Belki de Rüyadaydım // 8. Bölüm

37 24 39
                                    

Odama vardığımda Pelin'e veda etmeyi bile unutmuştum, o bana görüşürüz derken ben çoktan kapımı kapamıştım. Sonrasında ise onun da kapısının kapanma sesini duyduğumdan geri dönüp veda etmeyi düşünmemiştim. Hem böyle şeylere takacak biri değildi Pelin. Düşünüyordum da iyi ki yanımda Pelin vardı, iyi ki tanışmıştık önceden çünkü bu zamanda tek olsam muhtemelen aklımı kaçırırdım.

Odama girip kapımı kapattığım an derin bir nefes alıp sırtımı kapıya yaslayarak yere çökmüştüm. Ellerim arasına aldığım kafamın içi o denli doluydu ki seslerin hiçbiri susmak bilmiyordu. Evet, normal zamanda da sesler duyuyordum ama bunlar o kadar kısık ve çok sayıda oluyordu ki nerdeyse hiçbirini anlayamıyordum. Ayrıca artık alıştığım için bana sadece arkadaki fon müzik gibi geliyorlardı. Yine de bu sefer biraz fazla seslilerdi. Odanın içinde ses olmamasına rağmen en az yüz kişilik bir kalabalık varmış da gürültüleri arasında bir başıma kalmış gibi hissediyordum.

"Sesi biraz değişik geliyordu sanki, çok monotondu. Normalde de ilgileniyormuş numarası yaptığını bilmeme rağmen sesi daha neşeli gelirdi. Bir şey olmuş ama söylemiyor. Umarım iyidir."

"Anne?"

Kafamı dizlerimden kaldırarak etrafa baktım, annemin sesini duymuştum. Üstelik söylediği şeyleri daha önce bana söylemediğinden emindim. Nasıl duymuştum onu? Zihnim cidden bana tuhaf bir oyun oynuyor olmalıydı. Sanırım daha önce başkasıyla konuşurken duyduğum sözleri bir anda aklımda canlanmıştı. Bu normal miydi acaba? Birine söylemem gerekiyor muydu? Ya bende yolunda gitmeyen bir şeyler varsa? Ya hastaysam?

Saçmalama Kayra, sen hasta değilsin. Yalnızca fazladan ses duyuyorsun. Bazen duymaman gereken şeyleri de duyduğun oluyor, mesela beni.

"Hey! Konuşan kim? Ses nerden geliyor?"

Tanrım, cidden aklımı mı kaçırıyordum yoksa? Belki de rüyadaydım, olamaz mı? Başka nasıl bu olanları aklım alabilirdi ki? Ülkem savaştaydı, ailemden uzakta bir yerde mahsur kalmıştım, kimseden haber alamıyordum, ailem yaşıyor mu onu bile bilmiyordum, bilmediğim sesler benimle konuşuyordu... Bunların yaşanmasına imkan yoktu. Ben kesin rüyadaydım. Ben herkesten daha sıradan, kendi halinde bir kızdım. Bunları yaşıyor olmam çok saçmaydı. Bakın, bunlar belki yaşanabilir şeylerdi ama benim yaşamama cidden olanak yoktu. Ben her konuda arka planda kalmış, hiçbir zaman kimsenin fark bile etmediği, hayatında yaşadığı her şeyi tanrıyı kızdırmamak adına kabullenip isyan bile etmemiş biriydim. Şimdi bunları yaşamam hem büyük bir haksızlık hem de imkansızdı. Öyle bir noktadaydım ki şu an, düşüncelerimin yanlış olup olmadığını bile sorgulayamıyordum. Onu geçtim; ben mi düşüncelerimi yönetiyorum, onlar mı beni yönetiyor çözemiyordum.

Sence şu an aklını kaçırmanın sırası mı Kayra? Sadece eskiden olduğu gibi olan ne varsa kabullen ve en mantıklı yolu seçerek yoluna devam et. Koşarak veya yürüyerek, istersen emekleyebilirsin bile, ama yine de devam etmek zorundasın çünkü sen Kayra'sın. Her zaman böyle yaparsın.

"Sadece kafamın içinden siktir olup gider misin? Bana kim olduğumu öğretmeye kalkma, hem sen de kim oluyorsun?"

Ses kesilmişti. Bir süre durup kafamın içini dinledim ama bir daha ses gelmedi. Arka fondaki sesler hala devam ediyordu ama benle konuşan ses yoktu. Acaba küfür etmeme mi alınmıştı? Bir dakika, neyden bahsediyordum ben? Gittiği için memnun olmam gerekiyordu ama aynı zamanda sorularım cevapsız kaldığı için rahatsız da olmuştum. Umarım cidden deli değilimdir. İyi de başka açıklaması olabilir miydi ki bunun?

Zihnimi çok yorduğumu belli edercesine zonklayarak gelen baş ağrısı sayesinde durmam gerektiğini anladım. Bir günde bu kadar sorgu yeterdi. Hem artık uyumak istiyordum. Uyuyup hiçbir şey düşünmemek. Hala uyuyup uyandığımda her şey bitecekmiş gibi geliyordu.

Denek - 138Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin