En mutlu günümüz, ben Taehyung karnımdaki bebeğimiz ve bizim gibi dans eden dudaklarımız. Müziğin ritmine uyarak devam eden öpüşmemizin yanında Taehyung'un omzuna batan tırnaklarım ve belimi sıkıca tutan iri elleri ve birbirine karışan nefes seslerimiz...
O an içimden asla Taehyung'u bırakmak gelmemişti, ona sıkıca sarılmak, bir daha ayrılmamak istiyordum. Sarıldığımız ve öpüştüğümüz o ana hapsolalım, Taehyung'dan hiç ayrılmayayım istemiştim. Onunla bu dünyada sonsuza kadar yaşamak istemiştim.
________
Bir düğün, bir çift ve onları izleyen konuklarla dolu olan düğün salonunda öpüşmeye başlayan çiftle her elden ayrı bir alkış sesi yükselmiş, omeganın en yakın arkadaşları kulakları acıtan cinsten ıslıklar çalmaya başlamışlardı.
Tabii ki bu ıslıkları bastıracak şeyin silah sesi olduğunu, Taehyung'un parayla düğüne getirttiği konuklardan biri kanlar içinde yere yığıldığında ve her ağızdan korku dolu bir ses yükseldiğinde görmüşlerdi.
Herkes irkilerek korkuyla bir yere kaçtığında parayla getirilen konuklardan iki tanesi silah çıkarıp kimi gördülerse oraya sıkmışlardı. Taehyung saldırıya uğramanın şokuyla omegasını arkasına alıp geri geri götürerek fotoğraf çekmek için süslenmiş olan duvarın arkasına çekti.
"Taehyung ne oluyor?!" Jeongguk korkuyla konuştuğunda çaresiz kalan Jeongguk'u kaybetme duygusuna kapılan Taehyung dolu gözleriyle baktı eşine.
"Bilmiyorum ama her ne oluyorsa kaçacağız, seni koruyacağım tamam mı sevgilim." Endişeyle omegasının dudaklarına bir öpücük bıraktığında Jeongguk'un da korkuyla gözleri dolmuştu.
Tekrar silah sesleri yükseldiğinde çığlıklar da yükselmiş ve çok kişi vurulmuştu. Ancak daha sonra omega en yakın arkadaşı Jimin ile göz göze geldiğinde çaresizce ona bakmıştı, Jimin ise korkuyla masanın arkasına saklanmış arkadaşına bakıyor ve gözlerinden yaşlar akıyordu.
Ve ardından oldukları yeri titretecek derecede gür bir ses yankılandı. "Kim Taehyung! Nerdesin orospu çocuğu! Saklambaç mı oynuyorsun çocuk gibi!" Yüselen ses Taehyung'un ve Jeongguk'un donakalmasına sebep olmuştu.
"O ölmüştü..." Jeongguk gözleri dolu çaresiz bir şekilde konuştuğunda Taehyung da şaşkın bir şekilde ona bakıyordu çünkü o da öldüğünü sanıyordu. Ölmüş olması gerekirdi!
"Çık karışma sikik Kim Taehyung!" Ve tekrar ufacık alanda Kim Seokjin'in gür sesi yankılandı. Taehyung silahsız olduğu için ne yapacağını bilmiyordu ve oldukça çaresizdi. Seokjin'e zarar verecek bir şeyler yapmalıydı ancak tamamen kapana kısılmıştı.
"Eğer çıkmazsan burayı ateşe veririm!" Seokjin'in sesi tekrar yankılandığında Taehyung, oldukları yerin zeminine benzin döken bir adamı gördüğünde başka çaresi olmadığını düşünerek olduğu yerden çıktı.
Omega duvarın arkasından etrafa baktığında çok fazla vurulan olduğunu görmüştü. Tam dans ettikleri yerde, Minji'nin üzerinde kanlar içinde uzanan Youngro'yu görünce elini ağzına kapatarak ağlamaya başladı. İkisinin de gözleri kapalıydı ve omega bu gördüğüyle ağlarken hıçkırmamak için zor duruyordu.
Alfası ise Seokjin'in karşısına çıkmış ağır ağır çatık kaşlarıyla üstüne yürüyordu. "Napıyorsun sikik?!" Seokjin'e dinlenerek üstüne yürüdüğünde adamlardan ikisi onu sıkıca tutmuştu. İkisi Taehyung'un gücü yüzünden o kadar zorlanmışlardı ki iki kişinin daha müdahle etmesiyle alfaya diz çöktürmüşlerdi.
"Şimdi seni benim elimdem kim alacak Taehyung?" Seokjin öfkeyle Taehyung'un yüzünü tuttuğunda, Taehyung Seokjin'in yüzüne tükürünce sert bir yumruk yemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous Dad
Fanfiction"Onu sustursan olur mu Taehyung?" "Isıtın şu bıçağı." Texting+düzyazı
