için yerimde duramayıp koşar adım sınıftan çıkmaya yeltendim. "Ama haftaya bu haftanın telafisini yapacağız haberin olsun." Arkamdan bağırmasını boşverip koşarak indim aşağıya. Zaten bir gariptim. Biraz daha aynı ortamda bulunmamamız iyi olacaktı.
.
.
.Başım ağrıyoooooo
İmdaaat