12

2K 91 7
                                    

~~~~~~~

Bir haftaya yakın günlerim sıradan geçiyor. Kutay ve Oğuz babam işe gidince neva ile tek kalıyorum. Onlar işten gelincede kısa bi süre vakit geçirebiliyoruz. Kas gevşeticinin etkisi geçince tekrar yapmamaları için onları ikna ettim.

Sıkılmıştım.

Neva abla ile oyuncaklarla oynuyor iken birden oyuncakları elimden bırakmamla neva abla bana baktı.
Birkaç saniye sessizlikten sonra konuşmaya başladı.

Neva: neoldu Mert? Oynamak istemiyormusun?

Kafamı olumlu anlamda salladım.

Neva: peki.

Ona hiç bakmadan yere bakmaya devam ettim.

Neva: bir sorun mu var Mert?

Mert: ...

Neva: son günlerde solgun görünüyorsun, yardım edebileceğim bir konu varmı?

Yine cevap vermedim.

Neva: tamam, şuan konuşmak istemiyorsun anlaşılan.

Sessizlik oldu.

İçime çöken sıkkınlık ile dudağımı büzdüm ve ağlamaya başladım.

Neva bana iyice yaklaştı ve elimi tuttu.

Neva: şşş Mert sorunun ne olduğunu anlatmak istermisin? anlatmazsan bi çözüm bulamayız öyle değilmi

Ellerimi çektim ve gözyaşlarımı sildim
Ama tekrar akıyorlardı.

Neva: oğuz u yada Kutay ı aramamı istermisin hm?

Mert: onları ara ve erken gelmelerini söyle!

Neva: tamam ama şuan sinirli olmanın nedenini sorabilirmiyim?

Mert: bu seni ilgilendirmez! *hıck*

Yine gözyaşlarımı sildim.

Neva: tamam anlıyorum. Arıyorum hemen.

Odamdan çıktı.

Onlar hep işleriyle ilgileniyor! Benimle hiç ilgilenmiyorlar, beni süs olarakmı yanlarına aldılar!!

Kısa bi süre sonra neva tekrar odama girdi.

Neva: aradım acele edeceklerini söyledi.

Karşıma oturdu.

Neva: şimdi benden istediğin birşey varmı?

Mert: emziğimi istiyorum

Gülümsedi ve masanın üzerinden emziği aldı. Ağzıma doğru uzattı ama ben elime aldım ve kendim ağzıma aldım. Emzik ağzımda iken konuştum.

Mert: şimdi de odadan çıkmanı istiyorum

Neva:işte bu olmaz, istiyorsan uzakta dururum ama seni uzun süre yalnız bırakamam.

Mert: uzağa git ozaman!

Ayağa kalktı ve benden uzaklaştı ve odanın en köşesine geçti. Bende ona sırtımı döndüm ve duvara yaklaştım.
Sinirle hızlı hızlı emziği emmeye başladım.

~~~~~~~~~~~

Aradan otuz dakika kadar bi süre geçti.
Kapı çaldı.  Neva bana yaklaştı.

Mert: ben gelmeyeceğim!

Neva iç çekti.

Neva: öyle olsun bakalım.

Odadan çıktı. Bende yine duvara dönüp emziği emmeye devam ettim. Birkaç dakika sonra odanın kapısı tekrar açıldı ama dönmedim.

Kutay: mertim.

Tepki vermedim.

Bana yaklaştı ve yere çöktü, beni kendine döndürüp kucağına aldı. Oğuz da yanındaydı.

Beni kendine döndüğünde ona sulu gözlerimle dik dik baktım.

Kutay: ovvv kim kim üzmüş benim bebeğimi

Emziğimi çıkarıp yere attım.

Mert: SİZ!

siz diyince kaşlarını kaldırdı.

Kutay: biz mi? Biz ne yaptık balım?

Mert: tabi siz ne yaptığınızın bile bilmiyorsunuz! Sizin için hava hoş! Beni eve atıp gidiyorsunuz!

İkiside hala şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

Mert: ne yalanmı! Benimle hiç ilgilenmiyorsunuz! Sadece gidip işinizle ilgileniyorsunuz!

Kutay: bebeğim bizde seninle vakit geçirmeyi çok isteriz-

Mert: hayır! İsteseydiniz yapardınız!

Kollarımı birbirine bağladım.

Mert: siz artık beni sevmiyorsunuz!

Akan gözyaşlarımı sildim.
Oğuzda yanıma çöktü.

Oğuz: onu nereden çıkardın güzelim.
Biz seni çok seviyoruz, ve sevgimiz her geçen gün artıyor.

Mert: ozaman belli edin!

Oğuz: sen bizim yüzümüzden mi ağladın mertim?

Dudağımı büzüp kafamı olumlu anlamda salladım. Yanağımı öptü ve çekildi.

Oğuz: özür dileriz bebeğim. Bundan sonra seninle daha çok ilgilenmeye çalışacağız. Zaten bende farkındaydım seninle ilgilenemediğimiz için rahatsız olduğunu. Sadece bu aralar işlerim biraz fazla yoğundu ama bitti, hergün gitmeyeceğiz artık. Sen nereye gitmek istersen seni götüreceğiz. Sürekli evde olmayı da sevmediğini biliyoruz.

Oğuz a doğru kollarımı uzattım oda kucağına aldı alır almaz ona sıkıca sarıldım.

Mert: beni sürekli yalnız *hıck* bırakıyorsunuz. Sizinle vakit geçirmek istiyorum b-baba *hıck*

Sırtımı sıvazladı.

Oğuz: tamam bebeğim, sen ne istersen onu yapacağız.

Bi süre o şekilde kaldım.

Kutay: bu bebeğin doğum günü de yaklaştı ne alsak acaba?

Duyduğum şey ile kafamı kaldırıp Kutay a baktım.

Mert: yaklaştı mı?

Kutay: tabi.

Mert: siz biliyormusunuzki benim doğumgünümü

Oğuz: bilmez olurmuyuz hiç

Oğuza döndüm.

Mert: kaç gün kaldı?

Oğuz: üç gün kaldı tatlım.

Mert: çok az kalmış!

Gülümsemem ile ikisi de gülümsedi.
Oğuz konuşurken ıslak yanaklarımı sildi.

Oğuz: evet, çok az kaldı. Pekii senin özellikle istediğin bi hediye var mı?

Mert: yani bilmemki ne tür birşey? Daha önce hiç hediye almadım.

Oğuz: aklına gelebilecek herşeyi isteyebilirsin bebeğim.

Mert: hmm.. şeyy.. Ben bi oyuncak tavşan istiyorum!

Oğuz gülümsemesi daha da büyüdü.

Oğuz: oyuncak tavşan mı? Ben daha büyük birşey istersin diye düşünmüştüm.

Mert: oyuncak tavşan istiyorum ama peluş olanlardan. Benim en sevdiğim hayvan tavşan. Burada oyuncakların arasındada hiç tavşan yok.

Kutay: oyuncak  tavşan da alırız biz sana, sen yeter ki mutlu ol.

( 👋)

𝑠𝑡𝑢𝑏𝑏𝑜𝑟𝑛 𝐵𝑎𝑏𝑦~ AGE PLAY BxbxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin