"karanlık dünyanın ışıkları"

3 2 0
                                    

2 bölüm

“karanlık dünyanın ışıkları”

....

2027.06.12

Karanlık vardı sadece. Bu ışıksız dünyada gözlerimde bile ışık yoktu kirpiklerimde bile sancı vardı.. yokluk vardı her tarafta akıp giden baharlar yazlar, son baharın neşesi, kışın ahengi artık duyulmayan kuş sesleri
Daha doğrusu duymadığım duyamadığım boğazımda, boğazım da izi olmayan görülmeyen zincirler asılmıştı sanki. Şu an gördüğüm kırık aynalardaki yüz benim değil, hissettiklerimiz ,hissedemediklerim hiçbiri bana ait değil ,ben değilim, ben hiç olmadım ki.. beni, ben yapan biri olmadı. Ben hiç kimsesi olmayan annesiz küçük kız çocuğu Emily.

insanlar kaderlerinin kendi ellerinde olduğunu düşünüyor haklılar mıdır?

şimdi bu dünya sevme dünyası değil sadece kahır dünyası insanların bir-bir yokuş aşağı mahvolma dünyası.

Güvenirsin ,seversin, sarıp sarmalar zannedersin ama bir gün puf her şey bitti sevgi yok, hayat yok, mutluluk yok bir çocuğun ilk sevgisi ilk aşkı babasıdır oysa ama, her çocuğa nasip olmaz.

Her kız çocuğu o kadar şanslı değildir. Bir denek olarak yetiştirilen ,anlamını bilmediğim binlerce çeşit sıvılarla büyütülen, boynuma ,ellerime, kollarıma, vücudumun her tarafına enjekte edilen maddenin soğuğunu hissettiğim bir hayatın içindeyim.

Bazen bir girdabın içinde olduğumu bazen bir rüyanın bazense hiç görmediğim annemin bana kurduğu bir oyun olduğunu düşünüyorum. yavaşça deliriyorum sanırım evet çoğu şeyi hissetmiyorum bazı acılarımı unutmuşum bazılarını asla hatırlamayacağım belki de ya da ben öyle sanıyordum artık kaybetmiştim öyle düşünüyordum. küçük bir umut kırıntısı dahi yoktu.

Zalim Dünya ,zalim hayat bir karamsarlığın içine çekiyor her taraf , düşünüyorum benim önemim ne? neden ölmüyorum? neden ölemiyor? neden yaşıyorum?

İnsan kendi hayatını seçemez ama şekillendirir. benim şekillendirilecek bir hayatım var mı?
tüm hücrelerimin değiştiğini hissediyorum gün günden kanama karışan her madde beni değiştiriyor.

Ben zaten hiç ben olmadım ama beni olmadığım benliğimden bile çıkarıyor ama her şey beynin birbirine kaydediyor her anını her şeyi hatırlıyorum. Ricardo hiçbir şey bilmiyor oysa mutluyum tek bunun için delirdiğimi zannediyor ama bir gün çok yakında hissediyorum bir bir yok edeceğim benim hücrelerimi yok ettikleri gibi seni hepsini yok edeceğim gözümü bürüyen kandan yer yer edinilen delilikten korkmuyorum tek tesellim bu benim nefretim her şeyden güçlü sabır selamettir derler benim sabrım diğerlerinin yıkımı.

Özür dilerim anne senin kızın bir canavar! bir hikaye duymuştum küçükken mavi gözlü bir erkek çocuğuydu. sokakta yaşıyordu.

Bir gün babamdan kaçarken bana yardım etmişti. hala hatırlarım çünkü ekmeğini yarıya bölüp bana verdiğini derler ya en büyük kalbi olanlar ve en büyük zengin olanlar aslında hiçbir şeyi olmayanlardır.

O mavi gözlü çocuğun bana dediği sözü çok net hatırlıyorum.

Demişti ki kirli yüzüne rağmen kocaman mavi gözlerini büyükçe açarak bana bakarak “bazılarımızın  gidecek yeri yoktur evi yuvası bir kase sıcak yemeği ama kocaman bir sevgisi vardır küçük şeyle mutlu olacak kadar büyük kalbi vardır ama zenginlerinse her şeyi var parası evi yemeği ama mutluluğu yok kalbi yok beni görünce iğreniyorlar Emily ben bu hayatı seçmedim ki ama hak veriyorum ben bile kendimden iğreniyorken onları anlıyorum.. ama sen, sen bana bakarken o iğrençmişim gibi bakmadın onlardan seni ayıran da bu sen onlardan farklısın aslında senin yuvan yok bunu biliyorsun".

RUHSUZ BIÇAK İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin