🏮11🏮

119 19 33
                                    


Chanın durumuna bakmak için uzun zamandır cevapsız bıraktığım lider Lee'nin bölgesinin sınırlarına yaklaşmışken telefonumun ekranına düşen tanımadığım numarayla kaşlarım çatıldı.

Lider Lee'nin çetesinin yakınlarında olduğum için çetenin etrafında dolaşan gençlerin bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Her hareketimi liderlerine rapor vermek için izleyen bedenlerden sıkılmıştım. Lider Lee telefonlarını açmadığım süre boyunca takip edilmem için peşime birkaç adam taktığı için şu an sınırları etrafında olduğumu biliyordu ve beni bekliyordu, bunun farkındaydım.

Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde tanıdık sesin " nasılsın felixçim" demesiyle yüzüm buruştu.

" ben de ne zaman arayacağını merak ediyordum biliyor musun?" imayla konuşmama kahkaha attı.

" seni bu kadar bekletmek istemezdim güzelim ama biliyorsun iş güç anca yetiştim. Ama beni bu kadar heyecanla beklediğini bilseydim işlerimi boşverirdim ve yüz yüze görüşme sağlardım " yüzüm olabilirmiş gibi daha fazla buruştu.
" neyse konuya geçelim, lider Lee saçma sapan işlerden bahsetti. Chan'a karşılık bağımsızların desteğini istiyormuş" büyük patronun ciddileşen sesiyle " bunu mu istedi sizden?" Dediğimde büyük patron dişlerinin arasından " beni aptal yerine koymaya çalışma yang felix, chan'ı seni alıp buraya getirmesi ve konuşmamız amacıyla göndermiştim."

" chan yakalanmadan önce bana bir şeylerden bahsetti. Jeonginle-"

" o mesele seni ilgilendirmez. Sana seçenek sunmuyorum benim tarafımda olmak zorundasın. En ufak bir durumda zarar gören kişi ben olmam bu işin kazananı da kaybedeni de jeongin olacak. En ufak hatanda bedelini ödeyecek kişi belli"

" beni arkasında bırakarak siktir olan kişi için endişeleneceğimi mi düşünüyorsun? Jeonginin de senin de canın cehenneme siktiğimin herifleri" bir şey demesine izin vermeden telefonu yüzüne kapattım. Bu hareketimle onu sinirlendirmiş ve kışkırtmış olsam da onun bu tehditleri canımı sıkmıştı. Beni bırakıp terketmiş biri üzerinden beni tehdit etmesi ise öfkeden deliye döndürmüştü.

Sinirden dişlerimi sıkmaya son vermek için cebimden çıkardığım lolipopu ağzıma atıp sevdiğim tadın ve şekerin ağzımda yayılmasını sağladım. Ellerimden birini kaldırıp alnımı ovduğumda şüpheyle gözlerimi etrafımda gezdirdim. Etraftaki kalabalık bir anda yok olmuştu. Çetenin girişi olduğu için sık insan kalabalığı olmasa da tek tük birileri olurdu çünkü giriş çıkışları bildiriyorlardı.

Etrafa attığım garip bakışlarla ağzımdaki şekeri bir tur döndürüp yavaşça çetenin merkezine doğru yürümeye başladığımda etrafımdaki sessizlik biraz ürperticiydi. Adımlarımın arkasından hissettiğim adım sesleriyle kaşlarım çatıldı, biri beni takip ediyordu. Ani bir hızla arkamı döndüğümde etraf bomboştu ve kimse yoktu. Önüme döndüm ve durduğum yerde derin nefesler aldım biliyordum arkamda birisi vardı.

Hareket etmeden duruyor, dümdüz önüme bakıyordum çünkü arkamdaki bedenin yavaş yavaş bana yaklaştığını ve hatta çok yakınımda olduğunu hissediyordum. Kulaklarım sessizliğin içinde küçük küçük hissettiği kıpırtıları takip ediyor ve hareket etmek için tam zamanını bekliyordu. Ağzımdaki şekeri yere atıp ayak tabanımla ezmiştim çünkü ağzımın içindeki emme sesinden dolayı o kıpırtıları duyamıyordum, böylece derin bir sessizlik sağlamıştım.

Bir anda tam ensemde hissettiğim nefesle refleksle hızla arkaya dönüp arkamdaki bedenin bacağına tekme atmak istediğimde bacağıma tutunan ellerle engellendim ve önümde bana gülümseyerek bakan tanıdık bedene şaşkınlıkla baktım.

" ne bu? Yoksa sana cevap vermeyince sinirlenip gizli gizli beni mi kaçıracaktın lider Lee?" Dudaklarımı oyuncu bir şekilde büzüp konuştuğumda dudaklarıma bakarak kafasını salladı. Hala neden onun tek elinin arasında olduğunu bilmediğim bacağımı sertçe kendine çekti ve birden beni kucağına aldı. Şaşkınlıkla ağzım açıldı ve ellerim omzuna tutundu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dead end |minlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin