Dangerous Dad

32

"Evet tam da burası sana haber vereceğim ve tam o anda çalıştırmalısın bu aleti Sam." Taehyung yanındaki alfaya karşılık konuştuğunda Sam sırtındaki çantanın kolunu düzelterek onu başıyla onayladı ve Soohyun'un evine baktı kısaca. "Tamam, sonra kaçmayacak mıyım?"

"O kargaşada seni arayacağını sanmıyorum, sadece iyi saklan. Her yer karanlık olacağı için görmeyecektir. Sana güveniyorum." Taehyung, alfanın omzunu güç vermek ister gibi sıktığında alfa ufak bir gülümseme eşliğinde karşısındaki bahçe duvarına tırmandı. Onun çıkmasıyla birlikte Taehyung hızlıca arabasına doğru ilerlemişti. Arabaya biner binmez eşini arayarak büyük bir hızla yola koyulmuştu. O sırada telefonu omegası açmıştı.

"Taehyung?" Eşinin başı belaya girebileceği için endişeli olan omega ise Taehyung'un ilk önce iyi olup olmadığını öğrenmek istiyordu.

"Jeongguk, on beş dakikaya ordayım. Seni alacağım, işimiz bittiğinde hemem eve gideceksin sevgilim."

"Sen iyi misin?" Jeongguk her ne kadar cevabı bilse de kendine engel olamayarak sormuştu.

"İyiyim henüz bir şey yapmadık. Sakin kalmalıyız sevgilim. Her şeyin bitmesini istiyorsak sakin olmalıyız."

"Evet haklısın, kapatıyorum o zaman." Jeongguk telefonu kapattıktan sonra yanındaki bombaya baktı. Daha önce EMP durduktan sonra çalıştırmayı denemişlerdi. Birkaç dakika sürmüştü çalışması ancak yine de endişeliydi. Eğer bomba patlamaz ve Soohyun ölmezse ne yapacaklarını bilmiyordu. Taehyung'un her şeye karşı bir planı olduğunu biliyordu ancak endişelenmeden edemiyordu.

Dakikalar sonra Taehyung kendi tedavisi için yaptırmış olduğu konteynera girdiğinde Jeongguk ve içerideki adamları ayaklanmıştı.

Jeongguk hızlıca yaklaşıp Taehyung'un boynuna kollarını sardığında Taehyung ilk başta duraksama yaşasa da bozmadan kollarını Jeongguk'un beline sarıp boynuna eğilerek kokusunu içine çekti. Bununla birlikte bütün adamları durmuş birkaçı başını eğerken birkaçı da omeganın bu korkusuna gülümseyerek bakıyordu.

"Bu kadar huzursuz oluyorsan seni eve gönderebilirim. Kendini üzmeni veya korkutmanı istemiyorum sevgilim." Taehyung kolları arasındaki bedenin boynuna bir öpücük bıraktığında Jeongguk yavaş bir şekilde geri çekildi.

"Hayır seninle olacağım. Ben sadece, veda etmeden oraya gitmek istemedim." Omega surat asarak başını eğdiğinde Taehyung onun yanaklarını kavrayarak başını kaldırmasını sağladı.

"Veda etmiyoruz omegam tamam mı? Yok öyle bir şey aklından çıkar onu." Jeongguk üzgün gözlerle eşine bakarken Taehyung eğilerek Jeongguk'un alnına, burnuna ve dudaklarına ufak öpücüklerini bıraktı. Jeongguk buna karşılık başını aşağı yukarı salladığında Taehyung son bir kere sıkıca sarılıp saçlarını öperek ayrıldı omegasından.

Gözleri adamlarının üzerinde kısa bir süre gezdi. "Soohyun'un adamlarının içinde kaç kişi var?"

"O kısımda bir sorun yok efendim. Sayıları eşit ve herkesin hedefi tek bir kişi olacak. Kolayca kurtulacağız onlardan. " Adamları kısaca açıklama yaptıklarında Taehyung onları başıyla onayladı.

Jeongguk tam bombayı nereye yerleştireceklerini soracağı sırada demir kapının açılmasıyla bakışlar oraya dönerken içeri alımlı, fazlasıyla güzel olan alfa bir kadın girdi. Jeongguk ne söyleyeceğini bile unutup kadına kilitlendiğinde kısaca süzdü onu. Siyah yüksek topuklu ayakkabıları ve siyah deri elbisesinin üstünde deri ceketi vardı.

Taehyung da arkasını dönüp ona baktığında Jeongguk sinirden ölecekmiş gibi hissetmişti. Duyguları karmalarışıktı ve kadını bu şekilde görmek onu kızdırmıştı çünkü kadın fazla güzeldi ve süslenmişti.