14. Bölüm

42 2 0
                                    


Selamlarrr

Kısa bir süreliğine(max3 bölüm) şimdiki zamana ara verip yakın geçmişten yazıcam ki kafanızdaki boşluklar dolsun.

Kafanız karışabilir ama bu bölüm 2. Bölüm den yada 3. Bölüm den sonraki zaman dilimini içeriyor. Zaten isimlerden anlarsınız.

Şuan aklımda o kadar fazla karakter var ki ben bile unutuyorum bazen xdxdxdxd

Kafam acayip karışık şuan çünkü Aley'in geçmişi acayip karışık birşey ve Aley ve behçet kadar hikayede yer alacak iki kişi daha var ve onları anlatmak ve bağlantıyı cözmek uzun sürebilir.

Önceki bölümlerde bıraktığım bilinmeyen zamandan alıntı

Kısımları tahmin ettiğiniz gibi Aley'in önceki hayatını anlatıyo.

Spoiler vermek istemem ama asıl olaylar türkiyeye döndükten sonra başlıyo o zamana kadar ilham gelmiyo.....

Kurgunun aşiret kurgusu olduğunu kesinlikle düşünmeyin karakterlerinin oldukça modernler....

Ayy neyse sizi tutmayayım herkese iyi okumalar vote ve yorumları bekliyorummm



Kapıyı ardından sertçe kapattı ve ayakkabısının kalın tabanlarını zemine vura vura ilerledi. Cebinden telefonu çıkardı ve
en son aranan numarayı aradı. Telefon birkaç saniye çaldıktan sonra açıldı.

"Alo azad ağam"

"Noldu mustafa"

"Şey ağam... Kızı getirdi çocuklar ama..."

"Ama ne mustafa düzgün anlat şunu hele"

"Ağam kız biraz garip çıktı"

"Nasıl garip Mustafa "

"Ağam valla bizde anlamadık şey biraz... Böyle sanırım dindar gibi biraz yani ne bilem böyle bizim dinden değildir ağam"

Uzun bir sessizlik yaşandı.

"NE DİYON OĞLUM SEN! NE DEMEK BİZİM DİNDEN DEĞİLDİR. "

"NE YAP NE ET BİŞEY ET MUSTAFAAA O KIZ TORUNUMA YAKIŞIR OLACAK HAA. VALLA O KIZ DÜZELTMEDEN KONAĞA GETİRMEYESİN. "

"Tamamdır ağam anladım. Ben bı çare bulacam"

"İYİ EDERSİN MUSTAFA"

Telefonun yüzüne kapanma sesini duyunca öfkeyle fırlattı telefonu. Tüm yük omuzlarına yüklenmişti ve ne yapacağını bilmiyordu.

İlerlemeye devam ederken aradığı kapıya gelince adımlarını durdurdu.

Kapıyı açıp çıktı. Ardından kapanan kapı ile yüzüne vuran rüzgarı umursamadan ilerledi. Cebinden çıkardığı anahtar ile ileride duran arabayı açtı. Arabaya bindi ve en süratli şekilde sürdü.

Beş altı dakika sonra arabadan inip kapıyı kapattı. Anahtarı cebine atıp ilerledi.

Kapıya sert yumruklarını art arda indirdi. Kapı birkaç saniye sonra hızlıca açıldı. Kapının önünde duran kadına baktı önce. Üzerindeki hizmetli kıyafetlerine küçümser bir bakış attıktan sonra kapıyı itip içeri girdi.

Salona kadar topuklarını zemine vura vura ilerledi. Salona vardığında koltukta yayılarak oturan adamı görünce durdu. Adamın kendisini fark ettiğini anlamıştı ama bir şey demiyordu. Varlığını hatırlatmak için yalandan öksürdü.

"Ne var Mustafa ".

"Azad ağamın emri vardır "

Konuşmak yerine bakışlarını adama çevirip kaşlarını "neymiş "dercesine kaldırdı.

UÇURUMA ÇEYREK KALA {+18}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin